Mübarek Ramazan Bayramı geldi. Hoş geldi, sefalar getirdi

Bu Ramazan ayında yaptığım bir “ilk” şu idi;

Adettendir her sene millet olarak Kur’an-ı Kerim hatim ederiz.

Hep derdim ki, acaba okuduğumuz bu Kur’an aslında bize ne söylüyor, ne ifade ediyor? İşte bu sene bir ilk yaptım ve Arapçasının yanında Türkçesini de okudum

Allak bullak oldum desem yeridir.

O Rahman ve Rahim olan Allah, inanın biz kullarını affetmek için adeta bahaneler arıyor. Yeter ki bana şirk koşmayın ve Salih amellerde (iyi işler) bulunun diyor

Kendisi yolunda gidenler için muazzam cennet bahçelerinden bahsediyor

Korku ve kederin dostlarına uğramayacağını söylüyor

Bu zamana kadar Rabbimin bize asırlar öncesinden göndermiş olduğu kutsal kitabını okumadık. Hâlbuki evimize gelen bir mektup olsa hemen açar, okuruz. Elektronik postalarımızı hemen her gün tıklayıp okuruz da sonu gelmez ahiret hayatı için Allah’tan gelen mektup misali yüce Kitabımızı niçin merak etmeyiz? anlayabilmiş değilim

Ama bu sene içimdeki bu duygu galip geldi ve okudum ve inanın çok müteessir oldum.

Sizde açın ve bir bakın Cabbar ve Kahhar olan Allah neler buyurmuş

Konu Ramazan iken tabi bu seneki Ramazanımız maalesef İslam Ülkelerindeki çalkantılar yüzünden biraz buruk geçti.

Gerek Suriye’de kullanılan kimyasal silahlar ve gerekse Mısır’da Mursi taraftarlarına yapılan katliam tüm dünya halklarını derinden üzdü

Zalimlikle bir yeri bir süre idare edebilirsin ama sonsuza kadar asla. Bu konuda kutsal bir ferman var; bir belde de küfür devam edebilir ama zulüm asla. Bunun anlamı şu; İslam olmayan bir devlet yaşamına pekâlâ devam ettirebilir. Yani Allah öyle hemen yok etmez, ama zulüm olan bir yapılanmaya Yüceler yücesi Allah izin vermiyor. Çünkü kendisinin yarattığı bir mahlûkun bir başka mahlûkat tarafından işkence edilmesi Rabbimin öfkesini çekiyor ve Kahhar sıfatı devreye giriyor. Haccacı Zalim, Yezid, Moğol Cengiz, Hitler, Mussolini, Saddam Hüseyin ve onun gibiler bir dönem fırtına gibi estiler de şimdi neredeler?

Suriye sınırındaki Ceylanpınar ilçesine gittik bundan iki hafta önce. Çocuklar, yaşlılar ve kadınlardan başka doğru dürüst erkek göremedik. Gördüklerimizin de çoğu yaralıydı. Çocukların bile yüzlerinde yanık ve şarapnel izleri duruyordu. Bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir dramdır?

Mısır’da ise askerler, keskin nişancılar ve baltacılar adındaki grubun fark gözetmeksizin yaptığı saldırılarda 200 insan oruçluyken şehit edilmiş ve 5000 kişi de yaralanmıştır.

İşte tamda böylesi azma durumlarında Allah yardımını gönderiyor.

Düşünsenize kendi halkına kimyasal silah atmakta bir sakınca görmeyen ve tüm dünya kamuoyunun gözünün içine içine bakarak sırıtan Saddam’ı kim tahtından indirebilirdi?

Ama derler ya, dinsizin hakkından imansız gelir misali, Allah’ta Saddam’a dünyanın en güçlü ordusunu yani Amerika’yı musallat etti. Bir fare gibi buldukları delikte bir rezil gibi idam ettiler. İşte zalimlerin sonu da budur

Bu, bu güne kadar değişmemiş bir kuraldır. Zalimler kendi akıttıkları kanda boğulurlar ve cehennemde cabası.

Bekleyin ve görün. Beşar Esad öyle bir gidecek ki tıpkı Saddam’da olduğu gibi şaşırıp kalacağız

Bu güne kadar tanıdığımız ikinci Sisi olan Mısır genelkurmay başkanı da bu sonu durduramayacak, belki biraz öteleyecektir ama Mısır halkı kendi seçtiklerini yine kendileri iktidara getirecektir.

Türkiye. Ülkemiz. Vatanımız. Hiç bu kadar şerefli, hiç bu kadar onurlu bir duruş sergilememişti benim bildiğim tarih itibariyle. Gerek Suriye konusunda ve gerekse halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı olan Mursi’ye desteği konusunda Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hem Avrupa Birliğine hem de İslam Teşkilatına ver yansın ediyordu. Tüm Arap ülkelerine gelin kardeşlerinize sahip çıkın diyordu. Bunu bir Türk olarak yapıyordu. Seslendikleri ise Arap ve yardım talep ettiği hedef kitle yine Arap. Ama o bir Müslüman ve Allah indinde ne arap, ne Kürt, ne de Ermeni fark etmiyor. Önemli olan takva sahibi olabilmek. Kendisinden öncekilerin Amerikan Başkanı karşısındaki duruşu hala hafızalarda.

Bir bayram yazısı yazalım dedik ama bayramı bayram tadında ifa etmekten maalesef çok uzağız.

Ey Yüce Allah’ın. Yakın, uzak tüm coğrafyalarda yaşayan insanları zulümden kurtar. Bunu sadece Müslümanlar için dilemek gibi bir niyetim yok. Sen tüm Alemlerin Rabbisin. Senin yarattığın bizler, büyüklük taslayan zalimlerden, yine sana sığınıyoruz.

Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun