Yaşamımızın bütün boyutları siyasal çalkantılar üzerine kurulu bulunduğundan mı yoksa duyarlılığımızdan mı kaynaklı bilemiyoruz ancak önceliklerimizin değişiminden kaynaklı bazı olguları ötelemekteyiz.
Ancak gelişmeler içerisinde görülmektedir ki insanların bakış açıları bulundukları coğrafyanın durumuna ve bağlantılı olarak konumlarına göre farklı duyarlılıklar yaratabilmektedir.
Köy enstitülüleri döneminde enstitüyü bitirenler atandıkları yerlerin okullarının yapımı dahil bir çok meselesini kendi güçlerini katarak hal etmeye çabalarlardı. Malum o zamanlar ülkenin içinde bulunduğu durum devletin her tarafa hizmet götürmesine yetmiyordu!
Ancak devir değişti. Ülke büyüdü ve gelişti. Artık devletin eli her tarafa yetişiyor. Bu yetişen el her zaman kalkınmaya hizmet etmiyor tabi. Bazen de önceliklendirdiği konular itibariyle var olanı göç ettirtiyor, olanaksızlıklara ve olumsuzluklara neden oluyor. Sonuç bariz tabi. Yoksulluk, sıkıntı ve yokluk.
İstanbul Maltepe Üniversitesinde okuyan öğrenciler Doğudaki insanlara nasıl yardımcı olabiliriz diye bir çalışma başlatmışlar. Bu çalışmanın içerisinde Ülkenin değişik yörelerinden öğrenciler var ama Kürt kökenli öğrencilerin öncülük ve gayretlerini göz ardı etmemek lazım. Bu öğrenciler “Toplum Gönüllüleri” adı altında bir kulüp kurmuşlar. Bu çalışma çerçevesinde de ilk proje olarak etraflarındaki öğrenci arkadaşları, katkı sunan öğretim görevlileri, ulaşabildikleri esnaflar aracılığı ile giyim malzemeleri toplamaya karar vermişler. Bu çalışmaları karşılıksız kalmamış tabi. Yardımsever insanlar ellerinde bulunan giyim malzemelerini bu gönüllü öğrencilere aktararak yardımlarını yapmışlar. Öğrenciler de ülkenin doğu yakası ile bağlantı kurup topladıkları malzemeleri ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için girişimlerini sürdürmüşler. Pilot yer olarak Diyarbakır, Batman ve Doğubayazıt’ta birer köy seçmeyi uygun görmüşler. Bundan iki hafta önce Toplum Gönüllüleri aktivistleri İnsan Hakları Derneği ile bağlantı kurarak ilimizde uygun bir köyde topladıkları giyim malzemelerini dağıtmak istediklerini bildirdiler.
Kendilerine Şikefta köyü önerildi ve bu öneri değerlendirilerek kabul gördü. İşte Maltepe Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu Toplum Gönüllüleri adına cumartesi günü ilimize gelen Haşim Apaydın beraberinde getirdiği otuz koliden oluşan çocuk, kadın ve erkek giyim malzemelerini İHD yöneticilerinin gözetimine köydeki yurttaşlara dağıttı. Herkes ihtiyacı olan giyim malzemelerini seçerek evine götürdü. İnsanların yüzü güldü ancak en çok yüzü gülenin yardım malzemelerini Maltepe Üniversitesi öğrencilerinin kurdukları Toplum günülüleri adına köye getiren Haşim Apaydın olduğunu belirtmek gerekir.
Öğrencilerin bu çalışmayı başarı ile tamamlamalarından sonra ikinci çalışma olarak İstanbul’dan toplayacakları kitaplarla uygun köylerde kütüphaneler kurmak. Bu konu ile ilgili olarak görüşleri de şu şekilde; “Büyük kentlerde okunduktan sonda kitaplıklarda bekleyen veya kitaplıklarda kullanılmayan ansiklopedi ve benzeri kaynakların toplayarak ihtiyacı olan bölgelere aktarmayı düşünüyoruz. Bu amaçla özellikle köy odaları veya ortak kullanım mekânları olan köylere bu tür yardımları yapmayı düşünüyoruz. Bu şekilde öğrencilere yardım etme imkânımız olur diyoruz.”
Aslında bu çalışma bir köprü görevi de yapıyor. İnsanlar bu şekilde yardımlaştıklarında aralarında bir gönül bağının var olduğu hissine daha sıcak bir şekilde kapılıyorlar. Zaten gönül birliktelikleri de bu şekilde oluşmuyor mu? Hiç tanımadığınız insanlardan gelen bir selam, bir destek hem ön yargıları ortadan kaldırıyor hem de ilişkileri daha sıcak tutuyor.
Bu çalışmalarından dolayı İstanbul Maltepe Üniversitesi Toplum gönüllüleri Kulübü üyesi öğrencileri tebrik ediyor çalışmalarında başarılar diliyoruz.