Hükümetin oto yollara yapmış olduğu yatırım ve hizmet mükemmel. 80 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış olan tüm asfaltlamanın kat be kat fazlası AK Parti Hükümeti döneminde yapılabilmiştir. Etrafımız şantiye sahasına dönmüş bulunmakta. Harıl harıl yollar genişletilip asfaltlanıyor. Böylelikle kazaların da önüne geçilebilmiş olunacak.
Ancaaaaak çok möhüm :) bir mesele var. Bunu söylemeden geçersem maaz Allah AKP yalakalığı gibi trend bir yaftalamaya maruz kalacağım.
İnsan en kutsal varlıktır. Eğer yollar şantiyeye dönmüşse bu insana verilen değerin bir gereğidir. Peki, insanlara zorluk çıkarmak insana saygının bir ifadesi midir?
Hasankeyf’ten Gercüş’e doğru yol aldığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınızdır. Dağlar bir pasta misali dilim dilim kesilmekte ve yol genişletmesi yapılmaktadır. Hasankeyf’e özgü jeolojik yapıdan kaynaklanan pudra şekeri görünümündeki toz kesif bir sis tabakası oluşturmakta. Araçlar buradan geçerken dörtlülerini yakmakta ve hızını düşürmekte. Peki, Sayın Karayolu yetkilisi işi üstlenen müteahhide niçin belirli aralıklarla sulama yaptırmamakta. Kafalarına göre yolu kesmelerine ne demeli? Yine aynı bölgede caddede bir kanal çalışması yapılırken gecenin bir vaktinde iş makineleriyle yolu kapamaları prosedür gereği miydi? Kanalı yapacaksan bunu gündüzün bir vaktinde yapamaz mıydın? Birçok araç beklemekten sıkılmış olacak ki ekili bir araziyi dümdüz edercesine araçlarıyla geçmiş ve caanım yeşillikleri ezmiştir. Yine bazı araçlar da ön düzenlerini caddeye tırmanırken asfalt tabakasına sert bir şekilde vurmuştur. Tarladan geçerken araçlardan inen bayanların çoğunun hamile olması konuyla pek ilgili görünmese yolu trafiğe kapatmış olmanın acil bir durumda ne menem tehlikelere sebep olabileceğini de tahmin edebilirsiniz.
Bir asker ise uçağı kaçırmakta olduğunu söylüyordu. Çok zor durumdaydı.
Hasankeyf Jandarma Timleri nizamı sağlamaya çalışırken birçok asker tozdan etkilenmiş olacak ki kirpikleri ve alınları bembeyaz kesilmişti. Bir başçavuş trafiği yönetiyordu. Tanımıştık kendisini. Birkaç gece önce yolda uygulama yapmaktaydılar. Uzun süren araç aramasından sonra verdikleri rahatsızlıktan ötürü özür dilemişti bizden. Bu günde koşuşturmaktaydı. Askerleriyle olan sıcak konuşması bana son yılların en anlamlı Türk Filmi olan NEFES filmini hatırlatmıştı. Neyse, keskin bir U dönüşü ile konuya dönelim…
Bilinmesi için yazıyorum; Hasankeyf-Gercüş karayolu her gün sabah 09–11 ile 14–16 arası trafiğe kapatılmakta. Bazı sürücüler bir başka yol olduğunu söylediler ve peşlerinden gittik. Kaya düşmesinden ötürü Hasankeyf içinde barikat kuruluydu. Bir Polis ise nöbet tutmakta. Gercüş ve ötesine gitmek isteyenler Polise geçmek istediklerini söyledi. Polis memuru yol tehlike arz ediyor dedi. Sürücüler Raşşiye Köyüne gideceğiz dedi. Polis evine giden veya köye ziyarete giden kişiye hayır diyecek değil ya, buyurun ama yol tehlikeli dedi. Biz doğruyu söyledik. Nusaybin’e gideceğiz dedik. Bize de bir şey demedi. Polis memuru haklıydı. Yol keçi yolu gibi patikaydı. Tehlike arz ediyordu. Kibarca bizi uyarmıştı.
Öncelikle şunu belirteyim: Yıllardır Batman’da yaşıyorum ama doğasının bu kadar güzel ve yeşilliğinin bu denli yoğun olduğu bir yer görmemiştim. İsmi Raşşiye (Kara=siyah) ama kendisi tamamen yeşillik bir köydü geçtiğimiz. Dağlar Maki ile kaplıydı. İnsanları güler yüzlü. Alışık değiller köylerinden yabancı araçların geçmesine. Bize bakıyor ve selam veriyorlardı. Koyun sürülerini otlatan çobanın kulağında kulaklık vardı, müzik dinliyordu.
İşte tam da burada Karayollarına sormak gerekiyor; bu insanlar bizim insanlarımız değil mi? Bu insanlar insan değil mi? Niçin bir gidip uğramazsınız bu insanların yaşadıkları yerlere. Yollar harap bir halde. Ne asfaltı, çakıl bilem yok. Yüzü gülen bu güzel insanlar yaşadıkları o kurak toprakları bir vahaya dönüştürmüş. Karayolları yetkilileri bu insanların ödedikleri vergilerle yüksek maaşlar alırlarken üzerlerine düşeni yapmamakta ve belki de topu bağlı oldukları Diyarbakır Karayollarına atmakta. Öyle ya Batman Karayolları hiyerarşik yapı gereği Diyarbakır’a bağlı. Diyarbakır’dan adam gelecek de Batman’ın bir köyünün yolunu mu düşünecek, peehhh. Aslında bu yol yapılmış olsa idi yol genişletme çalışması yüzünden sık sık kesilen Hasankeyf-Gercüş karayolu yerine Raşşiye yolu pek ala kullanılabilirdi. Ayrıca insana saygı olsaydı bu civardaki köylülerinde Gercüş’e gitmeleri için Hasankeyf’e kadar gelip oradan ana yola geçmeleri değil de kestirmeden köylerinden geçen asfalt yol sayesinde ana caddeye ulaşmaları sağlanabilirdi. Ama bu yapılmadı.
Bu köyün bir muhtarı vardır mutlaka. Muhtar bu durumu yetkililere bildirdi mi, bilemiyoruz.
Köylüler hakları olan asfaltlı yolu talep etmek için milletvekillerine gittiler mi? Belli değil
Üst yapı itibari ile Diyarbakır’a bağlı olan Batman Karayolları yetkilileri köylerimiz için bir çalışma içinde mi, bunu da bilemiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var; yolun trafiğe kapatılmasından ötürü bu güzel köylerimizi görme şansımız oldu.