30 Martta yapılacak olan Mahalli İdareler seçimi için partiler seçim çalışmalarını tüm hızı ile sürdürürken başka bir alanda ise tam da seçim havasını estiren çalışmalar yapılıyor.
Bölgemizde istisnalar hariç Belediye Başkanlığı ile İl Genel Meclisi üyelikleri konusunda yapılacak seçimlerde yarışacak parti sayısı iki.
Yanlış anlamayı önlemek için bunu biraz daha açacak olursak seçimlere hemen hemen bütün partiler aday gösterip katılacak olmasına rağmen seçimi kazanacak olan adaylar ya Barış ve Demokrasi partisinin göstermiş olduğu Eş başkanlar olacak ya da Adalet ve Kalkınma partisinin adayı veya adayları olacak.
Kamuoyundaki konuşmalardan, ortaya konan tavırlardan bizim anladığımız bu. Elbette başka alanlarda veya bazı yerleşim yerlerinde kişilikleri ile ön planda olan bazı adayların kazanmaları söz konusu olabilir ama bu yukarıda izah etmeye çalıştığımız durumu değiştirecek bir sonuç doğurmaz.
Zaten gerek Belediye Başkanlığı, gerek Belediye Meclis üyeliği ve gerek İl Genel Meclis üyeliklerine yapılan yoğun başvuruların bu iki partide olması da belirttiğimiz yönde bir tercihin söz konusu olduğunu açıkça göstermektedir.
Yerel seçimlerin lider kadrolardan ve parti yönetiminden ziyade yerel adayların da değerlendirildiği bir seçim olması nedeniyle farklı özellikler taşıdıklarını biliyoruz. Bu nedenle yereli adı üzerinde olduğu gibi yerelle temsil etmek gerekiyor. Belediye başkanı adayını seçerken milletvekili tercihi gibi bir tercih yapmak yanlıştır. Yapılmıyor mu derseniz Yapılıyor ama bu tercih yanlıştır. Çünkü halkın yani yerelde yaşayan halkın kimi tercih ettiğini kendisine bırakmak hem hakkaniyet gereği hem de demokrasinin bir gereğidir. Merkezden yapılan atamaların antidemokratik olarak belirtilmesi bundandır. Halkı mecburiyet durumuna getirip ölümdense sıtmaya razı etmek siyasal ve etik olarak doğru bir tavır değildir.
Peki, nasıl olmalı?
Bunu çok basit bir yöntemi ve de örneği var aslında.
Muhtarlık seçimleri.
Bilindiği gibi partiler muhtarlık seçimlerinde aday belirleyemiyor. Her ne kadar pratikte aday destekleme çabaları görülse bile resmi olarak parti adayı olan muhtar söz konusu değil. Bu nedenle de muhtarlar kendi çalışmalarını kendileri yürütmek durumunda kalıyorlar. Bu da tam bir yerel seçim ve yerel tercih seçeneği doğurtuyor.
Nitekim bölgemizde ve ilimizde yapılacak olan seçimlerin diğer seçimlere rağmen heyecansız geçerken aynı durumun muhtarlık seçimleri için söz konusu olmaması da bunu gösteriyor. Hemen hemen bütün mahallelerde birden fazla muhtar adayı söz konusu. Gazete bürolarını kapısını aşındıranlar bu kez siyasi partilerin Belediye Başkan ve meclis üyeleri değil Muhtar adayları.
Hazırladıkları afişlerle neler yapmayı hedeflediklerini bir bir aktarma yarışındalar. Emekli olanların aday olup yarı siyasi bir göreve talip olmaları da işin ayrı bir boyutu olarak göze çarpıyor. Hem siyasete ısınıyorlar hem de kendilerini tanıtma derdindeler. Afişlerinde özellikle Kürtçe anlatıma yer vermeleri ise ayrı bir hava estiriyor. Hemen hemen her muhtarın tanıtım afişinde artık Kürtçe hitabete rastlamak mümkün. Bu da köprünün altında çok suların aktığını gösteriyor. 1990’lı yılları hatırlayanlar bilirler. Bırakın muhtar adaylarının afişlerinde Kürtçe sloganlara yer vermesini konuşmalarında, toplantılarında Kürt meselesinden bahsetmeleri bile büyük tehlike arz ediyordu. Fili Meçhullerin konuşulduğu bir toplantıya katılan bir muhtarın burada yaptığı konuşma nedeniyle öldürüldüğü söylentileri hala kulaklarda çınlayan bir mesele.
Tam da bu noktada iş Kürtçe yazmayı bilenlere düşüyor. Çünkü muhtarların veya adayların Türkçe hazırladıkları sloganları Kürtçeye çevirmek çoğu zaman afişi düzenleyenlerin boynunda kalıyor.
Sonuç olarak ortaya koydukları cesaret.
Ara vermeden sürdürdükleri çalışmalar.
Konuşmalarının hizmet üzerine yapılıyor olması.
Siyasi parti adayı olmamaları onları farklı bir çalışmanın içine sokuyor.
Heyecanları ve beklentileri gözlerinden okunuyor. Kimi mahallede bir iki kişiyken kimi mahallelerde sayıları on’un üzerine çıkıyor. Ve bize sorarsanız asıl seçim heyecanı muhtarlık seçimlerinde yaşanıyor.
Siyasi partilerin daha lokallerini düzene sokmadıkları bir zamanda muhtarlar neredeyse bütün seçmenlerinin kapısını ikinci kez dolaşmaya başlayacaklar. Boruların üzerinden yürüyenlerden tutun da mahalleye Belediye başkanından fazla hizmet götürmeyi vaat edenlere kadar ne ararsınız bulacağınız bir alan muhtarlık seçim çalışmaları alanı. Bu seçimlerde de heyecanı bu kulvardan takip etmeye devam edeceğiz anlaşılan.