Son aylarda ülkemizde kadın ve özellikle çocuk istismarı olaylarındaki artış dikkat çekerken, sinir katsayılarım tavan yapıyor…

Her gün yaygın medyada yer alan haberler akıl sahiplerini düşündürüyor. Gerçekten de kahredici gelişmeler yaşanıyor…

Bazı okurlarım bu konularda neden yorum yazmadığımı soruyorlar.

Yerel sorunlarla ilgilenirken ülkemiz genelini alakadar eden kadınlara ve çocuklara yönelik istismar olaylarına duyarsız kaldığım anlamına gelmez…

Kesinlikle insanlarımızı ilgilendiren her soruna duyarlıyım ve ilgiliyim…

Ve çok şükür kimseden çekinmeden hakkı, doğruları savunacak cesaretim de var…

Ayrıca hiçbir zaman bu tür meselelere lakayt kalmadım. Geçmişte olduğu gibi, günümüzde de fuhuş olaylarına ve çocuk istismarlarına karşı çıktım.

Kentimizde bir süre önce gündeme gelen küçük yaştaki kız çocuklarına yönelik istismar olaylarının üzerine de gitmiştim.

Varlıklı, güçlü kişilerin çocuk istismarı ve fuhuş meselesine bulaştığı yolundaki duyumlar üzerine burada sert değerlendirmeler yapmıştım. Önemine binaen ve duruşumu göstermek açısından fuhuşla mücadele ile ilgili değerlendirmemden bir bölümünü hatırlatmak istiyorum:

FUHUŞLA MÜCADELE…

‘Toplumu ilgilendiren sorunlar çok. Hayatın pek çok alanında önemli sorunlarımız var ve ne yazık ki herkes bu sorunların üstüne gitmekten çekiniyor…

Madde bağımlılığıyla mücadele mesela kolay değildir. Büyük rant ve para döngüsünün olduğu bu alana da seyirci kalmıyorum.

Bu kentte (Her kentte olduğu gibi) bir de fuhuş olayları yaşanıyor.

Batman’ımızın diğer pek çok kente göre fuhuş olayında gerilerde olduğuna inanıyorum. ‘Fuhuşla mücadele’ ifadesini kullanırken, sanki kentimizde aleni fuhuş olayı varmış algısına kimse kapılmasın.

Bu kentte randevu evleri yoktur. X mahallede, falan evde açık fuhuş yapıldığı konusunda somut bilgilere gerçekten sahip değilim.

Ancak hiç fuhuş olayı yaşanmıyor da diyemem. O nedenle bu konuda da bedeli ne olursa olsun, meseleye seyirci kalanlardan hiç olmadım, olamam…

Yıllar önce Batman’ımıza dışarıdan gelen bazı kötü yola düşürülmüş kadınlar olmuştu. Fuhuş yapıldığı konusunda bilgi sahibi olduğumda hemen bu köşede, ‘Namuslu insanların sesi, namussuzlardan daha gür çıkmalıdır’ diyerek şer güçlerine meydan okumuştum…

O dönemde parasal döngünün başında olanların telefon tehditleriyle karşılaşmıştım. Allah şahittir ki tehditlere rağmen yine o meydan okumaları sürdürmüştüm. Fuhuş şebekesi ve tacirleri kentimizi terk etmek zorunda kalmışlardı…

Yine yıllar önce Batman’ın bazı elit tabakasının genç züppelerinin yaşı küçük bir kız çocuğuna yönelik istismar haberleri üzerine de ağır yazılar yazdığımı hatırlıyorum.

Sanırım 90’lı yılların ortalarıydı.

Günümüzde elit tabakaya ait bazı kişiler eğer fuhuş ve istismar olayı ile gündeme geliyorlarsa, bilinsin ki gerekirse kalemimle kentimizin namus bekçiliğini yapmaktan çekinmem…

Herkes haddini bilecek!..

Kimse parasına, malına, mülküne güvenmeyecek!..

Mal ve mülk Allah’ındır, bir imtihan vesilesi olarak elden ele dolaşır. Hayırlı amaçlar için kullanıldığında rahmet vesilesidir, kötülük için vesile edildiğinde başa beladır…

Mal ve servetlerine güvenerek istismarlarda bulunacaklar güçlerine güvenmesinler…

Elimde somut belge, kanıtlar yok. Ancak her soruna duyarlı bir meslektaşımın dikkat çektiği soruna seyirci kalmayacağımı buradan ifade etmek isterim.

Bazıları maddi olarak zayıf olabilir, yoksullukla boğuşabilir. Yoksulluk, fakirlik küfre götürebilecek kadar tehlikeli bir şeydir, bunun bilincindeyim. Ancak bunu fırsat bilerek istismara yönelecek varlıklı kişileri uyarmayı görev biliyorum.

Sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri sessiz kalabilir, yargıyı etkileyebilirsiniz. Ancak kötüler hep rezil ve rüsvay olmanın kabusunu her zaman yaşayacaklardır…’

Bugün de kentimizde çocuk istismarı ve fuhuş meselesinde üzerime düşen görevi inşallah yapmaktan çekinmeyeceğimi herkesin bilmesini isterim.

Evet, ülke genelinde öyle iğrenç vakalar ulusal medyada haber oluyor ki, dehşete kapılmamak elde değildir…

Çok küçük yaştaki çocuklara yönelik istismar olayları ile ilgili haberleri okudukça, toplumumuzun nereye sürüklendiği konusunda derin endişelere kapılıyorum…

Çocuk tecavüzcülerine ağır hapis cezalarının verilmesi için kamuoyu baskısının arttığı bir süreçten geçiyoruz. Bu tecavüzcüler gerçekten de alçaklıkta dip yapanlardır. Bunlar için ‘insan’ denilmesi bile zoruma gidiyor. Bunlar esfele-i safiline(aşağılıkların en aşağılıklısı) doğru yuvarlanan mahluklardır…

Hepimize önemli görevler düşüyor. Çok boyutlu bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım. İnsanlıktan çıkarak daha ilkokula gidemeyen çocuklara yönelik kirli emeller ve barbarlıklar yapabilenler bizleri düşündürmelidir. Nedenleri ve niçinlerine kafa yormalıyız. Herkes görevini yaparsa, daha iyi bir gelecek olacaktır.