Son günlerde gazetelerin eksik olmayan konularından biri de Kentin Trafik konusu olunca konuya bir izahat getirme zorunluluğu geldi sanırım. Gerçi bu izahatlar defalarca en yetkili kişiler huzurunda dile getirildi ama kamuoyunun da bilmesinde fayda var.
KENTİN TRAFİK SORUNLARI
Batmanın trafik sorunu deyince sadece iki kavşaktaki sinyalizasyon sisteminin çalışmamasını anlarsak konuyu eksik tanımlamış oluruz. Çünkü sorun bundan kaynaklanmıyor.
Birincisi kentin gelişimine paralel olarak toplu taşıma araçlarından olan köy ve ilçe minibüslerinden oluşan araçların bekleme yeri olan garajlar kent merkezinde kaldı. Şu anda Diyarbakır dahil çevre il ve ilçelere giden minibüslerin tamamı Dörtyol kavşağını kullanıyor ve kentin ana güzergahı olan Turgut Özal Bulvarında trafik yoğunluğuna neden oluyor. Bu yoğunluk sadece geçişten ibaret değil başta kozluk ve Hasankeyf minibüsleri olmak üzere dört yolda bekleyen minibüsleri de buna eklemek gerekiyor.
Bunun çözüm yolu SGK’ya devredilen garajın yerine geçecek olan yeni garajın devreye girmesi. Bu durumda trafik kısmen rahatlayacaktır. Köylerden gelen minibüsleri de şehir girişinde tutup yerleştirebilirsek bu sorun azaltılmış olacaktır.
İkinci husus özel araçların park meselesidir. Gerek esnaflarımız gerekse diğer hemşerilerimizin araçlarını park edecekleri alanların sınırlı olması nedeniyle sıkıntılar çektikleri malum. Çünkü kentte herkes özel araç kullanma meraklısı ve bu yüzden her dükkânın önüne bir park yeri gerekiyor ki bu da hem müşteriye hem dükkân sahibine yer bulmada sıkıntı yaratıyor. Üstelik dükkân sahibi hem araçların parkı etmesi için yer konusunda yakınıyor hem de parkı kendisi işgal ediyor. Birinci ve ikinci cadde uygulamaları buna örnektir. Daha geniş kaldırımlar yapıldı esnaf müşteri gelmiyor araç park edecek yer yok diye isyan etti. Park yeri yaptı esnaf araçlarını buraya sabahtan akşama kadar park ediyor. Müşteri yine park edecek yer bulamıyor.
Bu konunun çözüm merkezi otoparkların yapılması ve bina altlarındaki otopark uygulamasının hayata geçirilmesidir. Bu konuda yeterli yer olmadığı eleştirisi gelebilir ancak bina ruhsatları verilerken bu zorunluluk dayatılırsa bu sorun en azından yeni yerleşim yerlerinde azaltılmış olacaktır. Vatandaşın aracını bir yere park ederken saban akşam uygulaması da ayrı bir sorun olarak ele alınmalıdır.
Sorun bitti mi derseniz cevap elbette hayır olacaktır.
Üçüncüsü Toplu taşıma araçları olan şehiriçi minibüs, otobüs ve taksilerin durumudur. Bu konulardaki yasal sıkıntıları dile getirmemiz gerekiyor. Her ne kadar Belediye kanunu ile şehiriçi trafik düzenlemesi Belediyelere bırakılmış görünse de kazın ayağı öyle değil. Çünkü hala Belediye vatandaşın yanlış park etmiş aracına ceza yazamıyor ve aracı trafik ekibi olmadan çekemiyor. Çektiğinde veya ceza yazdığında ise sorunlar çıkıyor. Kentin her tarafına park işaretleri ve park edilemez işaretleri konulduğu halde araç sahipleri levhanın altına park ediyor ve kimse de bunlara neden böyle yapıyorsunuz demiyor. Şehiriçi minibüsler durak dışında ikide bir duruyor ama bunlara da ceza yazılmadığı için bu davranışlarından vazgeçmiyorlar. Belediye otobüslerinden çıkan dumanlar gibi. Taksilerin durak haline getirilmesi için de yine yasal sıkıntı var. Çünkü ruhsat için yedi aracın park edebileceği asfalt veya beton zeminli mekan isteniyor ki bu hiçbir yerde yok. Yönetmeliği değiştirin cevabına ise kimse bakmıyor bile.
Dördüncüsü trafik işaretleri, sinyalizasyon ve kurallar olsun. Trafik kanunun temel kuralı sürücünün kendini yolun şartlarına göre ayarlamasıdır. Ancak bizde tam tersi uygulama isteniyor. Yolu sürücüye göre ayarlamamız isteniyor. Kent içinde 13 adedi belediyeye bağlı olmak üzere 23 sinyalizasyonlu kavşak bulunuyor. Bunların süreleri dahil programlanıyor ve trafik akışı sağlanmaya çalışılıyor ancak Belediyede uzman olmamasına rağmen kentin tamamı trafik sinyalizasyon uzmanı kesilmiş durumda bu aralar. Allahını seven sinyalizasyon diyor. Ama şunu soran yok;
Acaba dünyanın neresinde trafik ışıklarının devrede olduğu bir kavşakta trafik tıkanıyor?
Hizmetin en iyisini istemek elbette halkımızın hakkı. Ancak yasal süreleri bilmeden, kurallara uymadan, sıkıntılara kulak vermeden sadece eleştirmek galiba bize üzgü bir durum olsa gerek. Kurallara uyan sürücü olduğumuzda sıkıntıların yarısı gidecektir. Kent merkezleri yaya öncelikli trafik kurallarına göre yürür. Bunu unutan araç sahiplerine önemli duyurulur.