Bir anda çocukluk, gençlik yıllarımın buram buram güneş kokulu topraklarına, güzel memleketim Batmanıma alıp götürdü, beni çalan telefon.

Arayan sevgili kadim dostumuz, ağabeyimiz Arif Arslan’dı.

Sıcak samimi sohbetten sonra gençlik dönemimiz 80’li yıllara ait bir yazı kaleme almamı istiyordu.

Sorsanız saatlerce anlatacak yazacak bir dönemden bir kesit alıp özetleyip yazmak gerekiyordu. Anlatacağım dönem, aslında her birimizin hayatının kırılma noktalarından biri sayılabilecek Lise döneminden Üniversiteye uzanan yaşam kesiti olacak.

Batman Çağdaş Gazetesi ailesi ile tanışmam da bu dönemlere rastlıyordu.

Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümünde 1982-1985 döneminde süren eğitim hayatım, bundan sonraki Üniversite, meslek ve hayatımı derinden etkilemiştir. 1980 darbesine uzanan karanlık dönemde geçen eğitim hayatından sonra Lise yılları da bu dönemin izlerini, derin travmalar yaratan yaşam hikayelerini barındırıyordu içinde.

Bu dönem gençliğinin güçlü iradesi, metaneti de bu süreçteki yaşanmışlıklardan geliyordu. Anlatılası çok hikaye biriktirilmiş anılar ve her daim hayata tutunmak konusunda inanılmaz güçlü bir umut filizlenmiştir her bedende bu dönem.

Meslek Lisesi seçimi tamamen o dönemde “elinde bir mesleğin, altın bileziğin olur” düşüncesinden kaynaklı olsa da yaşanmış bir pişmanlığım olmadı asla. Sadece Üniversite sınavına hazırlık sürecinin daha zorlu geçmesine neden oldu.

Batman’da ilk dershane sanırım 1983 veya 1984 yılında kurulmuştu. Ancak meslek Lisesi’nde okuyor olmam nedeniyle o kadar çok ders eksiğimiz varken, dershane anlamlı olmayacak diye karar vermiş ve kendim hazırlanmaya başlamıştım. Belki de tek kaynak diyebileceğim hazırlık kaynağım o dönemde (tabi benim bilebildiğim kadarıyla) popüler olan Mahmut Tezcan yönetimindeki “Aşama” dergisi.

Bu dergi, şu an devam ediyor mudur bilemem, tek Gazete bayi olan Tren Garı (Tünelin) girişindeki bayiden alabiliyorduk. Tüm Üniversite hazırlık ana kaynağım bu süreli yayın Aşama dergisi. Bir de okul saatleri dışında ve hafta sonları çalıştığım mekandan (o dönem kendiliğinden oluşan dört kişilik çalışma grubu ile birlikte) TPAO Kütüphanesi’nden söz etmeden olmaz.

Evimiz Kısmet Mahallesi’nde olmasına ve Kütüphane uzak olmasına rağmen her gün çalışma ortamı ve Grubumuz nedeniyle hiç aksatmadan gidip gelmiştim. Daha erken kapanmasına rağmen çalışma azmimizi gören Kütüphane görevlisi çay ikramını da eksik etmeden gece yarılarına kadar çalışmamıza müsaade etmişti.

Süreç zorlu ama umudumuz ve umudumuzu her daim besleyen güçlü irademiz yılmak ‘yok’ diyordu.

Sonucunda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Devlette Baş Müfettişlik, Yurtdışı Etüt ve İncelemeler, Özel Sektörde yöneticilik. Ama olmazsa olmazımız zorlu yaşanmışlıkların karşısında, gelecek kuşaklara Ülkem ve güzel insanına daha müreffeh yarınlar hazırlanmasında hep kendi çapımızda üretken, değer yaratan bir anlayış, bir yaşam.

Çağdaş Gazetesi ailesiyle tanışmamız da Lise 2. Sınıftayken “Batman Gençliği Sorun ve Çözüm Önerileri” üzerine düzenlenen bir kompozisyon yarışması ile başlamıştı. Ben o dönemde ekonomik gelişmişliğin beraberinde siyasi ve düşünsel aydınlığı da getireceği düşüncesinden hareketle yapılabilecek yatırımlar üzerinde durmuş, TPAO Bölge Müdürlüğü’nde Mühendislerden özellikle petrol yan ürünlerinden yapılabilecek ürünler ve yatırımları ortaya çıkarmaya ve anlatmaya çalışmıştım.

Bilmeliyiz ki “Bizi Çalışmak Kurtarır.”

Çalışmadan, yorulmadan yaşanılası bir ülke aydınlık bir toplum olunamaz. Bu kısa dönem özetini okuduğunuz yaşam hikayesinin bizde binlerce örneği de vardır elbet. Biz biriktirdiğimiz yaşam anılarından bir kesit sunduk, sadece kadim dostlara selam olsun diyerek.

Selam ve saygılarımla…

Editör: TE Bilişim