Batman ve Karadeniz Sağlık İl Müdürlükleri tüm Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi: Dumansız Hava Sahası yürüyüşü. Batman İl Sağlık Müdürü Mehmet Baş yönetimindeki 18 kişi kurum ve kuruluşları sigara yasağına uyup uymadıklarını denetliyor. Sayın Baş “amacımız sigaranın zararlarının herkes tarafından bilinmesi, yoksa makbuz keserek cezalandırmak değil. Bu amaçla  15 Kıraathaneye gidip sigara içenlere sigaranın zararlarını tek tek anlattık, ekibimle izmaritleri yerden topladık. Kimisi de çeşitli sorunlarından ötürü sigara içtiklerini belirtiyor. Kişi ancak sağlıklı olursa sorunların üstesinden gelebilir. Bedeni hasta olan kişi sigara içerek sorunlarına sorun katabilir ancak. Yasaktan sonra bir çok kişinin sigarayı bıraktığını biliyorum. Sigaranın zararını anlattığım iki kişi daha sonra makamıma geldi ve sigarayı bıraktık dediler. Kendi imkanlarımızla 30 bilboarda sigara yasağı ile ilgili reklam astık ve tişörtler bastık. İlçelerde ise afişler astırdık. 

Geldiği günden beri başarılı ve özverili çalışmaları ile Batman Sağlık camiasına kurumsal kimlik ve ahenk sağlayan Doktor Mehmet Baş’a sigara yasağı ile ilgili çalışmalarında başarılar dileriz.

Amerika Birleşik Devletlerinin New York Eyaletinde oturan bir arkadaşımın Batman Çağdaş Gazetesi için kaleme aldığı sigara yasağı yazısını düzenleyip sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle sigara içmeyerek artı bir değer sağlanacağı ileri sürülüyor da (ki belli bir noktaya kadar doğru bir ifade) niçin bu güne kadar bu söylem dillendirilmedi?

Daha üz sigara tüketimi doğal olarak da daha az sigara üretimi anlamına geliyor. Peki bu böyleyse eğer sigara fabrikalarında çalışan işçilerin durumu hiç değerlendirildi mi?

Sigara üreten firmalar ki bu firmalar sadece ABD değil tüm Dünya’da güç dengelerini ellerinde tutan devasa şirketlerdir nasıl oluyor da şeker hastalığının çaresi olabilecek ilaçları piyasaya sürmezken bir anda Yeşilaycı kesiliverdiler.

Türkiye’de fiyatlar nasıldır bilmiyorum ama burada sigara yasağı yaygarası koptu kopalı fiyatlar üçe katlandı. 3,25 USD aldığımız sigara paketini birkaç yıl içindeki zamlarla şimdi 11 USD’e alıyoruz. Düz mantıkla baktığında bu fiyat artışları yasağı desteklemek amaçlı gibi görünür. Ama sigara firmalarının böyle bir endişesini ben henüz duymadım. Ayrıca ne fiyatlar yükseldi ve ne de yasaklandı diye de sigarayı bırakanını görmedim. Demek ki yolunda gitmeyen bir şeyler var.

Selam Nuh’un

İnsanlar sigara içmesin diye fiyatların yükseltildiği söyleniyor. Biraz araştırınca karşımıza ne çıkıyor biliyor musunuz? Sigara üreticileri fiyatların yükselmesinden sonra karlarını daha da arttırdılar.

Yakın tarihte belli gıda ürünlerini bir takım ülkeler üretecekler. Mesela patates bir ülke tarafından üretilecek. Narenciye bir başka ülke tarafından. Tütün bir başkası tarafından. Bunu bazen tavsiye şeklinde ve bazen de Türkiye örneğinde olduğu gibi IMF programlarıyla. Mesela Türkiye’de tütün kotası da bunun bir örneği olarak kabul edilebilir. Yada insanımız tarafından doğal afete yada üretimi olumsuz etkileyen bir hastalığa bağlı olaraktan toprak verimsizdir denilecek ama aslında bir x ülkesi tarafından toprağın zehirlenmesi veya sadece belli tipteki ürünlerin yetişmesine uygun hale getirilmesi de olabilir. Her türlü sanayi ilaçlarıyla zehirlenen ülkeler acı çekerken ileri teknolojiyi yakalamış ülkeler sadece sefasını sürecek. Üstelik ileri seviyedeki ülkeler kendi bünyelerinde yüksek ücret ödemeyecek fakir ülkelerin değersiz paralarıyla alımı gerçekleştirecek bu yolla neredeyse bedavaya getireceklerdir ihtiyaçlarını. Mesela ABD’de üretilen bir ayakkabının fiyatı Çin’de bir işçinin aylık maaşı.

Üretimdeki bu görev dağılımı sonucu hiçbir ülke tek başına güçlü hale gelemeyecek. Bir başkasına muhtaç durumda olacak. Domates ihracatçısı bir ülke aynı zaman da patates ithalatçısı olacağından güdümlü bir ülke olacak. Güdümlü ülkeler de asla güçlü olamayacaklardır.

Sigara yasağı aslında insanların sigara içmelerini kamçılıyor gibime geliyor. Sigara yasağı olan bir işyerinde çalışırken teneffüs zamanlarını iple çeker ve fırsatını bulduğumda iki üç tane içerken sigara yasağının olmadığı yerlerde saatlerce içmesem de aklıma gelmezdi. Alkolün yasak olduğu 30’lu yılların Amerikasında alkol tüketimi ve dolayısıyla üretimi maksimumken yasağın kalkmasıyla her şey normal seyrine dönmüştü. Türkiye’de Kürtçe kasetlerin yasak olduğu dönemlerde satışların yüksekliği ve akabinde yasağın kalkmasıyla normal seviyeye inmesi gibi. Yani, yasak olanın daha çok ilgi çekeceğini benim gibi sıradan bir insan bile biliyorken her türlü adımlarını akademik ve profesyonel çevrelerce alan sigara holdinglerinin bunu düşünmemiş olmasını hayal bile edemem.

Amerika’da 11 Eylül saldırılarının ardından insanlarda bir terör paranoyası başladı. Sürekli tedirgin Amerikalılar girdikleri bunalım sonucu daha bir sarıldılar sigaraya. Kısa zaman içinde 3 katına ulaşan sigara bütçeleri sarstı. Ortalama 3 kitap alan bir Amerikalı sigaranın pahalanmasından ötürü 1 kitaba düşürdü.

Sigara içenler ile içmeyenler arasında bir ayrıma tabi tutuldu toplum. İşyerinde öyle, arkadaş çevresinde öyle. Hatta sevgililer bile sigara içenler ve içmeyenler diye ikiye ayrıldı ve sevgililer ayrıldı. Çünkü sigara içen kız teneffüs vaktinde sigara içmeyen arkadaşının yanına gitmeyip sigara içenlere takıldığından kendine yeni bir arkadaş buldu.

Bu arkadaşımızın yazısı epey uzundu. Konuyu özetlemeye çalıştım. Sigaranın yasak oluşu ile ilgili farklı bir perspektif. Ayrıca gazetemiz Çağdaş’ın Web üzerinden Amerika Birleşik Devletlerinde de takip ediliyor olması bizim için ayrı bir sevinç.