AK Parti Batman İl Başkanı Murat Güneştekin, "Şehirde ölenin annesi var da, dağda ölenin annesi yok mu?" diyor ve bütün dünyayı annelere tapulasanız dahi çocuklarının geri getirilemeyeceğini kaydederek, "Öldürmekle bir yere varılamaz" şeklinde dip not düşüyor.
Türkiye'nin en önemli sorununun ‘Kürt sorunu’ oluğuna dair vurguda bulunan Güneştekin, "Kürt sorunu hükümetlerin yanlış tutumları nedeniyle bugün bu noktaya geldi. Geçmişte yapılan inkâr ve asimilasyon politikası, köy boşaltmalar, faili meçhuller büyük sorunlar doğurdu" şeklinde konuştu.
Murat Güneştekin politika ve siyaset arenasında farklı ve mütevazi bir kimlik. Protokol sevmez, daha çok halkla beraber ve halkın arasında olmayı yeğliyor.
Güneştekin, Melek Barış'a yerel seçimden, Kürt sorununa kadar birçok konuda önemli mesajlar verdiği bir söyleşide bulundu.
 
-- AK Parti teşkilatları 27 Ekim 20l3’te yapılacak olan yerel seçimlere hazır mı?
 
Partimiz kurumsal bir hareket olmayı başarmış ve rüştünü bugüne kadar girdiği tüm seçimleri kazanarak ispatlamış bir partidir. Teşkilatlarımız, gerek Batman Merkez’de, gerekse ilçe ve beldelerde her an seçim olacakmış gibi hazır bir vaziyettedir. Sandık kurulu, sandık müşavirleri, sandık yönetimleri seçimi beklemeden yapılan hazırlıklarımızdır. Bunlar kurumsal anlamda olmazsa olmazlarımızdandır. Zaten siyasi partilerin seçim hazırlığı seçime iki ay kala da olmaz, önceden öngörülen kişilerin seçilmesi gerekiyor. Demokratik bir seçim için böyle bir zeminin olması gerekiyor. Teşkilatların görevi de budur. Her an seçim olacakmış gibi hazırlıklar yapmak ve daima halkın içinde olmak. Biz, sadece seçim zamanlarında değil; her zaman onların yanındayız. Kapılarımız ve telefonlarımız sadece seçim zamanı değil, her zaman halkımıza açıktır. Geçmiş dönemlerde belki sadece seçimden seçime halka gidildi fakat bizde böyle bir zihniyet yok. Hep daha iyi bir hizmetin çabası içinde olmaya çalışıyoruz.  
--- Önceki Yerel seçimlerde AK Parti’nin aldığı oy nedir ve bu seçimde ne kadar oy artırmayı düşünüyorsunuz?
Rakamlar üzerinden değil de hedefler üzerinden siyaset yapıyoruz. Bizler her girdiğimiz seçimde birinci parti olmak için mücadele ederiz. Hem İl Genel Meclisinde, hem belediyelerde; gerek il merkezinde, gerekse ilçelerde ve beldelerde olsun amacımız halkımıza AK Parti belediyeciliğin farkını yaşatmaktır. Bizim amacımız makamları ele geçirmek ve birilerine koltuk kazandırmak değil, halkımıza hizmet ederek hem Allah’ın rızasını kazanmak hem de halkımızın gönlünü fethetmektir. AK Parti belediyecilik konusunda tüm Dünya’ya ders verecek iddiaya sahiptir. Halkımız her şeyi açık ve net olarak görüyor. İnşallah projelerimizi sunacağız ve halkımızın güvenini kazanarak yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkacağız.
--- Bundan önceki genel seçimde Güneydoğu’da AK Parti’nin oyu yüzdelik olarak düştü. Bunun nedenleri nelerdir?
İşin doğrusu biz 2007’de Yüzde 74 oy almıştık. 2009 ile 2011’de oylarımız burada biraz düştü. Bunun nedeni ise; geçmişte yaşanan süreci ve AK Parti’nin değişim ve dönüşümün iradesini bizzat müşahede edemeyen ‘yeni seçmen kitlesi’nin yanı sıra seçim sürecinde estirilen terör havasıdır. AK Parti ilk iktidara geldiğinde 7-8 yaşlarında olan kardeşlerimiz, o dönemde seçmen değillerdi. Onlar gözlerini açtığında geçmişte neler yaşandığını bilmiyorlardı. Sanki geçmişten beri AK Parti iktidardaymış ve her yer güllük gülistanlıkmış gibi büyüdüler. Bizim seçmenimiz genelde 35 yaş üstüdür. Bu yaş grubundaki seçmenlerimiz; 12 Eylül’deki askeri vesayeti, 90’lı yıllardaki faili meçhulleri, ekonomik krizleri gören bir kitledir. Dolayısıyla şimdi ile geçmiş arasındaki farkı görenlerdir. 2007–2011 yılları arasında Batman’da 270 bin seçmenden 78 bini yeni seçmendi. 2013 Ekim’inde yapılacak olan yerel seçimlerde ne kadar artış olur onu bilemeyiz. Biz şimdi özellikle genç seçmene ulaşmaya ve misyonumuzu onlara anlatmaya çalışıyoruz. 12 Eylül’ü, 90’lı yılları, faili meçhulleri, ekonomik krizleri yaşayan biri olarak bugün ben AK Parti’yi gördüğümde ve o zamanla kıyasladığımda Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir gelişme olarak görüyorum. Yeni seçmene gidip bunu anlattığımızda, gerek kamu yatırımları açısından olsun, gerek siyasi ve kültürel anlamda olsun birçok adım atıldığını göreceklerdir. Buradan gençlerimize seslenmek istiyorum. Türkiye’nin geleceği, bu liderle olur. Bölgenin geleceği, AK Parti ile olur. Barışçıl çabalar bu dönemde atıldı, burada neticelenecektir. Babalarından, amcalarından sorsunlar, geçmiş ile bugün arasındaki büyük farkı görecekler. Daha çok bu genç kardeşlerimize ulaşmaya çalışacağız. Dilimiz döndüğünce anlatacağız. Çünkü onlar bunu bilmiyorlar. AK Parti İl Başkanı olarak halkımızdan ricam; yerel seçimlerde Batman’ı bir dönem bize emaneten etsinler. Bizi denesinler ve farkı görsünler. İddialıyız, Batman sevdalıları olarak memleketimizi altyapıdan üst yapıya, çevre güzelliğinden, modern kentleşmeye kadar her alanda baştan imar etmeye söz veriyoruz. Batman’la ilgili çok projemiz var ve zamanı gelince onları halkımızla paylaşarak ortak bir akıl oluşturacağız.
--- Seçimi kazanmak için nasıl bir stratejiniz var?
Bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da çalmadık kapı, gitmedik ev bırakmayacağız. Tek tek dünü, bugünü ve yarını anlatacağız.
--- Güçlü adaylarınız var mı?
Güçlü ve iddialı partinin, güçlü ve iddialı adayları da çıkacaktır. Batman’a hizmet edebilecek dürüst, liyakat sahibi ve çalışkan adaylarla ortaya çıkacağız.
--- Siz aday olmayı düşünüyor musunuz?
Şu anda böyle bir şey söylemek için henüz erken. Takdir Genel Merkezindir. Tercih etmek gibi bir lüksümüz yok. Partimizin siyasi ve teşkilat ahlakına da aykırı olur. Ne görev verilirse onu yaparım. Şu an teşkilatın başındayım ve teşkilatı daha iyi bir yere getirmeye gayret ediyorum. Şimdilik böyle bir düşüncem yok. Fakat genel merkez takdir eder de, ‘aday siz olun’ derse buna da “hayır” diyemem.
--- AK Parti Batman Belediyesini alabilecek mi?
Bunu kadirşinas halkımızın teveccühü belirleyecektir. Biz halkımızın hizmetkârıyız. Bugüne kadar yerel yönetimler elimizde olmadığı halde Batman’a yaptığımız hizmetler ortada. Biz halkımızdan makam değil, hizmetkârlık istiyoruz. Her seçimden başarıyla oyunu arttırarak çıkmış, güçlü bir iktidarın güçlü partisi olarak İnşallah Batman’ın geleceğine AK Parti Belediyeciliği’nin damgasını vuracağız. Ben bütün teşkilatlarıma da söyledim. Kazanamayacağına inanan bir arkadaşımız var ise bir kenara çekilsin, bunu yapabilecek ve bu inanışta olan çok arkadaşımız vardır.
--- Ak Parti Batman Belediyesini aldı diyelim. Kentle ilgili hedefleriniz neler olacaktır?
Batman’la ilgili yapılması gereken çok şey var. En büyük sorunların başında kentsel dönüşüm gelmektedir. Kentsel dönüşümle ilgili projelerin yanı sıra, halkın rahat nefes alacağı yeşil alan ve mesire alanları olacaktır. Diyarbakır caddesinin alternatif cadde olmasından acilen çıkması gerekiyor. Yık-boz şeklinde aynı yerde dönüp dolaşmaktayız. Alternatif alanlar açalım, paralel caddelerimiz vardır. Cazibe merkezleri oluşturalım. Altyapımızı hazırlayalım. Dolayısıyla modern bir kentte bir yaşam alanı ne ise halkımız bunu fazlasıyla hak ediyor. Yerel yönetime geldiğimizde siyaseti bir yana bırakacağız. Halkımıza nasıl hizmet edebileceğimiz üzerine yoğunlaşacağız. AK Parti’nin farkı ortadadır. Belediyeciliğin duayeni Sayın Başbakanımızın da dediği gibi; ‘’Belediyecilik bizim işimizdir. Bırakın bu dönemi biz yapalım. İddia ediyorum, Batman 5 yıl içinde Güneydoğu’nun modernite ve şehircilik anlamında en modern kenti olacaktır. Allah aşkına Batman’ın hala büyük bir meydanı bile yok. Meydanı olmayan çevre illerde bir Batman var. Mesire alanları yok. Batman Çayı’nın ıslah projesi var. Bunlar belediyenin işidir. İluh deresinin kontrol altına alınması, betonlaşması normalde Belediyelerin işidir. Fakat biz bunu DSİ’ ye yükleyip oradan geçişi sağladık. Gerek kentsel dönüşüm, gerek çevre düzeni belediyenin işidir. Bizim bunlarla ilgili ciddi projelerimiz var. Ankara’da çalmadık kapı bırakmayacağız. Yeter ki makul ve mantıklı projelerle Başbakan’a gidelim. Bilakis Başbakan kendisi takip ediyor ve takip ettiği hiçbir işi de unutmuyor.
---İluh Deresi projesi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sunuldu. Bununla ilgili son durum nedir?
2006 Yılında İluh deresini kontrol altına alan, kanal şekline getiren AK Partidir. İluh Deresi bırakın ıslahı, etrafının temizliği bile yapılmıyor. Biz o dönemde yerel yöneticilere, ‘Bakın İluh deresi yapılıyor siz de projenizi getirin. Kentsel dönüşümü, çevre düzenlemesini beraber götürelim, yardımcı olalım’ dedik. Hiç biri oralı olmadı. Sonuçta biz burada yaşıyoruz. Partiyi, ideolojiyi bir kenara bırakalım. Hizmet noktasında ortak paydamız vardır. Bu konuda elimizden geleni yapalım. Şu anda İluh Deresi ile ilgili bir proje var. Maliye Bakanımız da bundan haberdar. Proje olgunlaştığında biz de elimizden geleni yapacağız Hizmet noktasında hangi ideolojinin getirmiş olması hiç önemli değil.
---Batman’da üretimden çok tüketime yönelik iş alanları açılıyor. Ne olacak bu halimiz?
Teşebbüsçülerimiz çok fakat Batman’da biraz taklitçilik var. Keşke üretime yönelik bir taklit olsaydı. Tabii diğerleri için de niye yapıldı dememek gerekir. İhtiyaç var ki, bunlar da yapılıyor. Gönül isterdi ki, daha çok sanayi yatırımları olsun. Bu konuya ilişkin ciddi girişimlerimiz oldu. Maliye Bakanımız, iş adamları ile görüştü. Organize Sanayide şu anda 50’nin üzerinde yatırımcı arsa bekliyor. İstimlâk tamamlandı. İmar çalışmaları devam ediyor. Üniversite alanına yakın büyük bir mera var. Orayı Hazineye devredip o alanda bir Organize Sanayi daha olacak. Maliye Bakanımızın da talimatı var. Biz sanayiyi arttıracağız.
--- Yatırımcı bölgeyi güvenli bulmadığından dolayı tedirgin…
Tabii yatırımın yapılması için iş adamlarını teşvik ediyoruz ama diğer taraftan da yatırımcı kendini güvende hissetmek istiyor. Burada bir güvenlik sorununun olmaması gerekiyor. Bence burada basına çok iş düşüyor. Bölgede olan küçük olaylar gereğinden fazla büyütülmemeli. Yerel basın bunu çok büyütüp ülke basınına servis ediyor. Bırakın da Batman’a hizmet edelim. Büyük bir kent yapalım. Herkesi iş-aş sahibi yapalım. Sonra da ideolojileri makul ve mantıklı bir şekilde dile getirelim. Kırıp dökme ile kimse muvaffak olmamıştır. Bunun görülmesi gerekiyor. Şu anda Demokratik bir zemin var. 90’lı yılları yaşamış biri olarak bu dönemde konuşulanları o dönemlerde konuşuyor olsaydık direkt içeri atarlardı. Bu farkı da görmek gerekiyor. Bugün böyle bir ortam oluşmuş, bu ortamı desteklemek gerekiyor. Desteklemezsek sıkıntılar artacaktır, o zaman kamu otoritesi söz konusu olacaktır. Şu anda kamu otoritesi sağlanıyor mu, vatandaş diyor ki, “ben gelip yatırım yapacağım fakat can güvenliğim yok, beni kim koruyacak.” Yatırımcılara destek olmak gerekiyor.
--- Basının da mutlaka etkisi vardır ama sizce başka nedenler yok mu?
Algı çok önemli. Yerel basını çok önemsiyoruz. Benim demek istediğim nasıl yansıtırsak öyle bilinir. Bazı şeyler çok büyütülebiliyor. Atacağımız her adımda nasıl bir algı uyandırır hesabını iyi yapmak gerekir. İdeolojimizi bir tarafa bırakıp Batmanlılık bilincini daha bir ön plana çıkarmamız gerekiyor. Yatırımcının gelmesini istemeyenlerin sokakları germeleri de, bunda maalesef etkili oluyor. Batı’daki iş adamları Batman’da okullara atılan Molotofları, zorla kapattırılan kepenkleri izleyince gelmek istemiyor. Sonra birileri kalkıp da, Batman’da işsizlik var diye yakınıyor. Bu olayları organize edenler, gençlerimizin işsiz oluşunu en çok istismar edenlerdir. Birileri, Kürt gençleri okumasın, doktor, mühendis olmasın, dağa çıksın istiyor. Sorunumuzun kaynağı işte budur. 
--- Peki,  açılım sürecine dönersek ne oldu demokratik açılım paketine?
Başbakanın bu konuda çok ciddi ve samimi açıklamaları oldu. Belki Habur’da bir sekteye uğradı ve gönül isterdi ki, böyle bir şey olmasaydı. Maalesef diğer partilerde şöyle bir söylem var, diyorlar ki; “AK Parti, bu sorunu nasıl çözerse çözsün.” Tek başına iktidar olmakla bir şeyi çözmek doğru orantılı değildir. Bunu topyekûn bütün tarafların desteklemesi gerekiyor. AK Parti belli bir noktaya getirdi. Peki, siz ne yaptınız, siz hangi konuda destek verdiniz? Destek olunmadığı gibi ideolojik ve partisel anlamda yapılanı nasıl bertaraf edebilirim gibi bir siyaset oldu hep ve hala devam ediyor. Kürt sorunu Türkiye’nin en büyük sorunudur. Bu çözülsün gerisi kendiliğinden gelir. Bu noktada herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
--- AK Parti Kürt sorununun çözümünde samimi mi?
Başbakanımızın bu konuda üzerine düşeni layıkıyla yaptığına ve samimiyetine inanıyorum. Bu devam da edecek. Peki, bu sorunun en fazla çözülmesini isteyen kesim, yani BDP hangi noktada destek verdi? Bu işler savaşarak, adam öldürmekle, milletin camını kırmakla, tehdit etmekle bir yere varılmaz. İnsani ve vicdani düşünen her insanın hak vermesi gerekiyor. Eksiklikler olabilir, biz demiyoruz her şey bitmiştir ama şu anda ortaya bir yol haritası konulmuş, bu sorun nasıl çözülür diye ciddi adımlar var. Köstek oldukça bu iş uzayacaktır. AK Parti adım adım gidiyor. İktidara geldiğinde ‘Olağanüstü Hal kalksın, başka bir şey istemiyoruz’ deniliyordu. Oysa şimdi dilin önündeki engeller de kalktı, Kürtçe seçmeli ders oldu. Demokratik açılım süreci hala devam ediyor. Bütün engeller kalkacak. Öncelikle güçlü bir irade ortaya çıkmalıdır. Bu şiddet ortamının bir yana bırakılması, silahların susması gerekiyor. Sonra haklı talepler istenmeli. Kürtçe’nin önündeki dağ gibi engelleri kaldıran iktidarımız elbette ki, diğer sorunları da bertaraf edecektir. Kürtçe Eğitim ve Kürtçe yayın konusunda attığımız adımları, insan hakları bağlamında ve insanımıza verdiğimiz değerin bir sonucu olarak attık. Bizde şiar “Önce İnsan” kavramıdır. Hükümetimiz Kürt Halkı’nın da en büyük sorunu olan terör ile sonuna kadar mücadele ederken demokratik açılıma da devam etmektedir. 
--- Peki, Kürt sorunun çözümünde BDP’yi samimi buluyor musunuz?
AK Parti’nin atmış olduğu emin adımlarda destek vermeleri konusunda samimi görmüyorum. Tek bir projeleri yok. Bu sorun çözülmediği sürece, olan bölge insanına oluyor. Ölen kim olursa olsun, onun da annesi var, babası var. Şehirde ölenin annesi var da, dağda ölenin annesi yok mu? Onun da yüreği yanmıyor mu?  Bütün dünyayı o annelere tapulasanız bile çocuklarını geri getirebilir misiniz? Öldürmekle bir yere varılmaz. ‘Analar ağlamasın’ diyoruz. Bu sorun her şeyden önce insani ve vicdani temelde çözülür. Bence bu sorunu ancak anneler çözer. En çok onların yüreği yanıyor çünkü. Bizim yaklaşımımız; “Ne asker ölsün, ne de dağa çıkmış gençler ölsün.”
--- “Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz” sözleriyle gündeme gelen Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in “ açıklamalarını nasıl değerlendiriyor sunuz?
Kürt Milletinin doğuştan bütün fıtri haklarının verilmesi taraftarıyım. Olması da gerekiyor. Ana dilde eğitim olabilir. Kürtçe eğitim neden olmasın. Bu konuda bir sıkıntı yok. Çok iyi noktalara geldik. Mesela Kürtçe’nin seçmeli ders olarak konulması. Peki, BDP destek olması gerekirken neden engel oluyor. Bunlar da birer adımdır. Bugün Mardin’de öğretmenler yetişecek. Birkaç yıl sonra farklı şeyler doğar. Ama siz her atılan adımı baltalarsanız nasıl bir sonuca varabiliriz. Bugün bir yenilik düşünülüyor hemen akabinde bir eylem oluyor. Nedir bunun anlamı. Batman 40 senedir kantar köprüsü bekliyor fakat hizmet engellenmeye çalışılıyor. Okullara zarar veriliyor. Okullar ne yapmış. Eğitimden neden korkuyorsunuz. Böyle bir mantalite olamaz. Biz gençlerimizi önemsiyoruz ve annelerimizin artık gözyaşı dökmesini istemiyoruz. İnşallah annelerimiz bu illetin bittiğini er ya da geç göreceklerdir. 
--- Kürt sorunu neden doğdu dersiniz?
Kürt sorunu Cumhuriyetle başlayan bir sorundur. Hükümetlerin de yanlış tutumları nedeniyle bu noktaya gelindi. İnkâr ve asimilasyon politikası büyük sorunlar doğurdu. Geçmişte yapılan birçok hatalar vardır, köy boşaltmalar, faili meçhuller gibi. Şimdi AK Parti diyor ki, “geçmişte bunlar yapıldı, inkâr ve asimilasyon yapıldı. Gelin hep beraber çözelim.” İlk defa bir hükümet ve bir parti bu sorunu nasıl çözeriz diye adımlar attı. Bunun için enerji sarf ediyor. Bütün bu olaylara rağmen, “terörle mücadele farklıdır, Kürt Halkıyla milli birlik ve beraberlik projesi farklıdır” diye düşünüyor. Kürt Halkı’nın desteğini sürdürmesi gerekiyor. Kritik bir süreçten geçiyoruz. Bu sorun çözülecektir. Leyla Zana da bunu söylüyor, ben de söylüyorum, bu sorunu Başbakan Tayyip Erdoğan çözecektir. Yeter ki destek olalım. Engel çıkarmayalım.
--- Yeni Anayasa’dan ümitli misiniz?
Kesinlikle. Yeni bir Sivil Anayasa şarttır. Yeni bir Anayasa’nın yapılması konusunda AK Parti masayı terk eden olmayacaktır. Sonuna kadar direnecektir. Siyasi rant için değil, insanımız için bunu istemek ve yapmak gerekiyor.
--- AK Parti İl Başkanı olarak çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Biz sadece AK Partiye oy verenlere hizmet etmeye gelmedik. Bütün insanlara hizmet etmek için geldik. Beni bir günde en az 100 kişi arıyor ve onları dinliyorum. Gelen bütün talepleri insani olarak yerine getirmeye çalışıyorum, kimsenin kimliğine, dinine bakmıyoruz. Bugün insan olmanın gereğini yerine getirmezseniz bu halk sizden hesap sormazsa da, yüce Mevla’m sorar. Halkın arasında olmayı seviyorum bu nedenle protokolden rahatsızım. Ön plana geçmekten haz almıyorum. Ben halkın içinden geliyorum. Eğer protokolde geride kalıyorsam bu benim tercihimdir. Yapımla ilgilidir, yanlış olduğuna da inanmıyorum. Ön planda olunca halk ne kazanıyor? İnsanları kırmadan dökmeden hep kazanmaya ve çözüm olmaya çalışıyorum. Bunun yeri de ön saflarda boy göstermek değil. Bu görevi layıkıyla yerine getirmeliyim ki, yarın bir gün çocuklarım veya torunlarım bunun hesabını bana sormasın.