Dünden devam

Batman ve çevre il ile ilçelerin enerji nakil yüksek gerilim hatları direklerinin statik demir parçaları ile somun ve cıvatalarının çalınması üzerine dünkü yazımda bir değerlendirme yapmıştım.

Batman-Kurtalan enerji nakil hatlarındaki koca bir direğin, statik demir parçalarının çalınması yüzünden devrilmesi ve çok sayıda yerleşim yerinin elektriksiz kalması gerçekten de utanılacak bir gelişme olduğu gibi, üzerinde önemle de durulması gereken bir durumdur…

TEİAŞ Batman 16. Bölge Müdürü Mehmet Şerif Ekinci, “Hırsızlara rica ediyoruz; böyle bir şeye tenezzül etmesinler. Küçük bir menfaat uğruna koca bir memleketi enerjisiz bırakma durumuyla karşı karşıya bırakmayın” diye konuşmuş. Böyle makul yaklaşmayacağım…

Bölge halkını aşağılayan böyle hırsızlık olaylarına karışanların tespit edilerek en ağır cezaya çarptırılmaları ve teşhir edilmeleri gerektiğine inanıyorum…

Belki Müdür Bey ironi yapmıştır, kesinlikle bu mesele önemlidir. Uzaylılar gidip dev elektrik direklerinin somun, cıvata ve statik demir parçalarını çalmıyorlar. Aramızda azılı hırsızlar var, hesap sorulmalıdır…

HIRSIZLAR BOŞ DURMUYORLARSA…

Geçtiğimiz günlerde Batman Üniversitesi yolunun aydınlatılması gerektiği konusunda bir yorum yaptım. Öğrencilerin güvenliği adına önemli bir soruna dikkat çektim.

Gerçekten de direkleri dikilmiş, lambaları takılmış ve enerji verilmiş üniversite yolunun karanlık halini kabul edilemez buluyorum…

O yazımın ardından Dicle EDAŞ yetkililerinden birisiyle görüşmüştüm.

Azılı hırsızların üniversite yolunu aydınlatan hattın kablolarını çaldıklarından söz ediyordu…

Demek ki azılı hırsızlar boş durmuyorlar…

İyi de hırsızlara teslim mi olacağız?

Bu medeniyet düşmanları boş durmuyor ve kamuya ait malları çalarak can, mal ve ırz güvenliği için tehdit oluşturuyorlarsa, bunların ivedilikle takibi yapılmalı ve yakalanmalıdırlar…

Üniversite yolunun güvenliği için mobese sistemi veya başka yöntemlerle izleme sağlanabilir.

Bugüne kadar yüksek gerilim hatları direklerinin statik demir parçaları ile somun ve cıvatalarını çalanların yakalanıp yargıya teslim edildiklerine dair bir haber okuduğumu hatırlamıyorum.

Bu konuda jandarma karakolları, köy muhtarları, imam ve öğretmenlere görev düşüyor. Önce herkesin bu konuda bilgilendirilmesi, köylerde gerekli uyarıların yapılması gerektiğine inanıyorum. Sonra cezai yaptırımlar…

Buradan sormak istiyorum; TEİAŞ Bölge Müdürlüğü adına bugüne kadar tek bir köyde halkı bilgilendirme ve uyarı amaçlı toplantılar, seminerler düzenlemiş, tek bir broşür dağıtmışlar mı?

Madem yıllık bir milyon TL zarar söz konusu, bu konuda çalışmalar yapmaları, halkı etkin şekilde uyarmaları ve bilgilendirmeleri gerekmez miydi? Bu konuda hangi çalışmayı yapmışlar, tarafıma bilgi göndersinler, köşemde yer vereyim…

Hiç duymadım. Böyle bir çalışma yapmış iseler, medya ayağını eksik bırakmış demektirler. Önerilerimin dikkate alınmasını diliyorum.

Sadece elektrik direklerine zarar verilmiyor. Demiryolu hatlarının somun ve cıvataları da çalınıyor.

HER ŞEYİN BAŞI EĞİTİM…

Medeniyet düşmanları hala yolcu trenlerini taşlıyor, logar kapaklarını çalıyor. Gerçekten de ne zaman medenileşeceğiz diye sormak istiyorum? Eloğlu Ay’a çıkmış, uzayı fethetme yarışında. Bizim çocuklarımız hala içinde insanların yolculuk ettiği trenlere taş atıyorlar.

Yaklaşık otuz yıldır toplumun değişimi için mücadele ediyorum karınca kararınca. Düşünün ki 25 yıl önce bazı köylerin lavaboları(WC) için yazılar yazıyordum. Bazıları benimle alay ediyordu. Diyarbakır’daki bir köye giden kadın ağırlıklı bir heyetin başına gelenler yaygın/ulusal medyaya taşınmıştı. Lavabo ihtiyaçlarını gidermek isteyen bayanların ellerine ibrikler verilip, dereler gösterilince apar topar köyü terk etmiş, bu haberle bölge halkı tümden aşağılanmıştı. O zaman haklılığım ortaya çıkmıştı. Çünkü 25 yıl önce köylerde WC’siz evlerin kalmaması için yazılar yazdığımı hatırlıyorum…

Eğitim, bilinçlenme en önemli sorun. Gelişmiş, diğer tabirle muasır medeniyet seviyesini yakalamış dünya ülkelerinin hiçbirinde trenlere taş atılmadığını biliyorum…

Yine söz konusu hiçbir ülkede enerji nakil hatlarının somun ve cıvataları çalınmıyor…

Ülkemizin veya bizim acaba onlardan ne eksiğimiz var?

Onlar da insan, bizde insanız!..

Onların da ikişer gözü, kulağı, birer beyinleri var, bizlerin de!..

Peki biz niye bu kadar geriyiz söyler misiniz?

Halkımızın geri kalmasının en büyük nedeni eğitimsizliktir…

Eğer toplumumuz eğitimli olsaydı, kendilerinin hizmetine konulan hiçbir şeye zarar veremezdi.

Çocuklarımız eğitimli olsaydı, kesinlikle trenlere taş atmazdı…

Büyüklerimiz eğitimli olsaydı, enerji nakil hatlarının somun ve cıvataları çalınmazdı…

Şu halde eğitim için harekete geçelim. Toplumumuzun eğitimi için her türlü çaba ve gayretin içinde olalım. Yaşanan ayıplara son verilmesini diliyorum.’