Çok iyimseriz ve bu iyim severliğimizi devam ettirmek için de elimizden gelen çabayı da sarf ediyoruz ve barış uğruna, eşit haklar uğruna sarf etmeye de devam edeceğiz. Ama bazen öyle olaylarla
karşılaşıyoruz ki artık inceldiği yerden kopsun ‘’hep biz mi düşüneceğiz biraz da siz düşünün’’deyip
farklı bir reflekste bulunabiliyoruz.
 
 Geçen hafta 11.10.2012 tarihinde Sabiha Gökçen Hava Limanından Batman’a 20:20’de sefer yapan
Pegasus uçağına binmek üzere Levent’ten Sabiha Gökçene uçağın kalkışına iki buçuk saat kala yol almaya başladım. O gün beklenilmeyen bir trafiğe yakalanınca 25 dakika kala ancak havalimanına varabildim.
Önceden online check in’imi yaptığım için biraz rahattım; ama gelin görün ki Pegasus’un seferi Batman’a olunca pek de rahat olunamayacağını o gün tanık olup yaşayarak anladım. İlk başta bagaj alım noktasından biletimi istedim; Ama kimliğimi alan Pegasus çalışanı hanımefendi(!) check in’imin yapılmadığını ve sistemin de kapandığını ve dolayısıyla bilet veremeyeceğini söyledi. Bunun üzerine ben de kendisine online check in’imin kodunu gösterdim. Ama buna rağmen yine de sistemde görülmediğini söyleyerek beni self servis yapan check in makinelerine yönlendirdi. Uçağın kalkmasına az bir süre kalması telaşı içinde makinelerin yanındaki Pegasus görevlisi beyefendiden(!) yardımcı olmasını istedim; ama o da check in’imin yapılmadığını söyledi. Peki ne yapmam gerekiyor dediğimde de yeni bir bilet alabilirsiniz diyerek beni bilet satış noktasına yönlendirdi. Bilet satış noktası da sistemi kapattıklarından dolayı benimle alay edercesine “istersen iki gün sonraki uçağımıza biletinizi keselim’’ deyince, uçağa bindirilemeyeceğimi anladım ve yetkili biriyle görüşmek istedim; ama bu sefer de daha sinir bozucu bir cevapla karşılaştım: “’burada yetkili biri yok ve yapılacak bir şey de yok. Ben de “Allah cezanızı versin’’deyip aynı bedduamı ilk uğradığım yer olan bagaj alım noktasındaki görevlilere yapmak üzere yönelirken, gözlerim 6-7 kişilik bir ailenin Pegasus görevlileriyle tartıştığına ilişti. Bu aileyi, daha öncesinde ilk görevliden biletimi isterken de tartıştıklarını görmüştüm; ama kendi telaşıma girdiğim için ne üzerine tartıştıklarını da bilmiyordum. Pegasus görevlileriyle tartışan ailenin yanına gittim ve seferlerini sordum onlar da Batman deyince ister istemez aklıma ayrımcılık yapıldığı fikri uyandı ve görevlilerin üzerine yürümeye başladım. “Siz faşistsiniz, sizin bu tavrınız sadece Güneydoğuya yapılan seferler içindir’’deyince de daha önce olmayan yetkili, bağırışımı duyunca birden türedi “ buyurun sorun nedir?’’ diye sizi dinleyeyim dedi. Ben sorunumu iltifatlarla! Sorumluya sıralarken bir görevli kimliğimi istedi ve daha iltifatlarım! yeni süslenmeye başlamışken benden kimliğimi alan görevli; ’’beyefendi sorun çıkartmaya gerek yok, buyurun biletinizi ve uçak sizi bekliyor’’ deyince şaşırdım ve saatime baktım uçağın kalkışına yalnız 10 dk var ve 15 dk önce sistemin kapandığını, check in’imin yapılmadığını söyleyenler sistemi açıp(!) bana biletimi verdiler. Ben de bir yandan biletimi alırken bir yandan bu görevliye ve de diğerlerine methiyeler(!) dizmeye başladım. Ve de 6-7 kişilik ailenin durumunu da tartıştım, bu sefer de onlar için aldığım cevap daha önce benim için verilen cevabın aynısı oldu: “onlar check in yapmamışlar, geç kaldıkları için de sistem kapandı ve yapabileceğimiz bir şey yok’’ ben de benim için yapılan son anonstan dolayı egoist bir tavırla aileyi orada bırakarak uçağa bindim; oysa binmemeliydim. Gerçekten orada o aile için kalıp, adına sorun çıkartmak dedikleri şeyi yapmalıydım, yapmalıydım ki bunlar bir daha faşizan bir harekette bulunmasınlar diye. Egoistlik yapıp uçağa bindiğim için başta o mağdur aileden, daha sonra da bu aile gibi mağdur kalan herkesten özür dilerken; Pegasus firmasının sahibi Ali SABANCI’yı Batman’a getirterek kendilerinin boy reklamını yaptıran sayın bakanımızın bu tür mağduriyetlerden haberinin olup olmadığını da merak ediyorum açıkçası! Gerçi merak etmeye de gerek yok; çünkü buna da hizmet kapsamında özel muamele der…