Yığınla sorunu çözüm bekleyen petrol şehrinin her yaz mevsiminde ise bambaşka bir sorunu var…

Öyle bir sorun ki, öyle bir çevre felaketi ki insanlara nefes bile aldırmıyor…

Kanımca; yaz mevsiminde memleketin çözülmesi gereken en ‘acil’ sorunu…

Hava sıcaklığına klimaların bile yetersiz kaldığı, insanların evlerinden dışarı çıkmaya takatinin dahi olmadığı şu sıralarda çiftçinin gözü mısır hasadına çevrildi.

Mısır hasadı artık sadece çiftçiyi değil, merkez nüfusu 500 bine dayanan bu şehirdeki tüm yurttaşları ilgilendiriyor.

Neden derseniz?

Yanıtı şu; mısır hasadı sonrası tarlaların çiftçilerce ateşe verilmesi ve anız dumanlarının şehirde yaşayanlara nefes aldırmaması…

Çok değil, geçen yıl anız yangınları nedeniyle Batmanlılar nefes alamadı, hatta günübirlik bile olsa şehri terk etti. Onlarca astım, KOAH ve solunum sıkıntı olan hastalar ise hastanelerde tedavi altına alındı.

Batman Valiliği, Çevre-Şehircilik İl Müdürlüğü, Tarım teşkilatı, İl Müftülüğü ve Çevreciler, geçen yıl bazı uyarılarla yangınların önüne geçmeye çalışsa da ne yazık ki sorun orta yerde durmuştu.

Kentteki çiftçilerden çok komşu ilçeler Bismil ve Silvan’dan kaynaklı anız dumanları vatandaşların sağlığını açıkça tehdit ediyor. Fakat, Batman’daki yöneticilerin sorunun üzerinde hassasiyetle durmaması 500 binlik şehri oksijene hasret bıraktırıyor…

Güzelim Eylül ayında ‘nefes’ alamayan bir şehir konumuna geldik.

..Ve yine bir hasadın kapısındayız.

Batman’da yaklaşık 60 bin hektarlık alana mısır ekildi, çevre ilçeleri de hesaba katarsak çok ciddi bir alanda hasat yapılacak. Bu tarlaların yüzde 5’inin bile ateşe verilmesi, bu şehre yeniden büyük bir kabus yaşatır.

Klasik uyarılar ve yetersiz cezai işlemlerle sorunun önüne geçilemediği gerçeğini artık il yöneticileri görmeli ve ciddi önlemler için harekete geçmeli.

Valilik, Belediye, Tarım teşkilatı, Çevre-Şehircilik İl Müdürlüğü, Ziraat Odası, Müftülük, Çevreciler ve basın mensuplarının yer alabileceği bir koordinasyonla ‘kriz masası’ oluşturulmalı.

Oluşturulacak kriz masasının yanı sıra; komşu ilçelerin yöneticileri uyarılmalı, tarlasını ateşe veren çiftçilerin destekleme primleri kesilmeli ve hatta risk altındaki tarlalarda nöbet tutulmasına kadar birçok radikal karar alınmalı...

500 Bin nüfusu etkileyen anız dumanlarına seyirci kalırsak, önümüzdeki yıllarda türlü türlü solunum hastalıkları memlekette baş gösterecek.

Yaklaşık bir ay sürecek hasat süresince radikal kararlar hayata geçirilmezse, geçmiş yıllarda olduğu gibi yer altındaki binlerce canlı yangınlarla telef olabileceği gibi anız dumanları da bir kabus gibi üzerimize çökecek.

Anız yangınları sadece sağlığı tehdit etmiyor, trafik kazalarına da zemin hazırlıyor. Hatırlanacağı üzere anız yangınlarının, görüş mesafesini düşürmesi nedeniyle Batman-Bismil karayolunda peş peşe trafik kazaları meydana gelmiş, onlarca vatandaş yaralanmıştı.

Özetle; mısır hasadının ardından bilinçsiz çiftçilerin tarlaları ateşe vermesi, an itibariyle memleketin en öncelikli sorunu. Her yaz mevsiminde korkulu rüya olan ve vatandaşlara kapı-pencere bile açtırmayan bu çevre felaketine artık seyirci kalınmamalı, ilgili kurumlar başta olmak üzere Batman kamuoyu üzerine düşeni yapmalı.

Editör: TE Bilişim