Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hemotolojisi/Kemik iliği Nakli Merkezi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, 8 Mayıs "Dünya Talasemi Günü" nedeniyle bilgi verdi. İHA'ya açıklamada bulunan Prof. Dr. Antmen, "Talesemi, Akdeniz Anemisi olarak da bilinir. Bu hastalar yeterli kırmızı kan üretemezler. Kansızlık oluşur. Hastada kansızlık nedeniyle çarpıntı, çabuk yorulma gibi belirtiler görülür. Dolayısıyla periyodik olarak kan verilmesi gerekir. Bazı anemi türlerinde ilik nakli ile bu hastalık tedavi de edilebilir. Hastalık genetiktir ve bebek, doğumsal olarak talasemi ile dünyaya gelir ve bu hastalığı ömür boyu taşır. Talaseminin birçok çeşidi vardır. Bu çeşitliliğin sebebi hastalığın tuttuğu pek çok genin olması ve aneminin derinliğinin hastadan hastaya değişmesidir. Beta talasemi majör denilen tip, en ağır olan tiptir" diye konuştu.

Prof. Dr. Antmen, her yıl 500 çocuğun talasemili dünyaya geldiğini belirterek, "Talasemi hastalığının ortalığa çıkması için anne ve babanın taşıyıcı olması gerekiyor. Nesilden nesle hep bu şekilde taşınıyor. Türkiye'de Kalıtsal Kan Hastalıkları Kanunu var. Buna bağlı olarak evlilik düşünen bütün çiftlerin bir testi yaptırma zorunluluğu var. Çiftler talasemi için bu testi yaptırdıklarında eğer 2 birey de taşıyıcı ise genetik danışmanlık veriliyor. Her yıl yeni 500 civarında talasemili çocuk dünyaya geliyor. Bu çocuklara destek olmak için Türk Kızılay'ına isimleri verip 3-4 haftada bir kan ihtiyaçları olduğu için kan bağışı yapmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA