2014-2015 eğitim ve öğretim sezonu açıldı. Milyonlarca öğrenci okul yolunu tutarken öğretmenler, müdürlerler, veliler ve aileler bu yıl sorunla bir eğitim ve öğretim sıkıntısı ile karşı karşıya kaldılar. Bu yıl yaşanan sıkıntıların diğer yıllarda yaşanan sıkıntılardan farklı olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Çünkü bu alanda politika belirleyen merkez her nereden kumanda ediliyorsa bütün sistemi adeta yangından mal kaçırırcasına değiştirdi ve bu değişiklikler milyonlarca insanın zarar görmesine neden oldu.
Bu değişikliklerin sadece ilk, orta ve lise eğitimi ile ilgili olmadığını belirtelim. Yüksek öğrenim alanında da yapılan değişikliklerle insanlar şok edildi v mağduriyetlere neden olundu. Bu değişikliklerin başında da yönetmelik ve yönerge değişiklikleri gelmektedir.
Bu değişikliklerin ilk örneği geçen sene daha tuvalete tek başına gidemeyen çocukların okula gönderilmesinin zorunlu hale getirilmesi ile gerçekleştirildi. Yani eğitim yaşının düşürülmesi aileleri perişan etti. Ancak değişiklik bununla sınırlı kalmadı. 4+4+4 olarak tanımlanan eğitim ve öğretim sistemi sayesinde bilinen ne varsa sil baştan oldu. İlkokul süresi kısaldı. Ortaokulların süresi uzadı. Liselere bir yıl daha eklendi. Bu kadar mı değil elbet üzerine bir de TEOG denilen sistemle gelen okul yerleştirmeleri eklendi.  Okullarından aldıkları eğitim sayesinde düşük puan alan öğrenciler öyle bir yerleştirmeye tabi tutuldular ki hem kendileri hem de aileleri perişan oldu. Yanı başlarındaki liselere kayıt olmayı hayal eden öğrenciler en ücra köşelerde bulunan okullara kayıt için yollandı ve bu durum kargaşa neden oldu. İki haftadır aileler çocuklarının kayıtlarını yapmak ve nakillerini gerçekleştirmek için okulların yolunu aşındırıyor yöneticiler ise karşı karşıya kaldıkları bu zor durumu nasıl atlatacaklarını kara kara düşünüyorlar.
Durumun sadece bundan ibaret olmadığını belirtelim. Bir de yönetici değişiklikleri yapıldı. İktidara yakın sendikanın üyeleri ile iktidara yakın öğretmenlerden müdürler atandığı iddialara ta arşa kadar yükseldi. Bu müdürlerin bir de yardımcılarını değiştireceği düşünülürse eğitim ve öğretim sezonunu nasıl sorunların beklediğini varın sizler düşünün.
Bitti mi?
Hayır bitmedi.
Bir de üniversiteler bakalım. Aynı değiştirme mantığını izleyen birçok üniversite yönergelerini değiştirerek öğrencilerini mağdur etti. Özellikle yatay, dikey geçişler için başvuruda bulunan ve nakil yapan öğrenciler son dakikada yapılan bu yönerge değişiklikleri sayesinde yıl kaybetme ile karşı karşıya kaldı.
 Bu kadar mı hayır. Bir de Kredi Yurtlar Kurumunun yaz tatilinde yaptığı mevzuta ve yönetmelik değişikliği var. Bu değişiklik sayesinde nakil yapan yüzlerce öğrenci sorun yaşadı.
Bu değişikliklerin bir kısmı gerekli bir kısmı değil ancak bizim meselemiz bu yönü değil. Mevzuat değişikliği yapılacaksa öyle bir zamanda yapılmalıdır ki kimse mağdur olmasın. Çünkü yangından mal kaçırmaya çalışan yok. Dönem ortasında yapılacak bildirimlerle dönem sonlarında yapılacak değişiklikler insanlara duyurularsa insanların karar alırken mağdur olmaması da söz konusu olacaktır.
Şimdi bu değişikliklerin mimarlarına sormak istiyorum. Yaptığınız bu değişiklikler ile mağduriyetlerine neden olduğunuz insanların vebalinden nasıl kurtulacaksınız. Bu zamansız değişiklikleriniz nedeniyle bir yıllık emeklerinden olan öğrencilerin ve ailelerinin düştükleri durumu anlayabiliyor musunuz? Dilerim anlıyorsunuzdur ve bu günahın bedelini ödeyeceğinizi de düşünüyorsunuzdur!