Türkiye Petrollüleri Anonim Şirketi Batman Bölge Müdürlüğü bu ilin il olmasını sağlayan ve bugünkü duruma gelmesini sağlayan tartışmasız tek kuruluşudur.

Raman dağında petrolün bulunması ile yapılan çalışmalar neticesinde rafinerinin kurulması ve ardından arama faaliyetlerinin aralıksız sürmesi sayesinde bu şirketimizin ilimizdeki temsiliyeti sağlanmış ve bölge müdürlüğümüz dönemin koşulları çerçevesinde kurulmuştur.

Bugün bile Batmanın sosyal ve ekonomik anlamda can damarını oluşturan kurumlarımızın başında gelmektedir. Her ne kadar site mahallesini duvarlarla çevirerek kentten ayrı bir konuma getirmiş ise de bu mahalledeki yeşil alanlar ve ağaçlar kentimizin güzide alanlarının başında gelmektedir.

Ekonomik alanda da ilimizin yüz aklarından birisidir Türkiye petrolleri. İlimizde en fazla elaman çalıştıran kurumlarımızdan birisidir. Sosyal ve kültürel alanda da kurulduğu ilk dönemden itibaren ilin bu alanda gelişimi için öncülük etmiştir. Kristal tesisleri, Havuzları, Spor sahası, kapalı spor salonu, Spor takımları, Hatta ilk orkestrası, Sineması ile ilin kültür ve spor yaşamına tabiri caiz ise analık yapmıştır.

Halkın kısaca “Şirket” dedikleri bu kurumumuzun ilimizin ekonomik, sosyal, kültürel yapısına katkıları elbette göz ardı edilemez.

Dönem dönem beş binin üzerine çıkan çalışan sayısı ile de ülkenin emek cephelerinden birini oluşturmuştur.

Lakin son dönemlerde uygulanan politikalar ile bu kurumumuz ilimizin yaşamsal öneme sahip gelişmelerinden çektirilmek istenmektedir. Önce Adıyaman sahasının açılması ile çalışanların bir bölümü bu alana kaydırıldı. Bu kentin ekonomik ve sosyal yaşamının yarısının başka tarafa aktarılması oldu. Ardından diğer olumsuzluklar ardı ardına sıralanmaya başlandı. Emeklilik çalışmaları kapsamında yüzlerce işçinin işine son verildi. Diyeceksiniz ki artan paralarla yeni yatırımlar yapıldı ve yeni iş imkânları yaratıldı! Hayır, her adımda şirketin küçültülmesi için yönetim elinden geleni ardına koymadı.

Sonuçta günümüze gelindiğinde Türkiye Petrolleri artık mecbur olmasa yiyecek ekmeğini bile ilimizden sağlamayacak bir duruma getirildi. İşçisini başka yerden aldı yatırımlarını başka alanlara kaydırdı. Petrolü çıkarmayı da ihmal etmedi lakin çıkardığı petrolü de başka taraflara aktardı. Ülke ekonomisinin bütünlüğü içinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyoruz durumu ancak sonuçlar bize aynı şeyi göstermiyor. Bir takım ellerin ilimize güç katan ve kentimizin gelişim dinamosu olan kurumumuzu yavaş yavaş bizden çalıyor gibi geliyor!

Bu durumu protesto etmek amacı ile Türkiye Petrolleri çalışanları Pazartesi günü iki saatlik bir iş durdurma eylemi yaptı. Petrol İş öncülüğünde yaklaşık 2000 emekçinin katıldığı eylem uyarı niteliği taşıyor. Konu ile ilgili olarak gazetemizde çıkan haberi özetle verelim:

“Sendika Başkanı Şehmus Kaygusuz; “Türkiye Petrollerinde uygulanan yanlış politikalar ve istihdama yönelik tasarruflar, çalışma barışını tehdit ediyor” dedi. 

İki saat süreyle ‘iş bırakma’ eylemi gerçekleştiren Türkiye Petrolleri personeli;

“Ankara çek elini TP’den”,

“TP halkındır, küçültülemez” yazılı pankartlarla TP Bölge Müdürlüğü binasına yürüyüş düzenledi.

“Bütünsel dönüşüm istemiyoruz”, “TP halkındır, satılamaz” sloganlarıyla yürüyen çalışanlara, Bölge Müdürlüğü giriş kapısında seslenen Petrol-iş Sendikası Batman Şube Başkanı Şehmus Kaygusuz; “İki yıl önce gündeme getirilen bütünsel dönüşüm programı ile Türkiye Petrollerinin parçalanması, istihdamın güvencesizleştirilmesi ve hizmet alımlarının yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Geçen süre boyunca bu yönde uygulamalara gidilmiş ve ne yazık ki tespitlerimiz doğru çıkmıştır. Türkiye Petrolleri kamu yararı doğrultusunda faaliyet gösteren bir kamu kuruluşudur. Fakat bu kuruluş, artık kamu kuruluşu olmaktan çıkarılmakta, verimliliğe odaklı istihdamı esnek ve güvencesizleştirilmiş bir şirket haline getirilmek istenilmektedir. Bu süreçte hizmet alımları artmakta, taşeronlaştırma yaygınlaşmaktadır. Güvenceli ve kadrolu kamu istihdam politikalarına son verilmekte, özel şirketlerin insan kaynakları uygulamaları benimsenmektedir. Türkiye Petrolleri özelleştirilmeden özel şirket gibi yönetilmeye başlanmıştır. Kamu kurumu bu anlayışı derhal terk etmeli, istihdamda yaşanan sorunlar ve Petrol-İş üyelerinin yaşadığı sıkıntıların çözülmesi için sesimize kulak vermelidir.”

Türkiye petrolleri Anonim ortaklığı yöneticilerinin tasarruf tedbirlerini anlamak mümkündür. Çünkü her kurum bunu yapıyor. Lakin tasarruf adı altında yapılanların işin cılkını çıkarmaması şartıyla. İlin oluşmasını sağlayan bir kurumun ilin ekonomisine katkı vermez bir hale getirilmesi her halde normal bir yönetim modeli olarak görülemez değil mi?