Son Milli Güvenlik Toplantısında PKK ile mücadelede atılacak adımlar konusunda yeni bir strateji geliştirildiği açıklandı. Selçuk Şenyüz imzalı habere göre yeni olarak açıklanan stratejinin temel ayakları şöyle sıralanmış;
 “- TSK’nın profesyonel birliklere geçiş takvimi geç kalınmadan hayata geçirilecek. Çatışma bölgelerinde en az uzman çavuş rütbesinde askeri personel olacak. Karakolların çevre güvenliği ve yeniden inşaası projeleri hızlandırılacak.
- Devlet istihbarat birimleri arasında ortak koordinasyon ve anlık istihbaratın operasyonel yeteneğe döndürülmesi için terörle mücadele harekat merkezleri kurulacak. İstihbarat tek havuzda toplanacak. Gerektiğinde polis gerektiğinde askerin sevk edilmesi bu merkezlerden yapılacak.
- Kara ve hava unsurlarıyla sınır içi ve sınır dışındaki terörist unsur yuvalanmaları ve kamplarına yönelik harekâtlar, kararlılıkla devam edecek. Operasyonlar, alan hakimiyetinden nokta operasyonlarına dek bölgelerin coğrafi gereklilik ve zorluklarına göre sürdürülecek.
- Avrupa-ABD-Irak-İran-Suriye ekseninde PKK’nın yapılanmalarına karşı ortak adımlar ve işbirliğinin artırılması yönünde yeni girişimlerde bulunulacak. Suriye’deki iç istikrarsızlığın beraberinde terörist sızmalarını getirmesi ihtimali takip edilecek.
- PKK terör örgütünün, ülke içinde, demokratik hak adı altında, bazı terörist unsurlarının propagandalarına izin verilmeyecek. Örgüte yurtiçinde, para desteği verenler tespit edilecek. KCK Davasında detaylar kamuoyu ile daha etkin olarak paylaşılacak. Anayasada ve yasalarla belirtilen devletin işleyişi, birliği ve vatanın bölünmez bütünlüğü esasına dayalı prensipleri zedeleme üzerinden kimsenin zedeleyici çıkışlarına izin verilmeyecek.
- Dışişleri, PKK’nın yurtdışında insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi yollarla elde ettiği gelirin engellenmesi, Avrupa’daki siyasi yapılanmalarının kapatılması için karşı girişim başlatacak. Diplomatik sıcak takipte ülkelerin liderlerine PKK ile ilgili “verilen destek ilişkilerin geleceğini belirler” yönünde uyarılar içeren mektuplar yazılacak.
- Mayın dahil PKK’nın temin ettiği silahların kaynakları, istihbari bilgiler ışığında analiz edilerek, ilgili ülke ve şirketlere karşı açık girişim başlatılacak.
- Medyanın PKK eylemlerinin ajitasyon aracı olarak kullanılmasına alet olmaması konusunda bilgilendirme yapılacak.
- TSK, jandarma ve polisin teknik ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanması yoluna gidilecek. Doğrudan acil alım yolu ile insansız hava araçları, taarruz helikopterleri dahil yeni silah donanımı sağlanacak.
Terörle mücadele etkin şekilde gerçekleştirilirken, demokratik açılım adımları da aynı kararlılıkla atılacak.”
Yeni strateji diye anlatılan tamamen güvenlik eksenli tedbirlerden ibaret olup bunların hiçbiri yeni değil. Yıllarca denenen ancak etkili sonuç alınmayan kararlar. Biz yeni strateji olarak demokratikleşmede izlenecek yol haritasının açıklanmasını beklerdik. Çünkü bu sorunu bitirecek olan askeri tedbirler değil demokratikleşmedir. Medyanın bilgilendirilecek olmasının ana başlık olarak ele alınmasının da medya için hayırlı bir gelişmeye evirilmesini diliyoruz. Aksi halde susturulan bir medyanın sorunun çözümüne katkısı olmayacaktır. Hele hele Kürt medyasına yönelimlerin ters teptiğini gazete bombalanması olayından hatırlayanlar az değildir.