Barış Arslan

*70’li Yıllarda Batman’da sıcaklar bu denli değildi. Eskiden kavurucu sıcaklar yoktu. Bu şehirde oturanlar en çok Eylül ve Ekim aylarını sever. Batman’ın eski iklimi değiştiği gibi petrol kenti de hızla değişti. İşte petrol kentinin değişen yüzünden bir kesit kare…

İKLİMLER DEĞİŞTİ

Batman büyüdükçe o eski iklimi de değişti. 40 Yıl öncesine kadar böyle kavurucu sıcaklar yoktu. Batmanlılar, Mart ve Nisan aylarından sonra en çok Eylül ve Ekim aylarını sever. Çünkü yaz aylarında güneş ışınları kızgın mızraklar gibi yeryüzüne iniyor. Yıl 1980. Burası TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’ne ait Site havuzu. TPAO eski çalışanlarından Muharrem Turgut ve Selim Akman, sıcak bir yaz gününde objektiflere böyle poz vermişlerdi.

TPAO’DA EMEKTAR AŞÇILAR

TPAO Batman Bölge Müdürlüğü tesislerinin mutfağında çalışan aşçılar, bir dönemler parmakla gösterilirdi. Kristal Park, Park Restourant ve Beyaz saray yemekhanelerinde çalışanlar, bölgenin mutfağını iyi bilendi. Yıl 1988. Beyaz Saray binası yıkılmadan önce TPAO Beyazsaray yemekhanesindeki eski aşçılarından Hüseyin Alp, Necmettin Özalp ve Selim Usta bu hatıra fotoğrafı çekmişti. Şimdi o aşçıların çoğu emekliye ayrıldı. Beyaz saray binasında yıkıldı.

DEVELERLE PETROL YOLCULUĞU

1934 Yılında bölgede petrol aramalarına başlayan MTA’nın ekipleri, büyük bir fedakârlıkla bölgeyi gözden geçirirdi. Dicle nehrinden geçerken sal, yolu olmayan bölgelere ise deve ve atlarla çıkan ilk petrolcüler arasında Amerikalı mühendisler de vardı. Petrol İdaresi Başkanı Eyüp Cevat Taşman, bölgede petrol arama çalışmaları yaparken, zor koşulları da rapor halinde dönemin hükümetine iletmişti. Bölgede petrol aramaları Dicle nehri kıyısındaki Batman, Mardin ve Siirt çevresinde yapılmıştı. İşte develerin sırtında bölgede arama yapan ilk petrolcülerden bir kare.

ULAŞIM SALLARLA YAPILIRDI

Yıl 1934. Burası Dicle nehri. Petrol İdaresi Başkanı Cevat Eyüp Taşman, Amerikalı Harold Moses ve bazı petrolcülerle birlikte Şırnak-Cizre mıntıkasında petrol aramak için bu sallarla Batman’ın Hasankeyf ilçesinden yolculuğa çıkmıştı. MTA’nın çekirdek kadrosu eşyaları atlara yüklerdi, kendileri de zaman zaman yaya, zaman zaman at, sal ve keleklerle akarsuları geçerlerdi. Zorlu yolculuğa rağmen bölgeyi karış karış gezen ilk petrolcüler Raman dağındaki ‘kara altın’ı keşfetmişti.

Editör: TE Bilişim