Dünden devam

Değerli Okurlar, 2020 yılını geride bırakacağımız bir günde normalde geçen bir yılın değerlendirmesini yapmam gerekirdi. Ancak son yıllarda ve hatta aylarda sık sık yaşanan depremler gerçeğine tanık oluyoruz.

Bilim insanlarının uyarıları, tanık olduğumuz gerçeklikler nedeniyle olası büyük bir depreme karşı da hazır olmamız gerekiyor.

Dünkü yazımın konusu kayyumdan önceki belediye yönetimine hitaben kaleme aldığım yazıda kentimizin olası bir büyük depreme karşı hazırlıklı olmasıyla ilgiliydi.

Senen son gününde geçmiş yılın muhasebesini yapmak yerine, bir sabah büyük bir depremle uyanmamız halinde ne kadar hazırlıklı olduğumuzu sorgulamak istedim.

Evet, eski belediye yönetimine yönelik olarak kaleme aldığım yazım mevcut kayyumlu idare için de geçerlidir.

Bir kere daha ifade ediyorum; dile getirdiğim sorunlar bu kentte yaşam süren herkesi ilgilendiriyor. Zaten toplum genelini ilgilendiren sorunları yazıyorum. Sadece Batmanlıları değil, bu kentte hayatlarını sürdüren yabancı kamu çalışanlarını(doktorlar, askerler, subaylar, eğitimciler, mühendisler, öğrenciler vs), sığınmacıları vs herkesi de ilgilendiriyor.

**

**

Önceki yönetime yönelik ifadelerimden bazı cümleleri hatırlatayım:

‘Elazığ depremi üzerine üç gün yazı yazdım, çeşitli bilgiler paylaştım.

Batman’ın zemini hakkında önemli tespitlerde bulunup, dikkate alınması gereken cümleler kurdum, öneriler sundum.

Hiç kimse oralı olmadı…

En ilgili kurum Belediye’dir, sanki uzaydaki bir sorundan söz etmişim gibi sessiz kalındı…

Geçmişte de yazmıştım, yine ses veren olmamıştı.

Bu kente zamanında önemli hizmetlerde bulunan Belediye Başkanımız merhum Salih Gök’ü rahmetle anıyorum. Merhum Gök, yerel basında çıkan her haber ve yoruma çok duyarlıydı. Belediye’yi ilgilendiren her haber ve yorumu genellikle okur, ayrıca kendisine bilgi verilmesini ister ve mutlaka cevap verirdi.

Olumlu ise teşekkür eder, olumsuz ise tepkisini gösterir, savunma yapardı. O kadar çok örnek verebilirim ki, köşem buna el vermez.

Burada hayati derecede önemli deprem ve zemin meselesi üzerine yazılar yazıyoruz, sanki uzaylılara hitap ediyormuşum gibi sessizlikle karşılanıyorum…

Hayır, hayır amacım üzüm yemek, bu kentin yarınlarını da savunmak. Bu kentin kırsalında, Sason ve Kozluk faylarında bir deprem yaşansa, Batman’ın zemini nedeniyle çok büyük felaket yaşayabiliriz.

Valilik, ilgili kamu kurumları ve özellikle Belediye bu konuda sorumludur…

Belediye yöneticileri borçları gerekçe göstermesinler. Mali sıkıntıları vardır ama bu sorunlar es geçilemez. Sorunlar için bir yol haritası çıkarmalı, basını ve kamuoyunu bilgilendirmeli, önerilerini almalı, her türlü destek talebinde bulunmalıdırlar.’

**

**

Bu ifadelerimin ardından da önceki yönetim yazımla ilgili ne bir açıklama yaptı, ne de sorunu gündemine aldı.

Kayyumlu idare göreve başladıktan sonra da olası bir depremle ilgili çalışma yapılmadı.

Kayyumlu yönetime de ilettiğim çok önemli sorunlar oldu. Sanki tüm belediye yönetimleri sözleşmiş gibi duyarsız kalmayı tercih ediyorlar…

Bu duyarsızlığı kabul edemem, etmiyorum. Elinde kalem olanların görevi sorunları gündeme taşıyıp, çözümü için çaba göstermek.

Basit bir meseleden söz etmiyorum. Allah korusun ama yarınlarda bir sabah büyük bir depremle uyanabiliriz.

Batman’ın alüvyon nedeniyle zemini çok kötü. İkinci deprem bölgesinde olsak bile, yakınlarda olacak 7 şiddetindeki deprem kentimizde büyük yıkımlara neden olabilir.

İyi niyetle ve bütün samimiyetimle Belediye Başkan Vekilliği görevini de yürüten Sayın Valimize ve il yöneticilerimize, seçilmişlerimize, Batman Kent Konseyi’ne ve bu kentin geleceğini düşünen, kendine dert edinen herkese bir kere daha olası bir deprem için Batman’da yapılması gerekenleri hatırlatmak istiyorum.

Bir kere daha hatırlatıyorum; 2012 yılında Batman Üniversitesi Konferans Salonunda çok geniş katılımlı, ‘Batman’ın Jeolojik Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’ düzenlenmişti. Dönemin Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, dönemin Rektör Vekili, Belediye yöneticileri, Üniversite’nin Jeoloji alanındaki uzman bilim insanları, Batman Jeoloji Odası, başka bazı odalar, İl Özel İdaresi, Çevre ve Şehircilik, DSİ yöneticileri de o çalıştaya katılmıştı. İsim de vereyim; dönemin Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Eren, Üniversite Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar, yardımcı doçentler, öğretim görevlileri, Çevre Şehircilik İl Müdürü Fikret Onhan ve Batman Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı Nevaf Taş…

**

Çalıştay Sonuç Bildirgesini defalarca bu köşede kamuoyuna duyurdum, eleştiriler yaparak uyarı görevimi yaptım. Bir kere daha kamuoyuna arz ediyorum:

“1- Batman Belediyesi’ndeki Jeoloji Mühendisi sayısının arttırılarak zemin, jeoteknik vb. incelemelerin video kaydına alınması,

2- Sondaj sayısı, sondaj derinliği, deney türü ve sayısı vb belirlenmesinde Batman Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, AFAD İl Müdürlüğü ve JMO’nun ortaklaşa alacağı kararların uygulanması,

3- Batman ilinin jeoteknik araştırma deney ihtiyacını giderecek bir laboratuarın kurulması,

4- Mühendislerin jeoteknik incelemeler konusunda bilgi ve gelişimine katkı sağlayacak kursların düzenlenmesi,

4- Batman ilinin jeolojik-jeoteknik-hidrojeolojik raporunun hazırlanması, (yeraltı su seviyesi, hidrojeolojik durumu, zemin durumu, olası yeraltı boşluklarının belirlenmesi vb.)

6- Mevcut su kuyularının ruhsatlandırılması (koordinatlarının, derinliklerinin ve yeraltı su seviyelerinin belirlenmesi),

7- İçme-kullanma suyu iletim hattındaki boruların bir bölümü asbestli borulardan oluşmaktadır. Bu boruların acilen insan sağlığına uygun borularla değiştirilmesi,

8- Kentimizin su ihtiyacını sağlayan kuyuların bölgedeki petrol endüstrisinin yeraltı suyunu kirletme potansiyele sahip olması nedeniyle, Zilek su kaynaklarından Batman’ın su ihtiyacı için yararlanılması,

9- Jeolojik, Jeoteknik vb. raporların incelenmesinde JMO’nun kamu kurumlarındaki meslektaşlardan destek alması, hususlarında görüş birliğine varılmıştır.”

Bu bildirge önemli değilse, yeni bir çalıştay öneriyorum. Jeoloji’nin alanına depremler, fay hatları, kırıklar, çukurlar, çöküntüler, obruklar, yeraltındaki su hareketleri ve daha sayamayacağım sayısız konu giriyor ve saydığım bütün hususlar Batman’da mevcutsa, acilen sorunları masaya yatırıp, çözüm önerilerine yoğunlaşmalıyız.

Batman Üniversitesi bünyesinde jeoloji bölümünün olması, TPAO’nun uzmanlarının olması vs bu kent için bir kazanımdır, yararlanılmalıdır. Başta belediye yöneticileri olmak üzere ilgili kurum ve kuruluş yöneticilerini, STK’ları ve basınımızı duyarlı olmaya davet ediyorum.