Yıllar önce Cumhuriyet Gazetesinin Yurt Haberleri Servisi'nde şefim Gülşah Durak'tan ilk öğrendiğim cümle bu olmuştu.

Sonra, yurdun dört bir yanında muhabirlerin bin bir güçlükle o haberleri nasıl hazırladığını yaşayarak öğrendim.

Muhabirin yoksa neler olup bittiğini asla tam olarak öğrenemezsin.

Sana sunulanla, aslında olan arasında dağlar kadar fark olabilir.(Ki çoğu zaman böyle olur)

Muhabir; gözündür, kulağındır.

Bazen tek bir kare fotoğraf anlatır her şeyi.

Kelimelerin anlatamayacaklarını da söyler, bakmasını bilene.

Ve bu meslekte adınızın önündeki unvanlar değil, hakikat konuşur.

Hakikati size ulaştıran da muhabirlerdir.

Onlar gece-gündüz, bayram-seyran demeden çalışır; hakikatin yükünü taşır.

Arif abiyle de o yıllarda kesişti yollarımız.

Hasankeyf'in yok edilişine, Yılmaz Güney Sineması'nın küle dönüşüne, Ezidi göçüne, acıya ve umuda birlikte tanıklık ettik.

Batman'ın tarihini onun satırlarından okuduk.

Koçero’yu onun dilinden dinledik, kaçakçıları, 1915'i...

Kentin ilk günlük gazetesi Batman Çağdaş, şimdi 40. yılında.

Zorlu yollar aştı, kapısına kilit vurulduğu günler de oldu.

Ama hakikat her zaman kazandı...

Nice yıllara Batman Çağdaş…

Hakikatin peşinden gidenlere selam olsun...

Editör: Yunus Yasak