Önce kayıp genç ile ilgili Pazartesi günü yayınlanan haberi verelim; “Batman’ın Kozluk ilçesinde 13 gün önce ortadan kaybolan ve bir daha da kendisinden haber alınamayan Erkan Erkun’a (20) ait olduğu tespit edilen ehliyeti ve kimliğinin içinde bulunduğu cüzdanı Kozluk ve Siirt’in kesiştiği sınırda bulundu. Günlerdir kayıp olan Erkun’a ait cüzdanın yoldan geçen bir çoban tarafından bulunduğu belirtilirken, çobanın cüzdanı, Kozluk sınırı ile Siirt il sınırının birleştiği yerde Veysel Karani’ye giderken Boy noktasında bulduğu ifade edildi.Çoban, cüzdanın Erkun’a ait olduğunu fark eder etmez, aileye haber verdiğini ve aileyle birlikte Jandarma ve Polise haber verdiklerini belirterek, daha sonra jandarma ve polisle beraber cüzdanı buldukları yere gittiklerini söyledi.Cüzdanın bulunduğu yerde incelemelerde bulunan Jandarma ve Polis, geniş çaplı araştırma başlattı. Erkan’ın cüzdanına rastlanılması ise aileyi azda olsa umutlandırdı. Erkan Erkun, 23 Nisan Çarşamba günü gece saat 23.00 sıralarında, Kozluk kırsalı Kumlupınar (Zengöviye) köyü yakınlarında, aracıyla seyir halinde iken kaybolmuş, araç ise kontak üzerinde terk edilmiş bir vaziyette bulunmuştu”
Ve şimdi de soruyu soralım; 23 Nisandan beri kayıp olan ve zaman zaman telefonundan sinyal alındığı iddia edilen 20 yaşındaki Erkan Erkun nerede?
Bir savaşta değiliz.
Olağanüstü bir kaos ortamı yaşamıyoruz.
Teknolojik bir saldırıya uğramadık.
Mayınlı bir alanın içerisinde hapsedilmedik.
Başka bir ülkenin işgali altında değiliz.
Kolluk güçlerimizin hareketini engelleyen bir durum yok.
Devlet idaresi iş başında
Sivil kurumlar meydanları arşınlıyor.
Politikacılar mangalda kül bırakmıyor ama 20 yaşında bir genç yurttaşımız günlerdir kayıp.
Cüzdanını bir çoban buluyor, genci ailesi arıyor? Ailesi Erkanı tanıyan veya görenlerin insanlık adına 05078436779 nolu cep telefonunu aramalarını rica ediyor.
Bu durumda hepimizin durup derin bir nefes alması ve düşünmesi lazım. Ortalık bu kadar sakin iken insanlar bir anda kayboluyorsa biz kendimizi nasıl güvende hissedeceğiz? İkincisi bir genç günlerdir kayıp bir durumda iken ailesi inanılmaz acılar içerisinde yaşıyorken bizler nasıl bu kadar rahat olabiliyoruz?
İnsan Hakları savunucuları başta olmak üzere herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirip kayıp gencin akıbetinin öğrenilmesi için girişim içerisine girmesi gerekiyor.
Konu ile ilgili değişik bilgiler geliyor. Ancak aileye yakın kaynaklar ilçede bir firmanın bayiliğini yapan gencin en son gece 23.00 civarlarında arkadaşlarını evlerine bıraktığı ve ortadan kaybolduğunu bildiriyor. Aracın anahtarının araç içerisine bırakılmış olması dikkat çeken konulardan birisi. Olayın detayları elbette güvenlik güçlerinde mevcut mesele bu değil mesele bir insanın günlerce aranmasına rağmen bulunamaması.
İster iddia edildiği gibi İŞİD kaçırmış olsun, ister başkası sonuç değişmiyor. Sonuçta bir insanımız kayıp ve biz onu bulmaktan aciz durumdayız!
Vatandaş dikkatleri konuya çekmek için yol kesiyor.
Cumhurbaşkanına mektup veriyor.
Basına açıklama gönderiyor.
Ama sonuçta ne bir bilgi ne bir sonuç var ortada.
90’lı yılların kargaşa ortamında insanların birileri tarafından kaçırılıp kaybolmasının acılarını daha unutmadık. Halen her hafta sonu cumartesi günü saatler 12’yi gösterdiğinde Gülistan caddesinde kayıplar bulunsun failler yargılansın eylemleri gerçekleştiriyoruz. İnsanların bir mezarı olsun diyoruz. Bu acıyı 325 haftadır tekrar yaşıyoruz. Daha buna çare bulamamışken bir gencimizin kayıplara karışmasını anlayamıyoruz. Her yerde eli kulağı olması gerekenler nasıl oluyor da bu durumdan haberdar olamıyorlar.
Bu ülkede her vatandaşın özgürce dolaşma, güvenlik içinde işlerini yapma sorumluluğu devlete aittir. Bu durumda devletin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Kimin ne düşündüğü, hangi siyasi partiyi desteklediği, fikrinin ve zikrinin ne olduğu bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren vatandaşların güvenlikte olmasıdır. Bundan da hangi kurumumuz sorumlu ise bu görevini acilen yerine getirmesidir.
Erkan Erkun 20 yaşında bir genç. Kayıplara karışıp yok olmasını izleyemeyiz. Harekete geçip onun izini bulmamız gerekiyor.
Telefon sinyallerine mi bakılıyor
Telefon konuşmaları mı izleniyor
Sinyal takibi mi yapılıyor bilemeyiz.
Bilinmesi gereken sonuçtur ve bu gencimizin bulunması için herkesin seferber olmasıdır. Bu olaydan hiç kimsenin haberdar olmaması mümkün değil. Mutlaka birileri bir şeyler görmüş veya duymuştur. İşte o birilerinin yardım etmesi gerekiyor. Bu gün bu gencin başına gelen yarın bizim başımıza gelebilir. Kurbanlık koyun gibi olup biteni seyrederek zaman geçiremeyiz. Herkesin gerekli duyarlılığı göstermesi durumunda sonuca ulaşılacağına inanıyoruz. Bu nedenle herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. Kimse kaybolmasın. Kim bu genci aldıysa o zaman çıkıp kimliğini açıklasın. Mal çalma işi başka insan hırsızlığı başka iştir.  Kimin ne derdi varsa toplumu kaosa ve korkuya sokmadan yasal yollarla çözmesi gerekiyor. Ve bu gencimizin bir an önce serbest kalması gerekiyor.
Bir an önce sonuca ulaşılması dileğiyle tekrar bütün kamuoyunu ve devlet otoritesini göreve çağırıyoruz.