Geçtiğimiz Cuma günü Koronavirüs’ü değerlendiren yazımda: “Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz” (Bakara Suresi 216) ayetini paylaşıp, ‘Evet, Allah bilir biz bilmeyiz. Görünürde bu Koronavirüs insanlık ailesi için bir büyük felaket. Oysa sadece şu üç aylık süreçte bana bir kitap yazdıracak kadar ilham olan o kadar önemli rahmet boyutlarını görüyorum ki bana hak vereceğinizden de eminim’ diye görüş belirtmiştim. Batman’da normal yollarla vefat edenlerin taziyelerinin evlerde yapılmaya başlanmasını eleştiren yazım oldu ve ardından Bediuzzaman vefat yıldönümü nedeniyle yazımın devamını bugüne bıraktım.

Evet, küresel bir salgın var ve tüm dünyayı korku salmış. Şüphesiz ki korkmalı ve yapılan tüm uyarıları dikkate almalıyız.

Evet, virüsün insanlık ailesini terbiye etme, ders verme yönü olduğu gibi, rahmet boyutlarını da görmek gerekir. Virüs salgını sonrasında dünya genelinde, havayı, suları, toprağı, çevreyi ve doğayı kirleten sayısız fabrikanın duruşa geçmesi nedeniyle muazzam olumlu gelişmeler yaşandı…

Düşünce ve inancıma göre hayatın her alanında ölçüyü kaçıran, zulmeden ve haddini aşan insanlık topyekun bir şekilde korkuyla uyarıldılar. Vaktim olsaydı bununla ilgili hepinizin kabul edebileceği bir kitap yazabilirdim. Bu yazımda kimsenin ret edemeyeceği başka bilgiler daha sunmak istiyorum.

Hürriyet gazetesinden bir haber vereyim ki dünyanın önemli yayın organlarında da çıktı:

“EVE KAPANDIK AMA DÜNYA NEFES ALDI”

“Koronavirüs salgını nedeniyle insanların büyük çoğunluğunun evlere kapanması, yeryüzü adına olumlu sonuçlar da doğurdu. ABD’deki Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, bu önlemler sayesinde on binlerce insanın hayatının kurtulduğunu söyledi. Çin’de salgınla mücadele kapsamında alınan önlemlerle beraber hava kalitesinin de arttığını ve bu sayede 50 bin ila 75 bin kişinin erken ölümden kurtulmuş olabileceği belirtildi. NASA da, Çin’de karbon salınımının azaldığını gösteren grafikler yayınlamıştı.”

Başka bir haber: “Salgının Çin’den sonra en çok etkilediği İtalya’nın turistik noktalarından biri olan Venedik’te, karantina sürecinde kanalların belirgin biçimde temizlendiği görüldü. Gondol yoğunluğunun azalmasına bağlı olarak temizlenen kanalların berraklığı, çevre sakinleri tarafından da şaşkınlıkla karşılandı. Daha önce çamurlu yeşil bir görünüme sahip olan sulara balıklar geri döndü, kuğular yüzmeye başladı. 20 Aralık -16 Mart tarihleri arasında Çin'in bütün kentlerinde hava kirliliği azaldı. Nitrojen dioksit oranında büyük düşüş görüldü. Özellikle fabrika ve endüstriyel tesislerin kapanması kirliliğin azalmasında etkili oldu.”

**

**

Benzer onlarca haber sunabilirim. On binlerce insanın hava kirliliği ve bağlı nedenlerden dolayı ölmeleri gibi vahim bir durum virüs sayesinde tersine döndü.

Dünyadaki bütün devletler bir araya gelip, atmosfere gaz salınımını azaltamazdı, böyle bir uzlaşma sağlanamazdı.

Bu virüsün başka rahmet, uyarı boyutlarına bakalım:

Koronavirüs nedeniyle dünyanın bütün kentlerinde trafik akışı azaldı, bu rakam İstanbul için yüzde 65 olarak açıklandı. Petrol fiyatları ucuzladı, tüketimi azaldı. Araçların eksoz gazlarının zehirlemesi dışında, dünya genelinde yakıt kullanımında muazzam bir zorunlu tasarruf oldu…

Dünya genelindeki neredeyse bütün eğlence merkezleri zorunlu duruşa geçti…

Dünyanın devasa büyük şehirlerinde ülkemizdekiler de dahil gece sabahlara kadar açık olan yüz binlerce bar, pavyon, umumhaneler kapandı, kapatıldı veya zorunlu duruşa geçti, oralardaki alkol tüketimi yüzde 90 azaldı…

Dünya genelindeki fuhuş sektörü insanlık tarihinin en ağır darbesini aldı…

Kötü insanlara peşkeş çekilen yüz binlerce kadın zalimlerin tasallutlarından nispeten kurtuldu…

HİV-AIDS yüzünden 1980 yılından bu yana 80 milyon insanın öldüğünü bilmiyordum. Sadece son ayda dünyadaki binlerce insan bu virüs korkusu nedeniyle HİV bulaştıran alanlardan uzaklaşmak zorunda kaldı, canından olmadı, bir şans hayatta kaldı…

İddia ediyorum; dünyadaki bütün polis ve güvenlik güçlerini harekete geçirselerdi, yine o her gece katrilyonların keyif için harcandığı eğlence mekanlarına bu çeki düzen verilemezdi. Koronavirüs salgın korkusu kötülere ayar çektirdi…

Dünyanın sayısız ülkesinde, geri kalmış coğrafyalarında bir milyarı aşan insanın gıdaya, temiz suya erişim sorunu varken, öteki coğrafyalarda çok büyük bir savurganlık ve israf vardı. Ülkeleri yönetenler, adil olmayan yönetimlerden kaynaklı oluşmuş varlıklı insanlar refah ve bolluk içerisinde yaşam sürüyorlardı.

Bu israflar, savurganlıklar yüzde 70 oranında bir anda kesildi…

Şu ana kadar virüse bağlı nedenlerden dünya genelinde 15 bin insan ölmemiş. 7 milyar insan gerçeğine karşılık ölü sayısı 15 bin dolayında, çoğu hasta ve belki de bir kısmı zaten normal ölecekti. Ülkemiz 82 milyon, ölü sayısı 21. Yukarıda özetlediğim alanlardan kaynaklı ölümlerin sayısı bu rakamlarla kıyaslanamaz bile. Virüs’ü basit, ölümleri ise normal saymıyorum, yanlış anlaşılmasın. Dünya bu salgından kaynaklı olarak ucu açık bir bilinmezliğe sürükleniyor, o nedenle tedbirimizi alalım ama korkuya da teslim olmayalım. Bence Allah’ın, “Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir” fermanının bir tezahürü yaşanıyor. Yarın ki yazımda da başka boyutlarına dikkat çekeceğim. Sağlıkla kalınız.

Devamı yarın