<br /> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm">“<font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">ANADİLDE EĞİTİM GÖREN <br /> ÇOCUKLAR DAHA BAŞARILI”</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">BDP Milletvekili Ayla Akat Ata, ilk önergesinde Anadilde eğitim için Meclis araştırması istedi. Anadilde eğitimin çocukların gelişiminde büyük rol aldığını belirten Ata; “Anadili, insanın dış dünyayla ilk iletişim kurduğu, dünyayı tanımaya ve anlamaya başladığı, kimlik gelişiminin ilk adımlarını içinde yaşadığı dildir. Bu yüzden anadilinde eğitim, kişilerin ruhsal, düşünsel, kimliksel ve sosyal gelişimlerinde vazgeçilmez öneme sahiptir. Yapılan pek çok araştırma göstermektedir ki, eğitime anadilinde başlayan çocuklar bilişsel ve eğitsel anlamda çok daha başarılı olmaktadır. Çok dilli ülkelerin pek çoğunda eğitim sisteminde çok dilliliğin benimsenmiş olmasına karşın Türkiye’de halen egemen dil dışındaki dillerde eğitim yapılamıyor oluşundan en fazla zarar görenler çocuklardır. Zira, okula yeni başlamış bir çocuğun anadilini reddetmek ve yok saymak çocuğun kendisini reddetmekle eş değer bir duygusal anlama sahiptir. Eğitimine anadilinde başlayan çocuklar, matematik de dahil olmak üzere her alanda daha fazla başarı göstermektedir. Bu durum, toplumun genelinde hakim olan dili öğrenmeyi de aksatmamaktadır. Anadilinde eğitimin koşullarını sağlayarak bu alandaki ayrımcılığı ortadan kaldırmak, çocukların güven içinde büyüdüğü bir toplumsal zemin oluşturmak açısından elzemdir” dedi.</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm">“<font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİYOR”</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">Ata, ikinci önergesinde toplumsal olaylarda yaşamını yitiren çocuklara dikkat çekti. Ata, şunları söyledi; “Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın konuya ilişkin hazırladığı rapora göre, güvenlik güçlerinin fail olduğu çocuk ölümlerinin iki yüz tanesi AKP’nin iktidarda olduğu 2002 yılından bu yana geçen süreçte gerçekleşmiştir. Başbakan'ın, on iki çocuğun toplumsal gösteriler sırasında kolluk güçlerince katledildiği 2006 yılında sarf ettiği “Güvenlik güçlerimiz, çocuk da olsa kadın da olsa, kim olursa olsun gereğini yapacaktır,” sözleri çocuklara yönelik devlet şiddetinin hükümetin doğrudan teşviki ile gerçekleştirdiğinin bir göstergesidir. 3 yaşındaki Fatih Tekin Batman’da evinin damındayken yanağına isabet eden polis kurşunuyla ve 8 yaşındaki Enes Ata sırtına isabet eden gaz fişeği nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Aynı olaylarda 7 çocuk güvenlik güçlerinin saldırısı sonucu hayatını kaybettiği halde, hiçbiriyle ilgili ciddi bir soruşturma yürütülmemiştir. 2004 yılında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Uğur Kaymaz, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu babası ile beraber katledilmiş, 12 yaşındaki bedeninden 13 kurşun çıkarılmıştır. 11.03.2014 tarihinde hayatını kaybeden Berkin Elvan cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturmada da sorumlular bulunamamış, olayın üzerinden geçen 10 aya rağmen herhangi bir gelişme kaydedilmemiştir. 1988 yılından başlayarak, Berkin Elvan cinayetini de içeren sürece kadar devlet eliyle çocuklara yönelik gerçekleştirilen yaşam hakkı ihlallerinin tüm yönleriyle araştırılarak aydınlatılmasını talep ediyorum.”</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">CEZAEVLERİNDEKİ BEBEKLERİ SORDU</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">Ata, üçüncü önergesinde ise cezaevindeki bebek ve çocuklara dikkat çekti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a soru önergesi yönetel Ata; “-2002 yılından önergenin verildiği tarihe kadar geçen süre içinde cezaevinde doğum yapan anne sayısı kaçtır? Doğum için gereken hijyenik ortam sağlanmakta mıdır? - Önergenin verildiği tarih itibariyle cezaevlerinde bulunan bebek sayısı kaçtır? - 2002 yılından önergenin verildiği tarihe kadar geçen süre içinde anneleriyle beraber cezaevine girmek zorunda kalan çocuk sayısı kaçtır? - Cezaevine bebekleri ile birlikte girmek zorunda kalan ve cezaevinde doğum yapan annelere yönelik bir projeniz bulunmakta mıdır? Bulunmaktaysa bu projenin kapsamı nedir? - Bebek ve çocukların bulunduğu cezaevlerinde çocuk ve bebeklerin psikolojik ve fiziksel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmeleri için hangi önlemler alınmaktadır? Cezaevlerinde bu bebek ve çocukların sağlık durumlarını düzenli olarak gözlemleyebilecek nitelikte personel bulunmakta mıdır? - Cezaevlerinde kalan bebeklerin beslenmesi için gerekli olan özel mamalar ne şekilde temin edilmektedir? -Bebek ve çocukların bulunduğu cezaevlerinde ısınma ve temizlik koşullarının azami ölçüde sağlanması için hani özel önlemler alınmaktadır?”</font></font></p>