*Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, kuruluşundan bugüne dek Batman’ın sendikacılık kültürünü alan bir emekçi şehir olduğunun altını çiziyor: “Batman, 60 ve 70’li yıllarda sendikacılıkta adını duyurmuştur…”

*Batman’da tarih yazan eski petrolcülerin anıları yıllar geçse de insanı ürpertiyor. Karşılaştıkları zorlukları ve mücadelelerine tek kelimeyle şapka çıkartılır. O dönemlerin petrolcüleri aramızda yok ama anıları öksüz kalmasın diye zaman zaman sizlerle paylaşıyoruz…

PROFESYONEL BİR SENDİKACI
40 Bin üyeye sahip Petrol-İş Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası Genel Örgütlenme Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, Batman Petrol-İş Sendikası Şubesi’nin yetiştirdiği profesyonel bir sendikacıdır.

90’lı Yıllarda tanıştığı Petrol-İş’te basamak basamak yükselip bugün bulunduğu Genel Merkezin örgütlenme ve eğitim sekterliği görevine kadar ulaşabilen Mustafa Mesut Tekik’in, sendikacılığın artık örgütsüz olan emekçilerin de sorunlarıyla da ilgilenmesinin gerektiğinin altını çiziyor.

Batman’daki petrol sektörlerinin küçülmemesi için geçmişten günümüze dek herkesin ama herkesin TPAO, TÜPRAŞ ve BOTAŞ’a sahip çıkmasının bir görev olduğunu her platformda dile getiren isim Tekik’tir.

Tekik’in doğup büyüdüğü ve sevdalısı olduğu Batman’ın, petrol sektörlerinin küçülmemesine yönelik verdiği mesajlar da anlamlıdır.

Bu nedenle diyoruz ki, Tekik Petrol-İş Genel Merkezi’nde bu şehrin bir gururu ve de önemli bir değeridir.

 HER ZAMAN ŞEHRİYLE YAŞIYOR
TPAO, BOTAŞ ve TPIC’te iş bekleyen ve örgütlenmenin henüz yapılamadığı bazı petrol sektörlerindeki emekçilerin sorunlarına duyarlığıyla bilinen Tekik, ülkenin ilk rafinerisinin kurulduğu Batman’da, eski petrolcülerin emeklerine dikkat çekiyor ve TÜPRAŞ Batman Rafinerisinin kapatılamayacağını söylüyor.

TÜPRAŞ Batman Rafinerisinin sık sık malzeme yapılmasından da hemen her söyleminde rahatsızlık duyan Tekik, petrolcülüğün başkenti olan Batman’ın kazanılmış bir hakkının kimsenin elinden alamayacağını hatırlatmadan edemiyor.

Geçmişteki petrolcülerin alın teriyle Batman’da kurulan rafinerinin hiçbir zaman kapatılmayacağını dile getiren Tekik’le, sohbetimize Batman Şube Başkanı Şehmus Kaygusuz da katılıyor.

Petrol-İş Sendikası üyelerinin, yeni toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde enflasyonun üzerinde bir rakam alabilmeleri için mücadele vereceklerini açıklıyor Kaygusuz.

Genel Merkez’de her dönem Batmanlı bir sendikacının olma geleneği de 60 ve 70’li yıllarda sendikacılık kültürünün geleneğinden geliyor...

**********

PETROLCÜLERİN ÖYKÜLERİ

Raman, Batı Raman ve Garzan dağlarında ‘Kara altın’ın öyküsünü yazan geçmişteki petrolcüleri saygıyla anıyoruz.

Onlar, 14 haneli İluh’u günümüzün yarım milyonluk şehrine getirebilmek için inanılmaz bir mücadele vermiş. Çoğu aramızda değil. Bu şehrin temelini atanları bir kez daha rahmet anıyoruz.

Bakın, karayolun olmadığı 1950’li yıllar öncesinden eski petrolcülerden Selahattin Özkan, çileli bir yolculuğu nasıl anlatıyor:

“1950 öncesiydi. Henüz Batman’da büyük Rafineri kurulmamıştı. Sinan köyünde yolda kalmıştık. Küçük Rafineri Müdürü Şemsi Ağar’dan araba göndermesi için bir pusula yazdık ve bir atlı ile yolladık. Gelen araba ile önce Batman’a, oradan da Raman dağına çıktık. O tarihte biz petrolcüler Raman’da oturuyorduk. Bir kış mevsiminde doktorumuz geldi. ‘Ciddi bir doğum sorunu var bebek ters durumda, benim ve ebenin müdahalesi imkansız, eğer zamanında Diyarbakır’a yetiştiremezsek ikisini de kaybedebiliriz’ dedi. Sabah saat 08.00 treni de Diyarbakır’a gittiğinden o ulaşım aracından da faydalanmak mümkün değildi. Hemen ambulansa ilave olarak yeni bir jeep ve ikinci dünya savaşından kalma ama güçlü Dodge Power Vagonu hazırlamalarını ve bütün tekerleklere zincir takmalarını söyledim. Ebe de ambulansta hastaya yardımcı olacaktı. Mevsim kıştı, Batman çayını arabayla geçmek mümkün değildi. Zorunlu olarak hiç kullanılmayan Malabadi güzergahını tercih ettik. Araçlar çamura saplanmıştı. Araçların hepsini geri getirdik. Maalesef annenin kurtarılması uğruna bebeği feda etmek durumda kalmıştı. O bekleyiş anını, aradan 50 yıl geçmesine rağmen korku ile hatırlıyorum…”

TPAO, MALABADİ YOLUNU YAPTI
Eski petrolcü Özkan’ın yaşadığı o acı ama gerçek olayın ardından Batman-Malabadi karayolunun yapılması için de TPAO’nun üst düzey yetkililerini harekete geçirmiş.

Bu vakaların yaşanmaması için de karayolunun artık Batman’a ulaşması için büyük uğraş veren eski petrolcü Özkan, Malabadi yolunun tamamlanmasıyla adeta çifte bayram yaptıklarını söylüyor:

“Malabadi yolunun bir an önce yapılması için TPAO Genel Müdürlüğümüz, Karayolları Genel Müdürlüğü üzerinde yaptığı baskılar sonuç verdi. Malabadi-Batman yolu asfaltı TPAO’dan temin edilmek suretiyle 3 milyon liraya yaptırıldı. Yolun yapımından sonra sevincimiz görülmeye değerdi. Tarihi Malabadi köprüsü‘nü çok eskilerde kervanlar için yapmışlar. Köprünün ortası ters bir ‘V’ harfi gibi yükseldiğinden, çıkarken arabalar vurmasın diye köprünün orta yerini törpülemiştik…”

İşte bu şehrin temelini atan eski petrolcüler de derin bir iz bırakan bir yol anısı böyle.

O eski yöneticileri takdir etmemek elde mi?