İnsanlar faaliyet gösterdikleri alanda başarılı olamadıkları zaman, emsalleri ile boy ölçüşemeyecekleri için doğaldır ki kategorik olarak ilerleyemezler. Yani başka bir değişle yerlerinde saymaya devam ederler. Aslında geri kaldıkları için küme düşmüş gibi görünürler ama iyi baktığınızda ilerleyemedikleri için ya da ilerleme hızları rakiplerine nazaran düşük ve yavaş olduğu için rakipleri karşısında geride kaldıklarını anlarsınız. Eğer bu seviyeleri aynı kategoride yer aldıkları tüm rakiplerinin gerisinde ise o zaman küme düşerler.
Küme düşme tabiri daha çok spor kulüpleri için kullanılır. Ligde tutunamayan ve bir alt kategoride mücadele sürdürmek zorunda kalan takımlar böyle tanımlanırlar. Bir de şampiyonluğa oynadıklarını iddia edip yerlerinde sayanlar var. Bunlar Play Off’a bile kalma şanslarını yitirince küme düşmüyorlar belki ama güme gittiklerini söylemek pek yanılgı yaratmaz.
Sporda siyaset anlayışı ile 1990’lı yıllarda tanıştım. Hatırladığım kadarı ile bu ad ile iki kitaptan oluşan ansiklopedi tarzında birde kitap seti bulunmaktaydı. Bugün bu alanda çok sayıda yayın mevcut. Sporda siyaset yapma eğiliminde olanların bu kitapları okumalarında büyük faydalar bulunmaktadır.
Bu alanlarla uğraşanların kitap okumak gibi bir hevesleri yoksa yada bu iş sahada sonuca bağlanır diyenler varsa o zaman da bu işin pratiğinden gelenlerin ziyaret edilerek sözlerinin dinlenmesinde büyük faydalar bulunmaktadır.
Gerçekçi olmak zorundayız spor; bugün artık hiçbir kesimin göz ardı edemeyeceği bir etkinlik alanı. Siyasetçiler gibi işin özünü! Bilenlerin bu alanları boş bırakmaları elbette düşünülemez. Ancak işi iyi kavramanın faydaları vardır.
Son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler neticesinde bazı makamlarda oturan şahsiyetlerin spor kulüplerine başkan olamayacakları, başında bulundukların kurumların kaynaklarını profesyonel spor takımlarına aktaramayacakları belirlendi. Burada amaç amatör spor çalışmalarının desteklenmesi olarak da algılanabilir ama dönüp baktığımızda bu alanla ilgili altyapı çalışmalarının istenen düzeyde olmadığı görülüyor.
Spor hele hele profesyonel spor maddi olanakların en fazla kullanıldığı alanlardan biridir. Piyasasında trilyonlarla konuşulur. Trilyon harcamadan başarılı olmanın imkânı yoktur gibi. Bir de trilyonlar harcandığı halde, yüz milyarlar harcandığı halde başarılı olamama küme düşme ya da güme gitme durumları da yaşanınca insan zayi olan kaynağa acımadan geçemiyor. Oysa durum çok daha farklı olabilir. Spor için harcanan paralar sporun altyapısı için kullanılırsa daha çok sayıda insanı bu imkândan faydalandırabiliriz. Örneğin ilimizin iki tane profesyonel futbol takımı var. İkisinin de durumu belli. Bu takımlar Batman üst kimliği altında birleşse ve ikiye katlanan masraflar yarı yarıya düşse kalan para ile ilimizin her mahallesinde bir yeşil saha yapılsa kötü mü olur?
Toplumsal eylemlerde bile polisler dağıttıkları ayakkabılar ile eylemci çocukları ikna ederken ,sporda siyaset yapanlar neden bu çocuklara yönelik projelerle ortaya çıkmıyorlar acaba? Kimsenin siyasetine dediğimiz bir şey yok. İsteyen istediği kadar para da harcayabilir ancak sorun şurada; bizim paramızla, bu halkın geleceği için ayrılan kaynaklarla külhanbeyliği yapmak doğrusu yakışmıyor. Eğer yüz milyarlarca lirayı sporda harcayacaksanız bir zahmet bu paraları spor altyapısının düzeltilmesi ve yeniden inşası için kullanın. Spor ile hiçbir alakası olmayanları, spor kulübü yöneticiliğini göbek büyütmek olarak algılayanları spordan uzak tutun. Sporda siyaset yapacaksanız bunu şanınıza da sporun gerekliliğine de uygun olarak yapın.
Tanıyanlar bilir halk deyimi ile bizim topla mopla alakamız yok. Kimsenin topunda da gözümüz yok. Birilerinin bizim kaynaklarımızı doğru yerde kullanmamasından dolayı sıkıntılıyız. Kişilerle ilgilenmek adabımıza uymaz. Meselemiz sistemle, kaynakların yerinde ve uygun bir şekilde kullanılmasını talep ediyoruz. Bunca emeğe rağmen ne küme düşelim nede güme gidelim diyoruz. Bunu da çok medeni bir şekilde söylüyoruz. İnşallah anlayan ne demek istediğimizi anlamıştır!
