*Kızının evinin olduğu Hatay’da depreme yakalanan TPAO emeklisi Ecir Demirkıran, 12 katlı apartmanın 10. katında 6 yakını ile yara almadan kurtuldu. Demirkıran: “O sarsıntı unutulacak gibi değil. Tek kelime ile korkunçtu. Hayatımın en zor anlarıydı” dedi.

KIZININ EVİNDEKİ DEPREMİ UNUTAMADI
Kızını görmek için gittiği Hatay’da 12 katlı apartmanın 10 katında depreme yakalanan TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nden emekli Ecir Demirkıran, o anları unutamıyor. 10’uncu katta beşik gibi sallandıklarını belirten Demirkıran, Cihan Park Sitesi D/Blokta yaşadığı anları Batman Çağdaş’a anlattı. Demirkıran: “04:17’de o korkunç sallantıda gözlerimizi açınca elektrikler kesikti. Binadan ürkütücü sesler geliyordu. Soğuk havayla birlikte ölüme adım adım yaklaştığımızı hissettim. Küçük torunlarımın korku dolu gözleri beni dehşete düşürmüştü. Karanlığın korkunç yüzü kolon ve duvarların çıkardıkları vahşi seslerle balkona açılan raylı kapılar açılıp kapattıkça çıkardığı sesler sinir bozucu olduğu kadar korkutucuydu” diye konuştu.

“UNUTULABİLECEK GİBİ DEĞİL”
Demirkıran, şöyle devam etti: “Sarsıntı uzadıkça uzuyordu. Mutfakta ne varsa yere düşüp dağılırken, odalardaki koca dolaplar yerinde fırlayıp parçalanmalarının çıkardığı sesler, kalorifer petekleri duvardan sökülüp koridora kadar savrulmuştu. Deprem sanki kadere inat binayı kökten savurup atmak için bütün gücünü kullanıyordu. Deprem kaderin üstünde başka bir gücün olmadığını belli ki bilmiyordu, bu da onun acizliği idi. ‘Allah’ım belki de vademiz bu kadardır. Sen bizi bağışla’ dedikçe sarsıntı şiddetleniyordu. Ne yapacağımızı bilemez haldeydik. O anlar unutulabilecek değil.”

“HAYAT DURMA NOKTASINA GELMİŞTİ”
Binada 6 yakını ile yara almadan kurtulduğunu belirten Demirkıran, “O korkunç deprem bir buçuk dakikada büyük çaplı hasar vermişti. Ellerimizi açıp hayatta kaldığımız için Allah’a şükrede şükrede merdivenlerden indik. Bir anda bir kadının çığlığı ile başımızı yukarıya kaldırdık. Kadın, ‘Allah rızası için bizi kurtarın. Çocuklarımla birlikle içeride mahsur kaldık, kapı açılmıyor’ deyince iki genç hiç düşünmeden yıkılması an meselesi olan binaya dalıp ikinci kattaki daireden kadın ve çocuklarını dışarı çıkardılar. Böyle durumlarda insanlar karşılıksız yardımlaşma içerisine girerler. Gözyaşları arasında yola koyulduk. Mahşeri kalabalık şehri terk ederken yollar tıkanıp kalmıştı. Her yana kaçışan insanların kullandığı araçlar hayatı durma noktasına getirmişti.” (Çağdaş Özel)

Editör: Yunus Yasak