Roboski sadece Kürd'ün değil 'İnsan' olanın kanayan yarasıdır.
1.80 boyundaki bir evladın bedeninin küçük bir poşete sığdığı bir insanlık suçudur Roboski.
Ve Roboski takipsizlik kararı ile kanayan yara olacak kalacaktır!
Koyundan dahi mesuliyeti olduğunu söyleyen ve zulüme sessiz kalmadığını her defasında dile getiren Erdoğan'ın Türkiyesinde bu insanlık suçunun takipsizlik kararında kalması abes bir durum değil midir!
Takipsizlik kararının anlamı; faiilerin aklandığını gösterir ve failerinin aklanması demek Türkiye'de insanlık suçunun suç olmadığı ve batı hukukunun hüküm sürmediğini gösterir. Roboski için takipsizlik kararı bir nevi de Türkiye'de ki yaşam değerini ortaya koyuyor.
28 Aralık 2011...
Tarih-i utanç...
Tarih-i ayıp...
Tarih-i katliam...
Tarihe lekedir...
Hangi siyasi karar, insan hayatından daha önemli olabilir!
Hangi siyasi karar, 19 çocuk yaşamından mühimdir!
Hangi siyasi karar, bir Anneye çocugunun bedenini toplattıracak kadar esaslıdır!
28 Aralık 2011'de kararlar siyasi, vicdanlar ise karadır...
Bu coğrafyada adaleti ne gören ne de duyan olmuştur ve göreni duyanı varsa da ben bilmem! Öyle ki bu coğrafya adaleti insanlık adına ister, üstünlük namına değil!
Kürt için adalet, ufacık bir umut demektir.
Kürt için adalet, Ankara'nın deniz sevdası İzmir'in ise kar sevdasıdır.
Kürt için adalet, 'Belki bir gün' sözüne tabidir.
Öyle ki bu ülkede adaletin da'sı düşmüş bir şekilde birilerinin aleti olarak kullanılıyor.
Sonuç olarak ve çözüm olarak; hak ve hukuka tabi olduklarını söyleyenler, hakkın adalet temeli ile hukuku işleyecekler. İşleyecekler ki bu katliamlar bir daha yaşanmasın, ötekileştiren bir kavram yaratılmasın ve adalet herkes için olsun.
Siyasi irade adına vur emrini veren ve verdiren açığa çıkmalıdır!
Takipsizlik kararı derhal kaldırılmalıdır! Çünkü takipsizlik kararı hükümeti suçlu pozisyonuna düşürür.
Ve...
Roboski'ye Adalet!
Çünkü adalet, HERKES içindir...
Yarınınızın, bugününüzden daha iyi olması dileğiyle, hoşçakalın...