Arif Arslan

Yıllardır demir yoluna komşu olan 1. Cadde şimdilerde suskun. O zaman ki, petrol kentinin ilk çarşısı daha hareketliymiş. Petrol işçilerinin kentle buluştukları ilk güzergahtı birinci cadde.

DDY istasyonundan hareket eden tren, Ankara’ya doğru gidince dönemin üst düzey petrolcülerinin çoğu yolcusuymuş. Eski çarşının kenarından geçen trenin çığlığını duymayan yokmuş.

Ulaşımı sağlayan trenden gelen konuklar, bagajdan indirdikleri valiz ve eşyalarını faytonlar Türkiye Petrolleri tesislerine götürürmüş.

Şimdi ki karayolları yokken Batmanlı esnafların aldığı mallar ‘kara tren’le Batman’a gelirdi.

80 Yıllık DDY Gar’ında hala ayakta kalan iki önemli figür var.

Biri yangın kulesi. Diğeri ise hemen karşısındaki Su cenderesi.

Su cendereleri İkinci Dünya savaşından önce Devlet Demir Yolları’nın ‘Kara tren’lerinin ‘su’ ihtiyacını karşılamak için yapmış.

Demiryolu tamamlanmadan Batman Gar’ına yangın kulesi ile su cenderesi yapılmış.

1947 Yılında demiryolunun açılmasıyla Batman’a ulaşımın ilk kapısı açılmış. ‘Kara altın’la birlikte şehir göç almaya başlar, nüfusu hızla artar.

14 Haneli İluh köyünden petrol şehrine terfi eder.

Göçe bağlı hızlı nüfus artışı çevre kirliliği sorununu doğurur doğurmasına ama, hala petrol atıklarının aktığı İluh deresi ıslahına yönelik proje belki de o bölgeye yeni bir yaşam kazandıracaktır.

Bu şehri ‘şehir’ yapan ‘kara altındır ama bir o kadar da ‘tarihi istasyon’ değil midir?

O 80 yıl önce kurulan yangın kulesi ile su cenderesini görünce ‘petrol kenti’nin hikayesine de tanık oluyorsunuz…

Editör: TE Bilişim