Mübarek Ramazan ayında Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim ne diyor bize diye Türkçesini okuyayım dedim.
Okuduğum Kutsal Kitap o kadar farklı ifadeler ediyordu ki şaşırdım, kaldım. Şu dünya yüzeyinde Kur’an-ı Kerim’den daha değerli ne olabilir? Tabii ki hiçbir şey. Ama gel, görün ki o kadar özensiz bir basım yapılmış ki sormayın gitsin. Hepsini yazmam belki de köşeme sığmayacaktı bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim.
Gerçi kim isterse istesin Allah diyor ki; Zikri biz indirdik ve o’nu koruyacağız. Demem o ki birileri hangi niyetle yaklaşırsa yaklaşsın Yüce Kitabımız sigortalı. Hem de Kâinatların Efendisi tarafından
Meal kitabının üzerinde Milli Gençlik Vakfı yazısı var. Kitabın çıktığı yayın evi Ravza Yayınları. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali. Sadeleştiren Mustafa Kasadar
Alın size bariz imla hatalar silsilesi.
Fussilet Suresi 16. Ayet; Sarsar rüsgarı. (rüzgarı diye yazılmalıydı)
Mümin Suresi Rabbi ve Rrabbinize sığındım (bir r fazla yazılmış)
Mümin Suresi 36/37 Musanın tanrısna muttali olurum (tanrısına yazılmalıydı)
Zümer Suresi 25 Onladan öncekilerde (onlardan)
Zümer 71 ve küfredenler bölük bölük cehennme (cehenneme)
Sad Suresi Temiz özlüler aytelerini düşünsünler (ayetlerini)
Yasin Suresi 7/8 Ayetler; Çünkü Bbiz onların (biz diye yazılmalıydı)
Yasin 19; Elçiler sizin uğursuzluğunuz kuşunuz (kuşkusuz)
Fatır 6; Sizde onu dişman tutun (düşman)
Sebe 14; Onun ölmünü sezdiren olmadı (ölümünü)
Ahzab 72; Evet biz o emaneti gökelere (göklere)
Rum 21; Eşler yaratmış, kendilerine sınırsınız diye (ısınırsınız)
Rum 56; Kendilerine ilim ve iman verilenler de demektir ki (demektedir ki)
Tahkim 2; Kim ahaber verdi (haber verdi)
Saff 8; Onalr istiyorlar ki (onlar istiyorlar ki)
Rahman 35; Salınır üsürtünüze (üstünüze)
Kaf 2; Peygamber geldiğine (geldiğinde)
Hucurat 16/17; De ki sz (siz), buyurudğundan (buyurduğndan)
Muhammed 13; Ne şiherler (şehirler)
Şura 41; Ve elbetet her kim zulm (elbet)
Sevgili okuyucular, buraya kadar olanlar imla hatalarıydı. Birde bunları okuyun.
Enbiya 98; Hep cehennem mermisiniz.
Bu ne demek Allah aşkına. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim nazil olduğunda mermi mi vardı ki bu şekilde Türkçeye çevrilmiş. Ama başka bir mealde Cehennem Yakıtı yazıyor.
Ama bundan daha ağırını sizlerle paylaşayım. Babasız bir şekilde hamile kalan Meryem Anamız Cebrail Meleğe der ki;
Meryem 20 Ben Kahpe değilim.
Meleklerde kendisine der ki;
Meryem 28 Sen kahpe değilsin
Oldu mu şimdi? Bizi yoktan var eden ve İslam ile şereflendiren Yüce Allah’ın kitabında bu tür ifadelerin olması son derece yanlış.
En basit yayınlarda bile bu tür ifadelere yer vermezken ilahi bir kitapta bu tür ifadelerin olması son derece yakışıksız bir durum. Araştırdım ve gördüm ki başka meallerde de bu tür ifadeler var. Ama şükürler olsun ki özenle kaleme alınmış bazı meallerde ise bu ifade tarzlarına yer verilmemiş ve sırasıyla Meryem Anamız (haşa) ben kahpe değilim ifadesi yerine “Ben iffetsiz değilim” diyor ve Melaikeler de kendisine“Sen iffetsiz değilsin” diye yazıyor.
Umarım bu yazdığımız yazı bazı çevreleri ve duyarlı kimseleri harekete geçirir ve kitabı hazırlayan ve dağıtan yayın evi ve sadeleştiren kişi bir daha bu tür hatalara düşmez.