Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de yaşayan diller öğretimi alanında örnek bir Üniversitemiz. Okullarda seçmeli bile olsa Kürtçe dilinde yapılacak olan eğitim ve öğretim bu okuldan mezun olacak eğitmenler tarafından verilecek öte yandan Kürtçenin serbest olması, eğitim ve öğretimde kullanılması ve geliştirilmesi konularında Artuklu üniversitesindeki yapı öncülük yapacaktı.
Çalışmaların belirlenen bir düzen içerisinde sisteme ve yapıya gelen bütün eleştirilere rağmen sürdüğünü biliyoruz. Sistemin bütün eksik ve aksaklıklarına rağmen olumlu yanlarını da dikkate alarak yapılan çalışmaları eleştirmekten ise izlemeyi uygun görmüştük ancak Tezsiz lisans konusundaki gelişmeler konuyu ciddiyetle ele almamız gerektiğini ortaya koydu.
Bundan bir süre önce Artuklu Üniversitesi Tezsiz öğrenci alamı konusunda bir kararlaşma yaşadı. Kamuoyuna yapılan açıklamada birinci öğretime 250 ve ikinci öğretime 250 olmak üzere toplam 500 öğrenci alacaklarını belirti. Bu öğrencilerin ilk bölümü kayıtlarını yaptı. İkinci 250 kişilik gruptan da okula 4 bin lira ödemeleri kaydı ile kayıtlarının yapılacağı belirtildi. Bu öğrenciler de bulup buluşturup sonuçta parayı bulup kayıtlarını yaptırdılar.
Tabi seçilen 500 kişilik öğrenci grubu seçilene kadar bir dizi sınav ve değerlendirmeden geçirildi. Başvurular büyük bir eleme ve titizlikle değerlendirildi.
Her şey tamamlandı öğretim başlayacak beklentisi içindeki öğrenciler YÖK’ten gelen kararla şok oldular. Yapılan açıklamada ve alınan karar gereği Artuklu Üniversitesi yaşayan diller bölümü Kürtçe öğretim bölümüne sadece 250 öğrenci alınacağı belirtildi. Bu durumda Üniversitenin yaptığı çalışma çerçevesinde işlemleri tamamlanan 250 kişilik ikinci grup öğrencilerin tamamı dışarıda kalmış oldu.
Üniversite Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri paylaştı;
“TEZSİZ YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİMİZE
 Kürtçe öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programından çekilme yönündeki önerimiz YÖK’ün ekte sunulan 03.10.2012 tarihli Yürütme Kurulunda ele alınmış ve aşağıdaki amir hükümlerle karar altına alınmıştır.
 1)      Süreçten çekilme talebimiz reddedilmiştir; ikinci öğretim programı iptal edilmiş; birinci öğretime alınan 250 (iki yüz elli) kişilik adayla eğitim-öğretime devam etmemize karar verilmiştir.
 2)      234 (iki yüz otuz dört) kişilik pedagojik formasyon talebimiz henüz olumlu veya olumsuz bir şekilde sonuçlandırılmamıştır.
 Not: Ortaya çıkan bu yeni duruma göre;
 1)      13–14 Ekim 2012 tarihinden itibaren Cumartesi ve Pazar günleri birinci öğretim adayları ile eğitim-öğretime başlanacak; gelmeyen adaylardan boşalacak kontenjan sayısı en yüksek puandan başlanarak ikinci öğretim adaylarıyla doldurulacak.
 2)      Henüz sonuçlandırılmayan pedagojik formasyon talebimizin onaylanması durumunda bundan formasyonu olmayan bütün adaylarımız yararlandırılacak.
3)      Özellikle mağdur öğrencilerimizi dikkate alarak, Şubat döneminde yeni kontenjan ilanını planlıyoruz.
4)    İkinci Öğretim adaylarımızın kayıt sırasında yatırmış oldukları 2.000,00 TL harç tutarı kendilerine iade edilecektir. İade için adayın formatı ekte sunulan dilekçe örneğini eksiksiz doldurarak, elden, posta, kargo veya 0 482 212 9885–0482 212 2426 faks numaralarından biri ile ulaştırması gerekmektedir.”
Ancak durum bundan ibaret değil. YÖK konu ile ilgili olarak aldığı kararda başvurunun daha evvel değerlendirildiği ve sadece 250 öğrenci için izin verildiğini belirterek üniversitenin yapmış olduğu işlemin iptalini istemiş.
Konu ile ilgili olarak YÖK tarafından 03.10.2012 tarih ve B.O8.6.YÖK.0,72–104,01.03–6464 sayılı yazı ile Artuklu Üniversitesine yazılan yazıda konu hatırlatılarak kaydı yapılan 250 öğrencinin işlemlerinin durdurulması ve sonucun da kendilerine iletilmesi istenmiş bulunmaktadır.
Sonuç olarak görülmektedir ki Artuklu Üniversitesi Türkiye’de yaşayan diller enstitüsü Kürt dili ve kültürü Anabilim dalı tezsiz yüksek lisans programı çalışması YÖK ve Üniversite arasındaki iletişimsizlik ve kararsızlık nedeniyle yüzlerce öğrencinin mağduriyetine neden olmuştur. Bu durum aynı zamanda işin nasıl bir ciddiyetle ele alındığını da göstermektedir. Bu konuda ilk etapta görülen Üniversite yönetiminin YÖK kararı olmadan böyle bir adım attığıdır. Ancak Üniversite yönetiminin de mutlaka bildiği bir şeyler vardır.
Gerekçe ve neden ne olursa olsun ortada öğrenci olarak başvuru yapan, sınava giren, kazanan ve işlemlerini tamamlayan öğrencilerin mağdur edildikleridir. Bu sorunun nasıl çözüme kavuşturulacağını da bekleyip görmek gerekiyor.  YÖK ve Üniversiteler bile böyle hatalar yaparsa artık kimden doğru dürüst iş beklenecek bilmiyoruz.