Son szamanlarda TPAO Bölge Müdürlüğündeki uygulamalar nedeniyle içten içe bir kaynamanın varlığını camiayı tanıyanlar bilirler. Bu kaynamanın nedeni de Bölge Müdürü Süleyman Çalık’ın yapılan işlerle ilgili uygulamalarıdır.
TPAO Bölge Müdürlüğü ilimiz için oldukça önemli bir konumu bulunan bir kuruluşumuz, dolayısıyla bu kuruluşun işleyişinin yolunda gitmesine herkesin özen göstermesi gerekir. 1990 süreci ile başlayan ve daha sonra kurumun küçültülmesine neden olan uygulamaardan rahatsız olduğumuzu daha evvelde açıklamıştık. Yedi binlere kadar çıkan bir istihdamdan sonda kurumun bölünüp, küçültülmesi ile istihdam oranının neredeyse 1/3 oranına getirilmesi Batman ekonomisine vurulan en büyük darbelerden birisiydi. Devam eden süreçte petrol üretiminin artırılmasına rağmen istihdam oranının aynı paralelde artırılmaması da sıkıntılardan birisi olarak karşımızda durmaktadır.
Bu belirlemelere rağmen son dönemde TPAO Bölge Müdürlüğünün yüksek duvarlar ardına gizlendirilmesi politikasının da terk edilmeye başlandığını belirtmek gerekiyor. “Duvarlar yüksektir, kimse içeriyi görmüyor, bende içerde istediğim gibi at koştururum” diyenler sonunda sanki o yüksek duvarlara tosladılar gibi görünüyor.
TPAO içeriye yerleşenler dışında kimseye açılamayan bir kuruluş olarak görülüyordu. Süleyman Çalık döneminde bu anlayışa çomak sokuldu gibi görünüyor. Durum sadece bununla kalmıyor da olabilir. Bu alana sahip oldukları değişik çap ve markada güçleri ile girmeye çalaşanların önüne konan “eşitlik” ilkesi de bu yeni çevreleri rahatsız etmiş olabilir. Bu durum karşısında içerdeki eskiler ile içeri girmeye çalışan yenilerin ortak çıkarları veya çatışmaları da ortamın ısınmasına neden olmuş olabilir. Ancak gerekçe ne olursa olsun ortaya çıkan tablonun iç açıcı bir tablo olmadığını vurgulamak gerekiyor.
Süleyman Çalık değişik bir yönetici. Giyim kuşamından tutun, davranışlarına kadar farklı bir tarz sahibi. Masası temiz. Kağıtlarla fazla uğraşmayı sevmeyen bir tip. Sömeni yok dolayısıyla evrak bekletme ve gizleme alışkalığı da gelişmemiş olmalı. Kentteki aktivetelere katılmaktan geri durmayan bir tip. Detaylara değil amaca odaklanmayı seven bir idareci profili çiziyor. Ve sanırım bu durum rahatsızlık yarattı.
Birincisi Süleyman çalık bu ilde milletvekili olamaz herkesin gönlü hoş olsun.
İkincisi sahip olduğu özellikler itibariyle gelenekçi de olamaz bu katagoridekiler de rahat olsun.
Bir bürokrat olduğu için her halukarda belli bir dönem görev yapıp ilimizden ayrılacaktır tıpkı diğer Bölge Müdürlerimiz gibi bu nedenle görev bekleyenler de rahat olabilir.
Bu nedenle Süleyman Çalık ve TPAO meselesinin bu kadar abartılmasının bir manasının bulunmadığını belirtmek gerekiyor. Siyasal görüşü ve yaşam tarzı bana uymasa bile Çalık’ın başarılı ve değişik bir yönetici olduğunu düşünüyorum. Yapmamız gereken görevde bulunduğu süre içerisinde kendisinden kuruluşu ve ilimiz için en yüksek verimi almak olmalıdır.
Görev değişiklikleri bürokratlar için çok da sürpriz bir olay değil. Kendini taşıyan yeni tip bürokratların siyasal baskılar karşısında koltuğa kilitlenmek gibi bir anlayışlarının da bulunmadığını hatırlatmak lazım. Bununla birlikte eğer bir değişiklik yapılacaksa bunun usulüne uygun bir şekilde yapılması gerekir. Gazete manşetlerine yansıtılan anlayışların çok doğru olmadığı kanısındayız. Komada olan hastasının başında bekleyen bir yöneticiye bu şekilde davranmanın etik yönü tartışılmaya açık görünüyor.
Bu sorunun daha etik ve kuralına göre değerlendirilmesi dileğiyle…