Yemeği geç hazırlayan karısını öldüresiye dövdü,
Kıskanç koca karısını 10 yerinden bıçakladı,
Koruma süresinin bittiği gün öldürüldü,
Kahvaltıda eşini bıçakladı,
Yeğenler tecavüz etti eniştesi derede boğdu,
Birlikte yaşadığı kadını öldürdü,
Adliye önünde kadın cinayeti…
Tartıştığı kadının boğazını kesti,
Ayrılmak isteyen kız arkadaşını vurdu,
Kadınlar gününde Kadın cinayeti… gibi haber başlıklarını sıralamaya kalksak sayfalar alır. Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı veren ilk Ülke olmamıza rağmen bu ve buna benzer başlıkları hala sıkça okuyor olmak doğrusu övünülecek bir durum değil.
Gazetelerin üçüncü sayfalarında, çoğu zaman da manşetlerde kadına şiddet ile ilgili haberler neredeyse olağan gibi görülüyor. Toplum tarafından benimsenmese de ‘Kadına Şiddet’ yüzyıllardır sosyal bir sorun olmaya hala devam ediyor. Toplumun kanayan yaralarından biridir. Aile içinde şiddet ne yazık ki gittikçe de artmaktadır. Bu nedenle çeşitli platformlarda ‘Kadına Şiddetin Nedenleri’ hep konuşulur- tartışılır.
Uzmanlar Kadına yönelik şiddetti; cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan, aile dışında ya da aile içinde ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranış biçimi olarak tanımlamaktadır. Bu tanıma göre kadının ülkemizdeki durumu hiç de iç açıcı değil.
KA-DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) 5 yıldır her yıl ülkemiz kadın durumunu belirleyen bir rapor hazırlamaktadır. Hazırladığı raporu da ‘Ülkenin Karnesi’ olarak 8 Mart’ta açıklamaktadır. Her platformda kadın erkek eşitliğini savunan KA-DER, Türkiye’nin karnesini bu sene de zayıf buldu. Çeşitli mesleklerde ve kurumlarda çalışan kadınların erkeklere oranına göre hazırlanan bu karnede kadının durumu yine içler acısı. Türkiye’nin durumunda bu yıl da bir değişiklik olmadı. Türkiye, TBMM’de Kadın dersinden ‘Orta’, Kadınların İşgücüne Katılımı dersinden ‘Geçer’ not alırken, diğer derslerin hepsinden sınıfta kaldı. TBMM’den belediye başkanlıklarına, valiliklerden rektörlüklere uzanan temsil yelpazesiyle ilgili istatistiklere göre de sınıfta kaldı.
KA-DER’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı ‘Türkiye’nin Temsilde Kadın-Erkek Eşitsizlik Karnesi’nden bazı başlıklara bir göz atalım.
KA-DER’iN KARNESİ
Türkiye nüfusu, Erkek 38.373.573, Kadın 38.108.274
Erkek şiddetine kurban giden kadın sayısı 165
İşveren ve Meslek Örgütü Başkanı Kadın %0
Kadınların İş Gücüne Katılımı %30
Siyasi Parti İl Başkanı Kadın %7,7
TBMM’sinde kadın oranı %14,3
Kadın Yüksek Yargı Organı Başkanı %0
Bakanlar Kurulu’nda Kadın Oranı %3,8
Kadın Rektör %6
Kadın Müsteşar %0
Kadın Vali %1.2
Kadın Belediye Başkanı %0,8
Kadın haklarına uygun yasaların çıkarılması hususunda ’Geçer’ not verdi.
Eşitsizliği ve kadına yönelik şiddeti engelleyecek siyasi irade,
Anayasanın eşitlikçi bir bakış açısı ile hazırlanması,
Demokrasi konusunda çözüm odaklı olma,
Ve şiddet dilinden uzak iletişimde ise ‘Başarısız’ buldu.