Her dindeki tanımlaması farklı olsa da sonuçta inanların sığındıkları son merkezdir. Müslümanların Allah, Xweda, Hıristiyanların Tanrı başka kavim ve milletlerin değişik adlarla adlandırıldığı her şeyin yaratıcısı ve düzenin kurucusu olan tek varlık.
Bir haksızlığa uğranıldığında, gücün yetmediği noktada, bir düzenlemeye ihtiyaç hissedildiğinde gücüne ve adaletine sığınılan tek varlık.
Ortaya çıkan karmaşık hesapların bir bölümü yaşamda çözülürken bir takım hesapların da mahşere kaldığı kabul edilir. Buna rağmen aklın cevap bulamadığı konular da yok değil. Bu çelişkili durumu en saf şekilde sunanlar da şüphesiz çocuklar oluyor.
“Kral çıplak” diyen çocuğun durumuna benzer bir durumu Papanın Filipinler ziyaretinde gördük.
Sorulan soru da verilen cevapta çok anlamlı ve düşündürücüydü?
Konu ile ilgili habere bakalım; “Katolik dünyasının ruhanî lideri Papa Franciscus, Filipinler ziyaretinin 4'üncü gününde başkent Manila'da öğrencilere hitap ederken, kendisini şaşırtan bir soruyla karşılaştı. Papa, 12 yaşındaki Glyzelle Palomar’ın sorusuna yanıt veremedi. Ailesi tarafından terk edilen ve bir kilisede yaşayan Glyzelle Palomar, Papa’ya “Bir sürü çocuk uyuşturucuya bulaşıyor, seks işçisi olarak çalışıyor. Tanrı neden bizlerin başına bunların gelmesine izin veriyor?” diye sordu. Papa Franciscus ise soru üzerine, Glyzelle Palomar'a sarılarak “Çocuklar hiçbir şeyin suçlusu değil"dedi.“O, yanıtı olmayan bir soruyu soran tek kişi oldu” diyen Papa konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buradaki herkes kendisine şu soruları sormaya davet ediyorum:"Aç bir çocuk gördüğümde, sokakta uyuşturucu kullanan bir çocuk gördüğümde, evsiz bir çocuk, terk edilmiş bir çocuk, istismara uğramış bir çocuk, toplumda köle olarak kullanan bir çocuk, nasıl ağlamam gerektiğini öğrendim mi?"
Bir sürü çocuk uyuşturucuya bulaşıyor,
Seks işçisi olarak çalışıyor.
Tanrı neden bizlerin başına bunların gelmesine izin veriyor?
Papa yanıtı olmayan soru olarak cevapladı.
İşin dini boyutu bizim alanımızın dışında kalıyor elbet. Papanın bile cevaplayamadığı soruyu bizim cevaplamak gibi bir durumumuz elbette olamaz. Lakin durumun bir de insani yönü var. İşte tam bu noktada insanlara bir hatırlatmada bulunmak gerekiyor.
Bir toplumda çocukların istismar edilmesi o toplumun düzensizliğe doğru yol aldığının işareti olarak görülmelidir.
Eğer bir toplumda çocuklar;
İşçi olarak çalıştırılıyorsa
Dilenci olarak sokaklara salınıyorsa
Uyuşturucu müptelası haline getiriliyorsa
Seks amaçlı kullanılıyorsa
Hırsızlık ve yankesicilik işlerinde kullanılıyorsa
Aç ve açıkta bırakılıyorsa
Tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanılıyorsa
Sokaklarda yatmak zorunda bırakılıyorsa
Şiddete maruz bırakılıyorsa
O toplumda suçu yukarılarda aramaya gerek yok aynaya bakmak yeterlidir. Bu durumun sebebi çocuğa sorulursa eminiz ki gerçek bütün çıplaklığı ile ortaya çıkacaktır.
Toplumda çıkarları için dalkavukluk yapanlar, döneklik yapanlar, yağcılık yapanlar, yalan söyleyenler, adam satanlar var. Bunlar kendi çıkarları için her şeyi mubah sayabilirler ancak temizlik ve saflığın temsili olan çocuklar bu durumları net olarak ortaya koyan sözleri ile meseleyi gün yüzünü çıkarırlar.
Üçkâğıtçı terzinin kandırıp halkın karşısına çıplak çıkardığı kralı herkes görüyordu ama  “kral çıplak” diyen bir çocuk oldu. Tıpkı papaya çocukların neden seks işçisi olarak kullanıldığını soran çocuk gibi.
Olumsuzlukların ortadan kalkması için insanların iradelerini ortaya koymaları gerekiyor. İnsanların zevkleri eğer başkalarının acılarından geçiyorsa ortada bir haksızlık ve zulüm var demektir. Çocuklar bile artık zevklerinin kurbanı olan insanlara yönelik eleştirilerini tanrısal katlarda aramaya başladılarsa herkesin gerçekten oturup düşünmesi gerekiyor. Toplumun da biz buna neden izin veriyoruz demesi gerekiyor.