Yeni buluşlar, diğer tabiriyle ‘icatlar’ insanlık tarihinde birçok dönüm noktası oluşturdu. Yazı, matbaa, buhar makinesi, tekerlek, elektrik, telefon ve internet gibi buluşlar ise günümüz dünyasını bambaşka seviyelere taşıdı.
Hele hele internetin buluşu ve son 25 yılda bu buluşun neredeyse her haneye girişi, teknolojideki gelişimi başka seviyelere ulaştırdı. Gelinen seviyenin en çarpıcı örneği ise; yapay zeka…
Yeni dönemin buluşu yapay zekanın, yukarıda saydığımız icatlardan eksik yanı yok. Hatta birçok bilimsel makale ve çalışmalara göre yaşamımızı her alanda şekillendirecek düzeyde.
Tarihsel süreçten bugüne, teknolojik gelişmelerle birlikte birçok meslek ‘mecra’ değiştirdi. Yeni buluşlar, birçok mesleği ise ya sonlandırdı ya da kabuk değiştirtti. Doğal olarak çalışan insan gücü düşüyor. Ancak bu değişim, nitelikli insan gücünün de artmamasına neden oluyor. Mecralar değişirken, niteliğin arttığını da gözlemleyebiliyoruz…
Hangi dönem olursa olsun; teknolojik buluşların mecrasını dolaylı değil, direkt etkileyen mesleklerden biri de gazetecilik…
***
Bugün gazetemiz Çağdaş’ın 42. Kuruluş yıldönümü…
Kentin ilk günlük gazetesinden söz edip de teknolojik gelişmelere atıfta bulunmadan olmazdı.
Geleneksel ve dijital alanda varlığını uzun yıllardır sürdüren bir yayın organının geldiği nokta, yukarıda belirttiğimiz buluşların, Türkiye ve Batman ölçeğine de somut bir örnektir…
1984 Yılında yayın hayatına başlayan ve ‘il’ statüsüne 1990’da kavuşan bir şehrin dününe tanıklık eden Çağdaş; 1980’lerde ‘hurufat’ denilen metal harflerle yapılan ‘tipo’ baskıdan, ilk ofset baskıya geçiş, akabindeki yıllarda renkli basım teknikleri ve tabloid baskı ebatlarından yaygın büyük ebatlara geçiş ve internet kullanımının yetersiz olduğu 90’ların sonunda bile web sitesine geçiş sağlayan bir yayın organı… Her dönemde ‘çağı’ yakalama becerisi, gazetecilik başarısının yanı sıra akademik tez konusu. Nitekim, tez konusu oldu da…
‘Batman’ın gözü, kulağı ve dili’ mottosuyla yayın hayatına ülkenin zorlu yıllarında başlayan koca çınar Çağdaş’ın 42. Yılına girmesi, hem basın camiası hem de kent adına kıymetlidir…
Nüfusu 650 bini aşan, ‘Büyükşehir’e aday bir kentin gelişimine ciddi katkılar sunan ve sorunların çözümünde toplumun vicdanı olan bu yayın organının bugünlere gelmesinde en büyük pay; kuşkusuz halkındır, okurlarınındır.
Halkın sorunlarını önceleyen, kente çivi üstüne çivi çakan her kim olursa olsun tam destek veren ve kamu adına sorumlu gazeteciliğin örneklerinden olan bu yayın organı, büyük emek ve fedakarlıklarla vatandaşın teveccühünü almayı başardı.
42 Yıllık süreçte türlü türlü baskılar, tehditler ve davalara rağmen ayakta durmayı başaran ender gazetelerdendir Çağdaş…
Bu bağlamda gururluyuz ve mutluyuz…
***
Şehirler, sembolleriyle vardır.
Bu semboller, o şehirde yaşayanların hafızası, kültürü ve o dönemin en yakın tanığı konumundadır…
Batman’ın dününe tanıklık eden duayen gazeteci-yazar Arif Arslan bir yazısında şehrin sembolleriyle ilgili şunları paylaşmıştı; “Petrol sektörlerindeki TCC Ünitesi, DDY Garı, eski çarşıdaki TMO siloları, TPAO’nun Beyaz Saray binası, eğitimde Batman’ın ilk tarihi lise binası, 65 yıllık kulüp Petrolspor… Şehrin o eski silüetlerinin çoğu artık yok. Keşke petrol şehrinin o eski sembolleri yaşatılabilseydi…”
Bu semboller, bir zamanlar Batman’ı ‘Batman’ yapan simgelerdi...
Kanımca; bir kentin sembolü yoksa o kentin kimliği de yoktur…
2017 Yılında yandıktan sonra bir daha inşa edilmeyen Yılmaz Güney Sineması da Batman’ın yakın tarihinin sembollerindendi. Özel işletme sinemalarının olmadığı yıllarda bu sinema salonu, belediye marifetiyle önemli bir kültür hizmeti sunarak, hafızalarından silinmeyecek bir kültür sanat alanı olmuştu…
Sembolleri sadece mekanlarla sınırlamamak gerek.
Batman’ın uluslararası arenadaki sanatçısı Ahmet Güneştekin de bu anlamda Batman’ın en önemli sembollerindendir…
Yine yazar Yavuz Ekinci, edebiyat alanındaki önemli sembollerimizden…
Farklı alanlarda uzmanlaşıp, kenti temsil eden birçok isim de kuşkusuz bu sembollerdendir…
Önceki yıllarda gazetemizin kuruluş yıldönümlerine mesaj ileten yazar Yavuz Ekinci’nin ifadeleri hala hafızamda…
“Bir kentin hafızası yazıdır. O kentte çıkan gazetedir. Batman’ın en önemli hafızalarından biri de Batman Çağdaş’tır” demişti Ekinci…
Gerçekten de öyle değil mi?
Hangi şehre bakarsanız bakın, tarihsel bir belge veyahut önemli bir bilgiye ulaşmak istenildiğinde akla gelen ilk unsur, yazılı medyadır…
Bu bağlamda Çağdaş, hem kentin ‘ilk günlük gazetesi’ hem de 42 yıllık süreçte halkın en önemli ‘haber edinme kaynağı’ olduğundan şehrin önemli bir sembolü olmayı başarmıştır.
Geleneksel ve dijital mecrada kalitesinden ödün vermeden, yaklaşık 300 Bin takipçiye ulaşan Çağdaş, mecralar değişse de özgün yayıncılığından ve gazetecilik ilkelerinden taviz vermeyerek yoluna devam edecektir. Günümüz yayıncılığında en büyük istismar alanı olan ‘tık’ haberciliğini değil, vatandaşın gerçek habere/bilgiye ulaşmasındaki misyonumuzu sürdürmeye kararlıyız…
***
Yazımı sonlandırırken; kurucumuz merhum Enver Arslan’ı rahmetle anıyor, Çağdaş’ın bugünlere gelmesinde en büyük pay sahibi üstad Arif Arslan, aramızdan ayrılarak hakkın rahmetine kavuşan emekçiler, geçmiş dönemlerde emek verenler ile gazetemizin güncel kadrosundaki tüm emektarlara şükranlarımı sunuyorum.
Çağdaş, okurlarının desteğiyle bir çınar gibi köklerini salmaya devam edecektir…
Nice 42. Yıllara…