Bir ülkede demokrasinin gelişiminin önemli unsuru yerel basındır…

Sadece demokrasi değil, onun olmazsa olmaz unsurları olan kurumların, sosyal yaşamın, eğitimin, öğrenimin, yurttaş bilincine erişmenin de aracıdır.

Topluluktan, ulusa giden yolda etkin taşıyıcıdır…

Tanımlamak gerekirse, toplumun mürebbiyesidir…

Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş yıllarında üstlendiği görevler de bunun göstergeleridir…

Demokratik yönetimin daha ilk adımda, yerelde oluşmasını sağlayan motor güçtür.

O nedenledir ki ulusal demokratik yönetimin temelini yerel demokrasi oluşturur…

Çünkü bir ülkede demokrasi ancak yerel demokrasinin gelişimi ile hayatını idame ettirebilir…

Yerel geleneği olmayan toplumda yerel demokrasi, dolayısıyla da demokratik toplum oluşmaz…

O nedenledir ki çağdaş toplumlarda yerel yönetimler demokratik siyasi kurumların ilk nüvesini oluşturur…

Demokratik siyasal sistemin gelişmesinin en temel yapısı da basındır; özellikle de yerel basının gücüdür…

Çünkü halkın doğru bilgilendirilmesi, kamuoyunun sağlıklı şekilde oluşturulması ancak yerel basın sayesinde olabilir…

Ulusal basın daha genel konularla ilgilendiği için toplumun sorunlarıyla doğrudan ilgilenme görevi ağırlıklı olarak yerel medyaya kalır.

Kentsel veya kitlesel sorunlar yerel medya aracılığıyla daha detaylı gündeme getirilir, dolayısıyla kamuoyu denetiminin ilk elden sağlanması da yerel basının gücüyle olası hale gelir…

En belirgin örneğini bugün İliç’teki altın madeni sahasında yaşanan gelişmelerde görüyoruz.

Yerel medyanın defalarca uyarması görmezden gelinmiş; daha ilerisi ulusal medya da gelmekte olan felaketin haberini atlamış...

Görememenin yarattığı sonuç ortada; 9 işçi göçük altında, nehre ve baraja siyanür karışma endişesi ulusal soruna dönüştü; 4 bakanın çalışması da sonuç vermedi…

Oysa zamanında yerel medyanın haberlerine kulak verilmiş olsaydı, bunlar yaşanmayacaktı.

Ondan dolayıdır ki demokrasinin yerel düzeyde işlediği ve özümsendiği, dolayısıyla yerel medyanın etkin olduğu ortam sadece yurttaşlara değil, merkezi iktidarlara da fayda sağlar…

Daha ilerisi yerel medyada yer alan bir haber yereldeki yurttaşların sorunlarına odaklanmasına kentleri için çare üretmelerine de yardımcı olur…

Çağdaş toplumlarda da yerel güçlere demokratik kurumların önde gelenleri gözüyle bakılır…

Basın erkler arasındaki dördüncü güç olma vasfını da buradan alır…

Yerel basının güçlü olduğu yörelerde yaşam sürenler kişisel haklarına, toplumsal çıkarlarına, gereksinimlerine ve kentsel önceliklerine çok daha çabuk kavuşur…

Ancak yerel medya bunları ulusal; yaygın medyadan çok daha büyük zorluklar, güçlükler arasında yaşama geçirir…

Çünkü yerel gazetelerin ağırlıklı bölümü matbaalarının veya bir binanın alt katında kiracı olarak bulunduğu stüdyoların dışında gelire sahip değildir.

Ne arkalarında büyük sermayeleri, plazaları, dev stüdyoları veya dilediği yerden uyduya çıkabilen ve bütün ülkeye yayın yapabilen canlı yayın araçları vardır…

Ne de geniş reklam ağına sahip geliri mevcuttur…

Kendi ayakları üzerinde durur…

Gerçekleri arz-talep dengesine dayalı kuyumcu tartısına koymadan verir, bu nedenle de her kesimin saldırısı altında kalır…

Ağırlıklı olarak resmi ilan geliri üzerine kurulu kazançtan geçimini sağladığı için de çoğu kez ilk darbeyi de resmi ilanın kesilmesiyle alır…

Bunlardan dolayıdır ki Anadolu’da gazetecilik deneyimine sahip, ruhunda muhabirliği eksik etmeyen çok az medya kuruluşu ayakta kalabildi…

Batman Çağdaş da gazetecilik ilkeleriyle ayakta kalmayı başarabilen ender yerel medya kurumlarının başında gelir…

Hatta şunu gururla söyleyebilirim ki en başında yer alır…

Küçük bir binada başlayan ve güçlüklere göğüs gererek 40 yılını tamamlayarak 41’nci yılına ‘merhaba’ diyen Batman Çağdaş’ın bugüne kadarki mücadelesine bizzat tanığım…

Ulusal medyanın dahi sosyal medya araçlarının gelişimi karşısında havlu attığı süreçte, yereldeki varlığını kararlılıkla sürdürme başarısını gösterdi.

Sadece yerel demokrasinin gelişmesine, yurttaşların önceliklerinin kamuoyu gündemine getirilmesine değil, yerel güç olarak çevresine de örnek olan bir yolda kararlılıkla ilerliyor.

Anadolu’da birçok büyük gazete kapanırken, matbaalarına kilit vurup sosyal medya araçlarına dönüşürken, Batman Çağdaş, tam da adına yaraşır şekilde medya örgütlenmesini sergiliyor.

Matriks medya yapılanmasının en başarılı örneğini, Arif Arslan’ın dünyayı izleyen ve uygulayan ve bundan sonuç çıkaran öngörüsü ile başarıyla sergiliyor…

Basılı gazetesiyle, televizyonu, sosyal medyasıyla günün getirdiklerine göre değil, geleceği planlayarak ilerliyor…

Yerel güç olmanın ötesinde, bölgesel güç olduğunu da çevresine örnek oluşturarak gösteriyor…

Atasözündeki “41 kere Maşallah” deyimini de her yönüyle hak ediyor…

Nice 41 yıllara…

Kaynak: HABER MERKEZİ