Bir nefese ihtiyacımız var. Sıkıldık, ruhumuz nefes daralması yaşıyor artık.
Ölümler,
Çatışmalar,
Gözaltılar,
Tutuklamalar,
Feryatlar,
Figanlar,
Şikâyetler,
Nazlar,
nuzlara artık yaşamı gerçekten yaşanılamaz bir hale getirdi. Toplum olarak, birey olarak, aile olarak, üye olarak bir nefese ihtiyacımız var.
Bir sabah uyandığımızda huzurlu bir kahvaltı yapmaya, bir akşam evimize vardığımızda duyduğumuz haber yüzünden ailemizle kavgaya varan ses tonu ile konuşmamaya ihtiyacımız var. Toplumun sorunları karşısında yaşanılan ya da yaşatılanlar nedeniyle artık huzursuzlaşıyoruz ve huzura ihtiyacımız var.
Bir nefes verin artık, bir nefes!
Herkesten daha çok çalışıp, herkesten daha az kazanıyoruz. El açan, yardım isteyen, destek bekleyeni yalnız bırakmayalım diye çırpınırken, toplumsal hengame içerisinde kendimizi bile hatırlamaz bir durumda yaşamı sürdürmeye çabalarken, kendimiz için değil etrafımızdakiler için yaşamayı bile kabullenmişken, bir nefes almaya neden müsaade edilmez anlayamıyoruz!
Bizim de başka insanlar gibi huzura, endişesiz bir yaşama hakkımız var.
Bizim de insanları bir birini öldürmeyen bir ülkede yaşama hakkımız var.
Bizim de emeğinin hakkını, yaptıklarının değerini alan herkes gibi emeğimizin hakkını almaya hakkımız var.
Bizim de ailemizle, dostlarımızla bir arada oturup gülerek gün geçirmeye hakkımız var.
Adımıza alınan ama bize sorulmayan kararlar nedeniyle yaşamımızın neredeyse tamamını vicdan muhasebesi yaparak geçirirken, payımıza neden hep tasa bölümü düşüyor anlayamıyoruz.
Gülmeye unuttuk desek yeridir. Eğelenen insanları gördüğümüzde yadırgar hale geldik. Toplumsal travma yaşıyoruz adeta. Nefes alamıyoruz, Nefes aldırılmıyor.
Tasalanmadan, endişelenmeden sokakta caddede yürümeye hasret kaldık. Yarın ne olacak acaba sorusunu kendimize sormadan yastığa baş koyamaz olduk. Bir ülkenin yurttaşları bu kadar mı huzursuz bir yaşama mahkûm olur?
Anlıyorum ve sesinizi duyar gibi oluyorum. Düşünmezseniz rahat edersiniz diyorsunuz. Doğru peki düşünürsem rahat etme hakkım hiç mi yok. Yanlışı görüp de karşı durmayanın yanlışı yapan kadar suçlu olduğunu bildiğiniz halde düşünmeyebilir misiniz?
Yurttaş olarak kimse bizim adımıza ölmesin, öldürmesin demeye bile hakkımızın olup olmadığını bilmiyoruz. Herkes bizim kavgamızı veriyor ama biz ne hikmetse bir nefes almakta bile sıkıntı çekiyoruz. Bu kadar kıymetli varlıklarsak eğer peki neden biraz nefes almamıza müsaade edilmiyor?
Ey bizi bu kadar seven yöneticilerimiz ve sahiplerimiz. Allah rızası için eğer mesele biz isek bizi rahat bırakın. Kendi halemize bırakın. Sizin sizinle derdiniz varsa varın kendi aranızda hal edin. Bizim sağlarımız üzerinde de bizim ölülerimiz üzerinde de hesap yapmaktan vaz geçin.
Çok şey istemiyoruz. Bir nefes almamıza müsaade edin!