İnsan Hakları Derneği ve THİV tarafından İnsan hakları haftası etkinlikleri çerçevesinde 2011 yılı verileri kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklamanın tamamını olması bile bazı verilerin paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Tam demokrasi anlayışına uygun sonuçlar mı varın kararı siz değerli okurlar verin.
Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 63. yıldönümü.
Ne yazı ki Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. İnsanların ırkından, renginden, cinsinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, etnik kimliğinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri dünya çapında yeterli koruma bulamamaktadır. 
2011 yılında dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan deprem, sel, kuraklık vb. doğal afetlerin ardından kendi kaderleri ile baş başa bırakılan yüz binlerce insan, başta barınma, beslenme, sağlık, mülkiyet, iş ve eğitim hakkı olmak üzere pek çok hak ihlaline maruz kalmıştır.
2011 yılında Türkiye’de yaşanan en önemli hak ihlalleri maalesef düşünce ve ifade ile örgütlenme özgürlüğünü kullanmak isteyen kişilere yönelik gerçekleşmiştir. Bilindiği gibi söz konusu her iki hak da çoğulcu demokrasilerin olmazsa olmaz koşuludur, tüm hak ve özgürlük arayışlarının ilk adımıdır. Zira ifade edilemeyen hiçbir görüşün yaşam bulma ya da eksiklikleri giderme şansı yoktur. Bu bağlamda 2011 yılı insan hakları haftasında “İfade Vermek Değil, İfade Etmek İstiyoruz” şiarıyla, düşünme ve düşüncesini ifade etme özgürlüğünün altını çizmek istiyoruz.
2011 yılında insan hakları açısından ayırt edici bir başka nokta ise Özel Yetkili ve Görevli Ağır Ceza Mahkemeleri’nin hukuka aykırı uygulamaları olmuştur.
İnsan hakları savunucularının durumu da yukarıda belirtilen gelişmelerden bağımsız değildir. Halen İHD’nin Genel Başkan Yardımcısı ile birçok Şube Başkanı ve yöneticisi tutukludur.
1 Ocak - 28 Kasım 2011 tarihleri arasında çıkan çatışmalarda, 101 asker, 163 militan, 21 sivil, 32polis, 13 geçici köy korucusu olmak üzere toplam 330 kişi yaşamını yitirmiş, 181 asker, 14 militan, 40 sivil, 37 polis, 12 geçici köy korucusu olmak üzere toplam 284 kişi yaralanmıştır. Ölümlerin 273’ü ve yaralanmaların 243’ü çatışmaların hız kazandığı 2 Temmuz 2011 tarihinden bu yana yaşanmıştır.
Güvenlik güçlerinin şiddeti sonucu ölümler 2011’de de devam etmiştir. Yılın başından 28 Kasım 2011 tarihine kadar yargısız infaz, dur ihtarı ve rastgele ateş açma sonucu 19 kişi yaşamını yitirmiştir. Aynı dönemde 9 faili meçhul cinayet işlenmiş, 1 kişi gözaltında kaybolmuştur. Cezaevlerinde 35 kişi, gözaltı merkezlerinde ise 4 kişi yaşamını yitirmiştir.
2011 yılında da “işkenceye sıfır tolerans” söylemi lafta kalmaya devam etmiştir. Kasım ayı sonuna kadar işkence ve kötü muamele gördüğü gerekçesiyle TİHV’e başvuru yapan kişi sayısı 473’tür. 207 kişi aynı yıl içinde işkence gördüğünü belirtmiştir.
2011 yılında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına yönelik yine ciddi müdahaleler olmuştur. Müdahaleler sonucu 6 kişi yaşamını yitirmiş, 271 kişi yaralanmıştır. Ayrıca bu tür müdahaleler sırasında 2604 kişi gözaltına alınmış, 418 kişi tutuklanmıştır.
2011 yılında cezaevlerinde tutulan mahpusların sayısı artmaya devam etmiştir. 30 Nisan 2011 itibariyle bu rakam 124.074’e ulaşmıştır. Mahpusların 53.796’sı tutuklu, 70.278’i hükümlüdür. Çocuk mahpusların sayısı 2290’dır. Bunların 2072’si tutuklu, 218’i hükümlüdür. Cezaevlerinde 135 mahpus ağır hastalıkları nedeni ile tahliye edilmeyi beklemekte, ancak tahliye edilmemektedir.
Basın Özgürlüğü alanında yaşanan ihlaller 2011’de daha da artmıştır. Halen tutuklu olan gazeteci sayısı 71’dir. Yayını durdurulan gazete ve dergi sayısı ise tespitlerimize göre 7’dir. Erişime engellenen web sitesi ise sayısı 15506’dır. 
2011 yılında ifade özgürlüğü kapsamında 322 kişiye 673 yıl 3 ay 20 gün hapis cezası verilmiş, 57 kişi ise 225196 TL tutarında para cezasına mahkûm edilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki kolay tutuklama sebeplerinin varlığı, gizli tanıklıkla ilgili hükümler, telefon dinleme ve teknik takip uygulamaları, düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller ve adli kolluğun bulunmayışı adil yargılanma hakkı önündeki önemli engeller olarak sıralanabilir. Bu bağlamda Ergenekon, KCK ve Hopa olayları vb soruşturmalarda yaşanan gözaltı ve tutuklamalar kitlesel bir boyut kazanmıştır. Örneğin KCK soruşturmaları kapsamında 14.04.2009 ile 28.11.2011 tarihleri arasında toplam 4195 kişi gözaltına alınırken 1833 kişi tutuklanmıştır. Bu kapsam da sadece 2011 yılında gerçekleşen gözaltı sayısı 2313, tutuklanan kişi sayısı ise 942 olmuştur.
2011 yılında her gün ortalama 3 kadın öldürülmüştür.
İşyerlerinde sağlık ve iş güvenliği açısından etkin denetim mekanizmalarının işletilememesi nedeniyle her geçen gün iş kazaları ve meslek hastalıkları artmakta işçilerin sağlıklı yaşam hakları ellerinden alınmaktadır. 2011 yılının ilk 11 ayında gerçekleşen iş kazaları sonucunda 506 işçi yaşamını yitirirken 2818 işçi de yaralanmıştır.