2605.2009 tarihinde yazdığımız bir yazımızda Türkiye’deki Mayın gerçeğini sizlerle paylaşmıştık. Yazının bir bölümü aynen şöyleydi;” …. Uluslararası arenada Ottowa anlaşmasından sonra anti personel kara mayınları konusunda önlem alma çabalarının arttığını en azından niyet olarak görebilmekteyiz. Ülkemiz bu anlaşmayı 2003 yılında onaylamıştır.

Elde edilen verilere göre Türkiye anti personel kara mayınlarını ellinde en fazla bulunan dünya ülkesi konumunda bulunmaktadır. Bu konunun gerekçeleri kabaca üç ana nedene dayandırılabilir;

1- Eğitim amaçlı olarak elde bulundurulan mayınlar

2- İç çatışma nedeniyle kullanılan ya da yerleştirilen mayınlar

3- Sınarlarda sınır güvenliği amacıyla bulundurulan mayınlar

Mayınlar da tıpkı koruculuk sistemi gibi ilk bakışta göz ardı edilen ancak topluma büyük acılar yaşatan konuların başında gelmektedir. Her ne kadar eldeki veriler bir birine tutmuyorsa da Türkiye’nin 2 milyondan fazla mayına sahip olduğu bilinmektedir.

Türkiye’de 2002 yılından bu yana faaliyet gösteren “Mayınsız Bir Türkiye girişimi” aktivitelerini devam ettirmektedir. Kara mayınları ve bunların yol açtığı sorunlarla ilgili olarak derinlemesine bir araştırma başlatılması, araştırma sonuçlarının, "Bilgi Edinme Yasası" çerçevesinde, kamuoyuna aktarılarak, toplumsal bilinç ve duyarlılığın geliştirilmesi, mayınlı bölgelerde çocuklar başta olmak üzere, sivil halkın mayın tehlikesine karşı Mayın Sorunu konusunda eğitilmesini amaç olarak benimseyen girişim; Aşağıda belirtilen kuruluşların bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) İnsan Hakları Derneği (İHD) İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (Göç-Der) Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Düşünce Suçuna Karşı Girişim Fiziksel Engelliler Federasyonu Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Küresel BAK Küresel Eylem Grubu Barışa Pedal Grubu ve Öğretim Üyeleri Derneği.

Mayın Yasağı Anlaşması, 1 Mart 1999 tarihinde yürürlüğe girdi…”

Cuma günü gazetemize yansıyan bir haberde köylülerin mayın tedirginliğine yer verilmekteydi. Habere göre 1990’lı yıllarda yılında   petrol kuyularının etrafına döşenen mayınların fünyelerinin yeryüzüne çıkması köylüleri kaygılandırıyor.

Haber özetle şöyle; “ Kozluk-Şelmo petrol sahasında 103 nolu petrol kuyusunun etrafına yıllar önce döşenen anti tank mayın fünyelerinin dışarıya kadar çıktığını söyleyen Doğancık mezrası sakinleri, “15 yıl önce döşenen mayınlar, can almıştı. Köydeki çocuklardan bazıları ya sakat kaldılar ya da gözlerinden oldular. 150 dönümlük alanda mayın fünyelerinin dışarıda olması bizi bir hayli ürkütüyor” diyorlar. Şelmo sahasındaki bazı kuyuların etrafına döşenen anti tank mayınları, köylülerin korkulu rüyası oldu. 150 dönümlük arazide anti tank mayın fünyelerinin rahatlıkla görülebildiğini söyleyen Doğancık köyü sakinlerinden M.Halit Erez, “15 Yıl önce anti tank mayınları yüzünden 70 koyunum telef olmuştu. O dönemde çobanlık yapan çocuklarımızdan 23 yaşındaki İrfan Dartan ve 25 yaşındaki Cüneyt Bilmez mayını kurcalamaları yüzünden sakat kaldı. 10 Yaşındaki Kenan Dartan hayatını kaybetti. Cüneyt Bilmez’in iki gözü kör oldu. Necati Orakçı, Erhan Orakçı ve Şafi Bilmez ise yaralandılar. İkinci mayın vakasının yaşanmaması için şimdiden yetkilileri uyarıyoruz. 150 dönümlük alanın mayınlardan temizlenmesini istiyoruz. Aksi takdirde ikinci mayın vakası her an yaşanabilir” dedi.

Kozluk ilçesine bağlı Taşlıdere’nin Doğancık mezrasında oturan 25 yaşındaki Cüneyt Bilmez, 10 yaşında arazide gördüğü mayını kurcalayınca kaybettiği iki gözüne ‘Terörle Mücadeleden Doğan Zararlar’ kapsamında 5 bin TL’lik tazminat alabildi. Bilmez, aldığı komik tazminatla hiçbir tedavi göremediğini ifade ederek, “O dönemde çocuktum. Ne olduğunu bilmiyordum. Toprak altından çıkardığımız mayına taş vurunca, bir anda her taraf karardı. Çocuktum, neye uğradığımı şaşırmıştım. Dünyam karardı. Arkadaşlarımla yaralandı. Şimdi başka çocuklar, o mayınlarla uğraşır diye ödüm kopuyor” dedi. Olayda yaralanan 23 yaşındaki İrfan Dartan da aldığı 5 bin liralık tazminata sevinmediğini belirterek, “Halen vücudumda mayının izleri var. Keşke o olayla karşılaşmamış olsaydık, yarı insan olmasaydık” diye konuştu.

Durum çok net ve ortada. Petrol kuyularının etrafına döşenen mayınların can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı kuşku götüremez bir gerçek.Bu mayınların acilen temizlenmesi gerekmektedir.Anlaşmalarda bunu söylüyor.Adı geçen bölgelerde mayınlardan dolayı herhangi bir zararın oluşması durumunda bunun sorumluluğu yetkili olduğu halde o mayınları temizlemeyenlerde olacaktır.Dileriz o mayınlar vatandaşlarımıza zarar vermeden temizlenir.

.