*Geçen hafta Batman’ın eski eğitimcilerinden Abdulgaffar Yıldız, Batman’ın tanınan esnaflarından Ahmet Adsız’ın kaybı hepimizi derinden üzdü. 75 Yaşındaki Yıldız, eğitimci ailenin büyük ferdiydi. 1950’lerin başında Gercüş’ün Cimeline köyünden Batman’ın ‘İluh Tepesi’ne yerleşen Yıldız ailesinden üç eğitimci yetişmişti. Okumayı her zaman ilke edinen Yıldız ailesinden doktor da yetişmişti. Diğer meslek gruplarında da kariyer yapanlar olmuştu ama Abdulgaffar hoca ile Latif hoca, bir zamanlar Batman’da eğitimcilerin idolü sayılırdı.
*Batman Belediyesi’nde kısa bir dönem çalıştıktan sonra uzun süre Tüp-Gaz bayiliğini yapan Ahmet Adsız, yakalandığı amansız hastalığa yenik düştü. Adsız, Yeşiltepespor’un da eski futbolcularındandı. Yakışıklılığıyla ona bir dönemler ‘Yılmaz Güney’ diyorlardı. Adsız’ı da geçen hafta içinde son yolculuğuna uğurladık…
DEĞERLERİ BİRER BİRER KAYBEDİYORUZ
Bir eliyle geçmişi, diğer eliyle de bizi temel taşlarımızın üzerine götürüp dimdik durmamızı sağlayan insanlar, birer birer aramızdan ayrılıyor.
Batman’da geçen hafta iki güzel insanı kaybettik.
Biri eğitimci ağabeyimizdi, diğeri ise sevilen esnaftı.
Mübarek Ramazan ayında sessiz sedasız aramızdan ayrıldılar.
1950’lerin Başında Gercüş’ün Cimeline köyünden İluh Tepebaşı bir diğer adı ‘Sere Gır’e yerleşen; güçlü bir medrese eğitimi alan ve olabildiğince bu eğitimi çevresine de vermeye çalışan Mele Abdülkerim Yıldız ve çocukları İluhlu sayılırdı.
Eski İluhlulardan Selahattin Arı'nın ailesine ait ‘İluh-Tepebaşı’ yokuşundaki geniş bahçeli evde uzun süre yaşamlarını sürdürmüşlerdi.
Yıldız ailesinin bizden büyük fertleriyle her zaman yakın diyalogumuz oldu.
Abdulgaffar, Latif ve Mahmut Yıldız, Batman’da yıllarca eğitimcilik yapan değerli ağabeylerimizden.
75 Yaşındaki Abdulgaffar Yıldız, Diyarbakır Erkek Öğretmen okulu mezunlarından.
1968 Mezunu Yıldız ile kardeşi gazeteci Latif Yıldız, ilkokul, ortaokul ve öğretmen okulunu birlikte okumuşlar.
Öğretmen olduktan sonra ilk görev yerleri de yine Batman’ın eski Hürriyet İlkokulu olmuş.
1968’de Hürriyet İlkokulu Müdürü ise Mehmet Emin Ekmen’di.
Batman’da Hürriyet ile 19 Mayıs okullarında öğretmenlik yaparken Abdulgaffar Yıldız Hoca, 1402’den Rize’ye sürgün edilmiş.
7 Yıl aradan sonra ayrıldığı Rize’den Ordu ve Konya’nın yolunu tutan Abdulgaffar hoca, 2000’lerde geldiği memleketi Batman’da çok sevdiği öğretmenlikten emekli olmuştu.
Sıkıntılı dönemde görevini yerine getirirken, Gaffar hoca amansız hastalığa yakalandı ama mücadeleyi hiç bırakmadı.
Birkaç kez bu mücadelenin galibi oldu.
Fakat hastalık peşini bırakmadı.
Bir süredir Manisa-Soma’da oğlunun yanında kalıyordu.
Durumu fenalaşan Abdulgaffar Yıldız Hoca, kaldırıldığı Soma Devlet Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Geçen hafta cenazesi Batman’a getirilen Yıldız, çok sevdiği toprağıyla buluştu.
Mekanı cennet olsun.
AYDINLIKEVLER’DEKİ O SOKAK…
Batman eski Belediye Başkanı Edip Solmaz döneminde kısa bir dönem Belediye’de çalışan Ahmet Adsız, Aydınlıkevler Mahallesi 1204 nolu sokağının futbolcu ağabeyi, o sokak ki, Batman’ın en yüksek bürokratı Zekeriya Kaya, eski Kadın Doğum Hastanesi Dr. Nuri Kaya, çok ciddi eğitimci İlhami, İhsan ve Bilal Kaçmaz kardeşler, Şehmus ve Faik Gündüz kardeşler, Bağcı ailesi, Kadak ailesi, Bıçakçı ailesi, hatta bir ara rahmetli Necat Nasıroğlu amcanın da kısa süreliğine yaşadığı; bu yönüyle 1204 nolu sokak için Batman en başarılı ve en dinamik sokağı diyebiliriz.
Ahmet Adsız, Batman’ın eski amatör takımlarından Yeşiltepe’nin de eski sporcularındandı.
12 Eylül darbesinden sonra Belediye’den ayrılan Adsız, Batman’da uzun yıllar Tüp-gaz bayiliği yaptı.
Doğalgazın olmadığı dönemler, Tüp-Gaz bayiliğini herkes yapamazdı.
Tanınan esnaflar bu işi yapardı.
Ahmet Adsız da uzun yıllar Batmanlıların mutfak tüpünü o küçük mekanında karşılardı.
O sinsi hastalıktan habersizdi.
Son iki ayda o güçlü bünyesiyle bildiğimiz Ahmet Adsız, akciğer kanseriyle boğuşuyordu.
Van ve Batman’da tedavilerini sürdürüyordu ama o sinsi hastalığın son evresiyle baş edememişti.
Batman’ın örnek esnaflarından Adsız, Batman’ın futbol takımının başarısıyla mutlu olurdu.
Eski çarşıda da sık sık ‘nostalji’ yapardı.
Sevilen sima Ahmet’i de 2 gün önce kaybettik.
Onu da son yolculuğuna uğurladık.
Özetle; bu iki güzel insanı tanıyanlar onları hep gülen yüzleri ve mücadeleci ruhlarıyla hatırlayacaklar.
İkisini de Allah’tan rahmet diliyoruz.
Maalesef bizi geçmişimize bağlayan insanlar gün geçtikçe azalıyor.
Her kaybın geçmişten bir izi sildiğinin farkına varıp, her fırsatta, çevrenizdeki elli yaş üstü insanlarla buluşun ve eskileri, gelenekleri değerlerimizi anlattırın lütfen.
Sürekli geçmişten söz ediyoruz;
Çünkü bedenimiz, en güçlü gıdasını ve en güçlü yapısını geçmişten alıyor.
Nur içinde yatsınlar…
