Bu yılki Newrozu kazasız belasız kutlayacağız umutları taşıyordum. Gelişmeler istediğimiz gitmese bile son günlerdeki sessizlik bu konuda bize umut vermeye başlamıştı. Aslında BDP’nin izin başvuruları ve verilen izinler bile bu umudumuzun yersiz olmadığını göstermekteydi.
Sonuçta 21 Martta Newroz bayramının kutlanması değişik illerde organize edilince organizasyonun kolay olmaması, teknik ve benzeri nedenlerle değişik günlere dağıtılması da anlaşılır türden sayılabilir.
Gerekçe ne olursa olsun sonuçta bir bayram kutlamasından bahsediyoruz. Bir savaş tekrarından değil.
Her şey İçişleri Bakanlığının son dakika kararı ile alt üst oldu. Newroz bayramının sadece 21 Mart kutlamalarına izin verileceği talimatı eminiz ki sadece bayramı kutlayacak olan kitleleri değil güvenlik güçlerini bile hayrete düşüren bir karar olmuştur.
Bu kararı;“öyle sanıldığı gibi 21 Mart günü Newrozdur o zaman kutlayalım” gibi masumane bir karar olduğunu sanmıyoruz. Bu karar gerginlik çıkarma veya gerginliği tırmandırma kararıdır apaçık. İçişleri Bakanlığı çok iyi bilmektedir ki böyle bir karar muhatapları tarafından baş göz üstüne denilip kabul edilmeyecek. Nitekim de öyle oldu. Newrozun Newroz olarak tanınmadığı dönemlerde bile bayramı kutlayan halkın önüne böylesi kararlarla çıkmanın mantıktan ziyade duyguyla alınan karar olduğu yada dileriz yanılıyoruz ama gerginlik çıkarmak niyeti olduğu açıktır.
Böylesi durumlar nedeniyle her zaman olduğu gibi bu yılda karışıklıklar nedeniyle muhatapları uyarma görevimizi yapmıştık yapmaya da devam edeceğiz.
Yazmıştık yazmaya devam ediyoruz.
Söylemiştik söylemeye devam ediyoruz.
Uyarmıştık uyarmaya devam ediyoruz.
Newroz kutlamaları bir bayram kutlamasıdır. Newroz güç gösterisi olarak algılanmamalı ve rekabet sahnesine dönüştürülmemelidir. Bu rekabetin can aldığını İstanbul’daki olaylarda gördük.
İnsanlar;
Ölünce,
Yaralanınca,
Gözaltına alınıp tutuklanınca iyi mi oluyor?
Devletin gücüne güç mü katılmış oluyor?
Direniş ruhu daha mı güçleniyor?
Bu soruyu “evet” cevabını verenlere sadece şu hatırlatmada bulunmak istiyorum. Bir hafta sonra elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin bu yapılanlar doğru oldu mu diye?
Söylediklerimizin doğru anlaşılmasını istiyoruz.
Biz elbette Newroz kutlanmasın demiyoruz. Hatta hiç kimse Newrozu kutlamasa bile bizim kutlayacağımızdan da herkesin emin olmasını istiyoruz.
Biz devletin yok olduğunu da olması gerektiğini de söylemiyoruz. Elbette güvenlik güçleri görevlerini yapacaklardır ancak bu görev ortalığı darmadağın etmek şeklinde olmamalı Newrozu kutlamak isteyenlerin gerekli görülüyorsa güvenliklerinin sağlanmasına yardımcı olan bir anlayışla ele alınmalı.
Bu gün bir Newroz kutlamasına sahne olacak şehrimiz. Şehrimizin yöneticileri bugün bu kenti cehenneme dönüştürecek güce sahip oldukları gibi bayramı bayrama çevirecek güce ve anlayışa da sahipler. Biz gücün olumlu kullanılmasının daha doğru olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle de herkesi anlayışlı olmaya davet ediyoruz.
Bu nedenle herkese söylüyoruz güçlü olmak kargaşa çıkarmamak demektir. Bakalım ne kadar güçlüsünüz!