Bir annenin feryadı Cumartesi günü yükseldi;
“Oğlumu düştüğü bataklıktan kurtarın” diye…
Hafta sonu sokak çocuklarıyla birlikte masa tenisi oynarken birden açılan kapı da bir anne ve iki çocuk karşımdaydı…
Anne, sokak çocuklarının mutluluğunu görünce duygulu anlar yaşadığını gözlemledim.
Çocuklar masa tenisi oynarken kapıyı kapatıp, ağlamaklı bir ses tonu ile biricik oğlunu anlattı…
Bakın annenin anlattıkların bir özeti;
“Ben bir anneyim. İki erkek çocuğumun sosyal alanlarda olmasını isterim. Ben bir yerde çay işlerine bakıp çok az bir ücretle çalışıyorum. Eşim de kahvede çalışıp günde 15 TL eve getirmek için çabalıyor. Fakat oğlum evden ne para alıyor ne de gece 02.00’den önce eve geliyor. Oğlum eve geldiğinde bazen yeni kıyafet üzerinde gördüğümde de üzülüyorum. Oğlumu benden başkası giydirmesini de istemem. 14 yaşındaki oğlumun düştüğü bataklıktan kurtarmanın yolunu arıyorum. Birçok kapı çaldım. Fakat beni dinleyen olmadı. 14 yaşındaki oğlum bu yıl 7. sınıftan okulu terk etti. Oğlum babalarının yaşındaki çocuklarla dolaşıyor ve oğlum kullanılıyor, Ben ne yaparsam yapayım onu kurtaramıyorum bu bataklıktan...” 
Karşımdaki kadın bir anneydi…
Evladı için her şeyi göze alabilecek, her şeyi yapabilecek kocaman bir yüreğe sahip anne...
Anne oğlunun düştüğü durumu bizlere daha ayrıntılı anlattı…
Kenar semtte oturan bir annenin çığlığını görünce bende anneye çocuğunun kurtarılması yönünde söz verdim. Bu sözü gençlere sahip çıkanlar adına verdim…
Bu kentte hırsızlık, uyuşturucu v.b gibi sorunlarla karşılaşan bazı gençlerin düştüğü tablodan hepimiz ders çıkarmalıyız…
Sosyal sorumluluk çalışması kapsamında hepimiz, kendimizden küçüklere kardeşlerimiz gibi, büyüklere de ablalarımız-abilerimiz gibi destek olmalıyız ki birilerinin üzerinden hesap yapanların önünü kapatmalıyız…
Bir kıyafet karşılığında gençlerimizi kimsenin kandırmasına da hakkı yok…
Bir annenin çocuklarını kazanma uğruna verdiği çaba olmak üzere, kent semtlerde oturup kötü alışkanlıklar kazanan gençleri topluma kazandırma açısından hepimiz çabalamalıyız ki
“Oğlumu kurtaracağım” diye gözyaşları döken, “Ne yapıp ne edip oğlumu kurtarmayım” diyen bir anneydi o...
Kocaman yürekli her anne gibi çocuğunu iyi yerlerde görmek istiyor, kentin bir diğer ucundan gelip ta kentin ortasındaki kursumuza kadar gelip kapımızı çalan anneyi biz iyi anladık. Anneyi dinledikten sonra bazı yetkililere durumu izah ettik.
Biz 14 yaşındaki kardeşimizin düştüğü bataklıktan kurtarmanın yollarını hep birlikte aramalıyız ki sorunların çözümü de arkasından gelir…