“Denize Düşen yılana sarılır” misali etrafımızdaki siyasal krizler nedeniyle toplumun sosyal ve diğer sorunlarını gündeme taşıma, gündemde tutma, izleme ve sonuçlandırma konularında sıkıntılar ve eksiklikler yaşadığımızı itiraf etmemiz gerekiyor.
Çünkü içine düştüğümüz döngü özellikle yöremizde Devlet Millet çatışmasına dönüşen bir psikolojik ortam yarattı ve etkileyici güce sahip güçler sorunlardan ziyade birbirleri ile uğraşarak enerji tükettiler.
Devlet kanadının “siyaset dışında ne yaparsan yap” mantığı ile halk mantığının da “işbirliği yapma ne yaparsan yap” mantığı ile davrandığı algısı genel kabul gören algı halini aldı. Tabi bu algıların doğurduğu sonucun pozitif olması da beklenemez. Sonuçta algılar çatışması oldu ve kısır döngü çarkı dönmeye devam etti.
Bu kısır döngünün sonuçlarından birisi de toplumun yeni yetişen bireylerinin yeterli ilgiyi,olanakları,ayrıt ediciliği kavrayamamasına neden oldu. Kaynaklar yanlış alanlara gidince de işsizlik ve benzeri sosyal problemler doğdu. Bu ortamda yetişen genç nesilin bir kesimi de “Herşey mübahtır” anlayışana yöneldi.
İşsizlik, açlık, ilgisizlik, eksik eğitim, ailevi ve toplumsal koşulların olumsuzlukları üst üste binince ortaya toplumsal yaralar dediğimiz yaralar çıkmaya başladı.
Bu sorunlar ve yaraları;
Uyuşturucu
Fuhuş
Hırsızlık
Olarak sıralamak mümkün.Elbette bunlarla bağlantılı olarak başka meseleler de mevcut ancak bunlar hakikaten toplumun kimyasını bozucu sonuçlar doğuran meseleler ve üzerine gidilmesi gerekiyor.
Son bir yıllık dönemde bu sorunlarla ilgili olarak devlet Millet işbirliğinin gelişmiş olması,başta Sivil Toplum Kuruluşları olmak üzere toplumun hemen hemen tüm katmanlarının fikir birliği içinde bulunması bu konuda başarı sağlanması umutlarımızı güçlendirmiştir.
Sanırım bu güçlü işbirliği ve kararlılık bu konulara bulaşanlarla mücadele de birinci derecede görev alan Polis Teşkilatının da elini güçlendirmiş ve mücadele azmini körüklemiştir. Uyuşturucu ile mücadele konusunda daha evvel yapılan bir toplantıda konuşan panelistler ilimizdeki durumu değerlendirmiş ve önlenebilir bir konumda olduğumuzu vurgulamışlardı. Bu tespit polis teşkilatının görevinin hassasiyetini biraz daha artırmış bulunmaktadır. Dolayısı ile bu konularla ilgili olarak polisin yaptığı ve yapacağı uygulamalar konusunda toplumsal bir tepki söz konusu olmadığı gibi bir işbirliği algısı vardır ve bu da başarılı bir şekilde ilerlemektedir.
Konu buraya gelmişken polisin başarılı çalışmalar yürüttüğünü de vurgulamadan geçmemek gerekmektedir.
Özellikle okul önlerindeki uygulamalar konusunda yetkilileri kutlamak istiyoruz. Okul polisi uygulaması başarılı bir şekilde yürüyor. Zaten bu konudaki durumu gidip okul önünde öğrencilerin dağılması sırasında polis ile çeteci gençler arasındaki çekişmeden görmeniz mümkün.
Hergün ortalama 15 civarında hırsızlık olayının gerçekleştiği ilimizde bu alanda da başarılı uygulamaların varlığını kabul etmek gerekiyor.Bu alanda da son dönemlerde başarılı operasyonlar yapılıp suçlular kısa sürede adalete teslim ediliyor. Ancak bize göre başarı uyuşturucu ile mücadelede. Özellikle esrar konusunda polisin başarılı bir çalışma yürüttüğünü vurgulamak gerekiyor.
Yeterli mi?
Değil.
Dişlileri biraz daha sıkmakta fayda var. Evet uyuşturucu tacirleri artık ellerini kollarını sallayarak dolaşamıyorlar etrafta ancak yakalanan uyuşturucular da gösteriyor ki boş durdukları da yok.
Toplumsal aktivistler olarak belirtiğimiz konularda polise yardımcı olmak her bireyin görevi. Polisin başarılı çalışmalarını sürdürmesi de kendilerinin görevi. İşbirliği devam ederse bu konuda başarının gelmesi içten bile değil. Yararlı hizmetler yapan herkese başarılar diliyoruz.