Prensip şudur;” Alın teri kurumadan çalışanın hakkını vermek” yalnız olay bununla bitmiyor. Çalışanın hakkı elbette verilecek ama verilen hakkın hakkaniyete uygun olması gerekiyor. Eğer çalışanın hakkını hakkaniyete göre ödemezseniz onun emeğini sömürmüş olursunuz ve hem etik olarak yanlış yapmış olursunuz hem dinen haram yemiş olursunuz hem de haksızlık yapmış olursunuz.

Denilebilir ki; “şartlar açıktır insanlar çalışıp çalışmamakta serbesttir biz kimseyi zorla çalıştırmıyoruz ki?”

Ancak kazın ayağı öyle değil.

Batman işsizlik konusunda Türkiye’de lider il. Çok sayıda genci veya çalışma yaşında olan insanı var ancak çalışacak alan bulamıyorlar.

Neden?

Çünkü kentin üretim kaynakları yok edilmiş. Tarım ağırlıklı olan bir yerleşim yeri ve uygulanan tarım politikaları ile tarım alanında karın doyurmak mümkün olamadığından mecburen insanlar kente göçüyor. Burada da iş olmadığından perişan oluyorlar. Bu durumdan faydalananlar ise nasıl olsa muhtaçlar diyerek istedikleri gibi emeklerini sömürmeyi marifet sayıyor.

Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bakın bir firma yetkelisinin haber olan açıklaması aynen şöyle

““Firmalar çalışanları sömürmesin”

26 Mayıs 2015 Salı 18:01

2 Yıldır Batman’dan Avrupa’ya tekstil ürünleri ihraç eden Asteks sahibi Vahdettin Okumuş, merdiven altı atölyelerden yakındı:

Batman’da 200’ü aşkın çalışana istihdam alanı açan Asteks tekstil firması sahibi Vahdettin Okumuş, merdiven altı atölyelerin işçilerin sosyal haklarını vermediğine dikkat çekti ve ekledi: “Bazı firmalar maalesef emekçilerin hakkını gasp ediyor.”

“SADECE KAZANCI DÜŞÜNÜYORLAR”
200’ü aşkın çalışanıyla Organize Sanayi Bölgesi’nin örnek tekstil firmalarından Asteks, son yıllarda Batman’ı tercih eden bazı merdiven tekstil atölyelerinin işçileri sömürdüğünü ifade etti. Marka firma adı altında yatırıma yönelen bazı atölyelerin fason üretim yaptığını söyleyen tekstilci Vahdettin Okumuş: “İhracaat yapan firmalar maalesef buraya gelemiyor. Örneğin Zara gibi kendini kanıtlamış bazı firmaların merdiven altı firmalarla rekabet etmesi zor” dedi.
“FİRMALAR DENETİMDEN GEÇMELİ” 
Tekstil firmalarının denetimden geçmesi gerektiğini de belirten Okumuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu firmalar çalışanların sosyal haklarını ödemiyor. Örneğin merdiven altı bazı firmalar 7-8 liraya yapması gereken bir parçayı 4 liradan yapıyor. Çalışanların sosyal hakları verilmiyor. Gelen firmaların çoğu da sadece kazanç peşinde olduğundan emekçilerin hakları gasp ediliyor.”

Bu sadece tekstil alanındaki bir örnek diğer çalışma alanlarının da aynı olduğunu belirtmek gerekiyor. Bir çok iş yerinde insanlar 300-500 liraya aylık olarak çalışmak zorunda kalıyor. Üstelik sigorta falan da yok. Sözleşme hak getir…

“Nasıl olsa işsiz çok, nasıl olsa istediğimi yaparım ve kimsenin sesini çıkaracak hali de yok.” Mantığında olan işverenlerimiz var. Lakin işin doğrusu böyle değil. Devlet ve işadamlarımız bu bakış açılarını değiştirmek zorundadırlar. Asgari ücretle çalışmanın bulunmaz bir nimet haline getirildiği çalışma alanında ciddi sıkıntılar var. Bu durumu asgari ücretle iş bulmuş birinin durumu üzerinden anlatalım ki daha iyi anlaşılsın. Bilindiği gibi asgari ücret 900 TL civarında. İşveren çalışanı haftanın altı günü çalıştırıyor. Günde 8 saat çalıştırsa yaklaşık olarak ayda 208 saat çalışma söz konusu. Bunu aldığı ücrete bölerseniz saatte 4 liraya çalışmış oluyor. Ancak buna karşılık işveren yine durmuyor. Fazla mesai adı altında çalışanı çalıştırmaya devam ediyor. Fazla çalışma ücretini de normal çalışma ücreti gibi ödüyor, tabi öderse… Yani anlayacağınız 8 saat çalışması gereken çalışan her gün en az 10 saat çalıştırılıyor.

Bunu karşılık kazancındaki artışın yansıması yok. Ayrıca bilindiği gibi bölgemizde devlet işçi çalıştıran firmalara teşvik kapsamında vergi indirimleri yapıyor. Yani Sigorta primlerinin bir bölümünden de muaf olan işverenler nedense aynı tarzı sürdürmeye devam ediyorlar. Oysa bu çalışanların iş güvencesi gerekli, sendikal hakları gerekli, insanca yaşama ve dinlenme hakları gerekli…

İşverenin bundan haberi var mı? Var, var olmasına ama nasıl olsa insanlar ekmeğe muhtaç ve nasıl olsa soran yok ya… Onlarda bu durumu iyi kullanmaya çalışıyorlar.

Bizden hatırlatması; çalışanın hakkını veren daha çok kazanır. İnsanların sırtından çok kazanıp alın terini ödemeyenlerin iflah olmaları da söz konusu olmaz.  Bu memlekete yatırım yapanı elbet destekleyeceğiz ama yatırım adı altından emek sömürüsü varsa buna da bir dur diyecek zaman olmalı.