TEPKİLER ÇIĞ GİBİ



Mehdi ONUR (40) : 12 Eylül darbesinde yeni doğmuştum. O dönemi hatırlamıyorum. Büyüklerimiz bize hep anlatırlardı. Kenan Evren ve arkadaşlarının, bu ülkeye 40 yıl kaybettirdiğini bilmeyen yok. Darbelere karşıyız. 15 Temmuz 2016 tarihindeki askeri darbe girişimi şayet başarılı olsaydı, bu ülkeye 40 yıl daha kaybettirecekti.


Salim TİRKİ (40) : Yaşım gereği ilk kez bir darbe girişimine tanık oluyorum. Bu tuhaf darbe girişimi şayet amacına ulaşsaydı demokrasi, özgürlük ve insan haklarının önü tamamen kesilecekti. Artık bu ülke darbe görmek istemiyor. Cuma gecesi sabaha kadar TV ekranlarının önünden ayrılmadım. Sabah kalktığımda çekinerek işyerimin yolunu tuttum. Kim ne derse desin 15 Temmuz 2016 tarihi demokrasi için kara bir gündü.”


Adem HALİL (47) : 12 Eylül 80 darbesinde 7 yaşındaydım. Çocuktum. Bitlis’in Tatvan ilçesinde sürülerimizi ailemle birlikte yaylaya çıkarmıştık. Darbeyi duyduğumuzda çok kaygılanmıştık. Kenan Evren’in darbesi ağırdı. 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi de çok yanlıştı. Bu ülke artık darbelerden çektiği kadar çekti. Bir daha da ne darbe görmek istiyoruz, ne de girişimi.



Hayrettin BELGİ (62) : 80 Darbesini çok iyi hatırlıyorum. Kenan Evren, ülke yönetimine el koyduğunda demokrasi büyük yara almıştı. Merhum Turgut Özal seçildiğinde biraz olsun normalleşmiştik. Fakat uzun bir sürenin ardından tekrar darbe girişiminin olması düşündürücüdür. Bu toplum darbelerden çok çekti.



Hakim SÖNMEZ (63) : O dönemlerde medya bu kadar güçlü değildi. Tek bir televizyon kanalı vardı. Teknoloji bu denli gelişmemişti. Askerliğimi yeni bitirmiştim. İş arıyordum. Kenan Evren’in 80 darbesi umutlarımızı yıkmıştı. En kötü yönetim bile darbe hükümetlerinden daha iyidir. Bu darbe girişiminin paralelle bağlantısı var. Kısmi bir darbe yaşayan bu ülke artık bir daha da böyle darbe girişimi ile karşılaşmamalı.


Hatip ELDEMİR (61) : Göçer bir aile olduğumuz için o dönemde de havalar sıcak olduğu için Bitlis-Tatvan’daydık. 80 darbesinin mimarı Kenan Evren ve arkadaşları yönetime el koyduklarında yüzlerce kişinin cezaevine girmesine neden olmuştu. Hiç bir darbeyi desteklemeyiz. Darbelere karşıyız. O yıllarda böyle güçlü bir medya yoktu. Darbenin sesi her yerde duyulmuyordu. Bu darbe girişimi 12 Eylül 80 darbesinin gölgesinde kalır.



Orhan SARAN (54) : 80 Darbesinde Batman Lisesi ikinci sınıf öğrencisiydim. Gök taksi yakınında oturuyorduk. Bir gün okulun yolunu tuttuğumda darbe olduğunu söylenince çok kaygılanmıştım. Eğitimimiz engellenmedi. Fakat demokrasi ve özgürlüğümüz kısıtlanmıştı. Günümüzde şimdi darbe girişiminin olması son derece yanlıştır. 80 darbesinde yoksulluk ve karaborsa vardı. Bu ülke artık 40 yıl daha kaybetmesin.”


M. Emin EDİZ (62) : 1980 darbesinde çiftçilik yapıyordum. Tarladan gelirken traktörüme el koyup Askeri Komando Birliği’ne götürdüler. Bir hafta süreyle aracımı güçlükle askeriyeden alabildim. Çok çile çektik. 12 Eylül darbesinde durumumuz kötüydü. Bu darbe girişimine elbette ‘hayır’ diyoruz.



Eşref EMRE (58) : 80 darbesinde Ankara-Çeltik barajında sulama kanalında çalışıyordum. Darbenin olduğunu bize söylenince şok olmuştuk. Kastamonu’ya geçecektik. Darbe yüzünden yollar kapatılınca bir hafta süreyle yollarda mahsur kalmıştık. Darbenin ne olduğunu gençlik yıllarımızdan biliriz. Bu ülkede bir daha darbeler olmasın. Çektiğimiz kadar çektik. Bari çocuklarımız darbeden etkilenmesin.”



Çavuş TAŞKESEN (66): 80 darbesinde Batman Belediyesi’nde Zabıta Komiseri’ydim. Gece 03.00’te bizi uyandırdılar. Askeriye’nin yönetime el koyduğunu söylediler. Zabıta ekibimle birlikte Kaymakamlık konağına gittik. Üç rütbelinin huzuruna çıktık. Onlar bize bundan böyle iş talimatını kendilerinin vereceğini söylediler. Zabıta Amirimiz Ahmet Bezek ile birlikte bir başçavuş ve bir er’in sorumluluğundaydık. Bizler darbelerden çektik. Görev yapamıyorduk. Bir daha darbe olmasın diye hafta sonunda TV kanallarını izlerken hep dua ettim.


Sadrettin YILMAZ (58) : Tam 40 yıl önceki darbede İzmir’den yeni gelmiştim. İnşaat sektöründe çalışıyordum. Radyoda darbenin olduğunu duyunca bazı arkadaşlarımız saklanacak yer aradık. Sokağa çıkmak meseleydi. Çünkü her taraf yasaklıydı. Ordu yönetime el koyunca uzun bir süre demokrasi kesik gitti. Darbeler tasvip edilemez. Girişimi bile insanları ürküten bu darbe heveslilerine ‘dur’ demek lazım. Halk, tepkisini en güzel şekilde yerine getirdi.



Abdurrahman DAYAN (60) : 12 Eylül 1980 darbesinde Manisa-Batıkışla’da askerdim. Darbe açıklanınca Acemi Birliğinde olmamıza rağmen şehirde görevlendirildik. Tutuklamalar oldu. Daha sonra usta birliğine gittiğimiz İstanbul-Erenköy ve Bağdat caddesinde yerleştiğimiz bir okulda hemen her gün insanlar göz altına alınıp cezaevine gönderiliyordu.



Emin DİCLE (61) : 80 Darbesini dün gibi hatırlıyorum. Belki de en güzel yıllarım cezaevinde geçmişti 80 darbesinde. 7 yıl süreyle Diyarbakır 5 nolu Askeri cezaevinde yattım. İşkence gördüm. İnsanlara sayısız zulüm ve baskının yapıldığı o cezaevi günlerini unutmak imkansız. Darbelerde en çok Kürtler ve bu coğrafyadaki insanlar çekti. Halk bir daha da darbe adını duymak istemiyor. Darbe girişimi demokrasi ve insan hakları açısından bu ülkenin prangalarındandı. İyi ki bu girişim engellendi.


Cemal SEZGİN (55) : 40 Yıl öncesinin darbesinde 17 yaşındaydım. Liseye giderken tankları caddelerde görünce çok korkmuştum. Darbe sonrasında 10 yıl süreyle ağabeyim kaçak yaşadı. 80 darbesi faşizan bir bir yönetim anlayışıydı. Demokrasi, özgürlük, hukuk ve diğer alanlarda bu ülke ciddi yara almıştı. O darbede yüzbinlerce insan işkence gördü, işini kaybetti. Ülkesini terkedenler oldu. Darbe girişiminde o kitlenin önünde daha çok 80 darbesinden etkilenen, mağdur duruma düşen işçi sınıfı, demokrat ve aydınları görmek isterdim.

Editör: TE Bilişim