İmralı Heyeti olarak ülke kamuoyunun tanıdığı heyet başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüştü. Bu görüşme Kobanê meselesi ile ortaya çıkan gerginlikler ve ardından 6-7 Ekim tarihlerinde meydana gelen olaylar nedeniye oluşan gergin ortamın yumuşatılması ve yoldan çıkmak üzere olan trenin tekrar yoluna devam etmesi için oldukça önemli bir gelişme olarak kaydedilmelidir.
Bu süreç ile ilgili olarak bütün olup bitenleri bir araya topladığımızda tarafların duyguları yerine mantıklarını kullanma eğiliminde olduklarını görüyoruz ve tabi bunu takdir ile karşılıyoruz.
Çünkü gelinen aşama geri adım atmaya hiç de müsait olmayan bir aşamadır ve kabul edilemezler hanesinde yer almaktadır.
Son görüşme ve kamuoyuna yansıyan bilgiler birlikte değerlendirildiğinde yol haritasının adım adım ilerlediğini de belirtmek gerekiyor.
Hem hükümet kanadı üstüne düşen görevleri yerine getirmek için çaba içerisinde hem de İmralı kararlılıkla süreci götürme tavrında.
Gelinen aşamada daha rahat bir ortamda sürecin devam ettirilmesi için koşulların değiştirilmesi fiilen yürütülecek gibi görünüyor. İmralıya gidip Abdullah  Öcalan ile görüşmeler yürütecek olan heyetin sayısının artırılmasının yanı sıra Hatip Dicle ve kadın hareketi temsilcisi bir kadının heyete dahil edilecek olması yararlı ve çözüme katkı sunan adımlar olacağı belirtilebilir.
Bu şekilde oluşturulan heyetin sıradan bir heyet olmadığını bizzat heyetin kendisinin bile görüşmeleri yürütebilecek kapasitede insanlar olduğunu artık rahatlıkla belirtmek mümkün. Ancak işin bir de kandil ayağı var. Burası ile yapılacak olan görüşmelerin daha sağlıklı yürütümü konusunda bir takım olanakların sağlanması gerektiği ki öyle görünüyor direkt temas olanaklarının da yaratılması süreci hızlandıracak bir adım olarak görülmelidir.
Son görüşmelerde tarafların artık silahsızlanma ve geri çekilme konularına yöneldikleri konusunda toplumda yaygın görüşler var.
Haberlere bakılırsa Türkiye’de silahlı mücadeleyi bitirme ve sınırların ötesine çekilme olarak belirtilen süreç ilkesel olarak kabul görmüş gibi. Bu tarzın tamamen bitirilmesi için gerekli olan açıklamanın da yine İmralıdan Abdullah Öcalan tarafından Mart- Nisan aylarında yapılacağı belirtiliyor ki 21 Mart Newroz’unun sürprizlerinden biri de bu olabilir.
Bütün bu gelişmeler sessiz sedasız yürürken gazetelere düşen bazı haberler ise ilgi çekici olarak karşımızda duruyor. 14 Kasım tarihli Haberler Com sitesinde yayınlanan habere göre 4 Kasım tarihinden başlayan bir gelişme var. Bu habere göre bir hafta içerisinde sekizer kişiden oluşan beş PKK grubu Habur sınır kapısından giriş yaparak teslim oldu. Yani toplamda 40 kişilik pkk grubu Şırnak valiliği internet sitesi verilerine göre teslim olmuş durumda. Grupların sınırdan silahsız olarak giriş yaptıkları da vurgulanan bir unsur olarak aktarılıyor. Aralarında kadınların da bulunduğu bu grupların teslim olmaları konusunda kamuoyunun yeterli bir bilgiye sahip olmadığı da açık.
Bu konunun önemli olduğunu belirtmek gerekiyor. Çünkü eğer böyle bir süreç başlamış ise kamuoyunun bilmesinde fayda var. Eğer haber manipülasyon amaçlı yayınlanan bir haber ise bununda bilenmesinde fayda var. Yada daha somut bir ifade ile çözüm sürecindeki ilerlemeler bu aşamaya gelmiş ise bununda bilinmesinde fayda var. Çünkü gerçek muhatapları tarafından deklere edilmeyen hiçbir haberin doğru olarak kabul görmediğini de kabul etmek gerekiyor. Öyle ya gidişlerin konuşulduğu bir ortamda bir haftada 40 kişilik bir grubun geri dönüşü var ise gelişmeler umduğumuzdan da hızlı ilerliyor diye anlayacağız.
Çözüme devam kararlılığının gösterildiği böylesi hassas dönemlerde doğru bilgilerle hareket etmek en sağlıklı yoldur. Tarafların da bu gibi önemli konularda daha fazla bilgi paylaşmaları dedikoduları ortadan kaldırmaya ve tereddütleri silmeye neden olacaktır.