Sason ilimizin en eski tarihli ilçesi. Tarihte konumu unutulmayacak kadar değerli bir yerleşim merkezimiz. Teknolojinin bu kadar gelişmediği, insanların yaşamak için güvenli alanlar aradıkları zamanlarda dağları ile korunaklı Sason diyarı insanlar için cazibe merkeziydi. Bu cazibeliği teknolojinin gelişimi ile beraber başına sorunlar açtı. Bir zamanlar iskâna kapalı bölge ilan edildi. Bir coğrafya iskâna kapatılır mı demeyin oluyor işte. İsyan ederseniz iskâna kapatılırsınız denildi ve iskâna kapatıldı. Neyseki birileri hatırladı da bu alan tekrar iskâna açıldı.

 

   Kuş konmaz kervan geçmez memlekette insanlar yaşamlarını sürdürmeye devam ettiler. Ne yazık ki tarihte onu cazibe merkezi yapan coğrafyası şimdilerde başına bela Sason’un. Dağlık alan olması onu çatışmaların acıların merkezi yapıyor.

 

   Sason acıların yuvası adeta. Tarihi hep kanlı geçmiş bir yerleşim yeri. Üzerine okunmuşçasına berbat kaderi ile yaşama devam ediyor. Sason son olarak Aydınlık yoluna döşenen mayının patlaması ile yine gündeme geldi.4 vatandaşımız hayatını kaybederken 5 vatandaşımız da yaralandı. Olayda mayına basan aracın durumu da içindekilerden farklı değil.

 

      Yine üzüldük.

 

      Kahrolduk.

 

     Eleştirdik,

 

     kınadık….

 

     Bütün bu yapılanlar kaybedilen hayatları geri getirecek mi? Cevap hayır elbette.

 

    İHD Sason olayını kınadı

 

    Mazlum Der Sason olayını kınadı

 

    Vekillerimiz Sason olayını kınadı

 

     Valimiz Sason olayını kınadı

 

   Bunca kınama yitirilen canları, yaşatılan acıları dindirecek mi?

 

   Ülkemizde dökülen kan ve gözyaşını dindirecek bir mekanizmayı harekete geçirebilecek mi?

 

    Sason’da geçenlerde patlayan mayın yalnız değil ki! Her gün annelerimizin bağrında aynı türden mayınlar patlamıyor mu?

 

    Her gün bu patlamalar nedeniyle gençlerimizin cenazeleri taşınmıyor mu?

 

    Her gün bu patlamalar durdurulmadığı veya durdurulamadığı için kadınlarımız dul kalmıyor mu?

 

    Her gün bu patlamalar nedeniyle evlatlarımız yetim kalmıyor mu?

 

    Peki, nereye kadar ve ne zamana kadar sürecek?

 

    bu savaş,

 

    bu göz yaşı,

 

    bu kan gölü,

 

    bu keder,

 

    bu acı.

 

    Daha kaç annenin yüreği Sason’daki mayın misali patlayacak?

 

    İnsanlarına yaşam hakkı tanımayan toprağı neyleyim?

 

    Vatandaşına ölüm kusmayı bitiremeyen ülkeyi neyleyim?

 

    “Uçaklarımız operasyon üzerine operasyon düzenliyor.”

 

   “ Karadan, havadan kuş uçurtmuyoruz.”

 

    “Sınır hattı boyunca et’ten duvar örüyoruz.”

 

    “Binlerce. Yüz binlerce askerle bölgeyi ablukaya alıyoruz.”

 

    Vuruyoruz, vuruluyoruz ama bitmiyor?

 

     Asker vurmakla bu sorun bitmez diyor!

 

     Siyaset sorunu çözecek iradeyi ortaya koyamıyor.

 

     Millet her gün kan ağlıyor.

 

     Her geçen gün bu ülkenin vatandaşları bir birlerine daha fazla düşman oluyor. Linçler gelenek haline getirilmeye çalışılıyor.

 

     Sason da bir mayın patladı. Sivillere yönelik saldırı hemen kınandı. Siviller can taşıyor da diğerleri can taşımıyorlar mı? Ölenler de bu vatan’ın evlatları değil mi? Niye kimse bu savaşın durması için aynı hızla kınamıyor?

 

    Çünkü kınamakla bitmiyor da ondan.

 

    Kınamayı bırakın beyler savaşı durdurmak için adım atın daha iyi.

 

   Şu ateşi kesin de yanlışları kınamak için insanımız olsun!