Kiminin gündemi ekmek derdi. Kiminin gündemi aşk ve sevgi
Gecenin alacakaranlığında Diyarbakır caddesinde çöpten plastik toplayan bir çocuk ve onunla aynı çağda olmasına rağmen sıcak yatağında annesinden sütünü bekleyen bir velet.
Memur kaytarmanın, işçi fazla mesainin ve kedi ciğerin peşindeyken.
Bu örnekleri çoğaltmanız mümkün. Ancak giden bir canı tekrar getirmenin mümkün olmadığı da bir gerçek.
PKK’nin son zamanlarda eylemlerinde bir artış gözlemleniyor. Kimisi bunun Suriye’nin ve İran’ın Türkiye ile yaşadıkları sorunlar yüzünden bir kuyruk acısı çektiğini ve artan eylemlerin bu iki antidemokratik ülke tarafından lojistik, mali ve teçhizat ile desteklendiğini iddia etmekte. Bu olabilir.
Örgütün yaşanan Arap baharını bir Kürt baharına dönüştürmeye çalışması iddiası da var. Bu da olabilir.
Sebep her ne olursa olsun akan kanlar yetmedi mi?
Televizyon ekranlarında her gün şirket bilanço verileri gibi iki tarafın kayıpları konusunda bilgiler edinmekteyiz. Şu kadar asker ve şu kadar örgüt mensubu öldü. Dile ne kadar da kolay geliyor. Ölenler kuş değil, kedi değil. İnsan be insan. Bunların aileleri var. Bunların kardeşleri ve akrabaları var. Bir günde 10 askerin ve 20 örgüt mensubunun öldüğü çatışmada 30 ailenin taziyesi var demek. Bu aynı zamanda 30 sülalenin de ağlıyor olması demek.
Batmanlı Bakan Mehmet Şimşek televizyondan ekonomi verilerini açıklıyor. Aynı saatlerde bir yerlerde kan, su gibi akıyorken neymiş efendim, Türkiye bu seneki ekonomi verilerini tutturamayacakmış.
Vay anam be. Milletin delik deşik vücudu ailelerine teslim edilmeye çalışılırken ekonomi verileri kim ne yapsın. Zaten bu çatışmalar yüzünden değil mi ekonomi sürekli alt üst. Sizi bilmem ama bu tufanın, bu kanın ortasında flaş haber olarak ekonominin dibe vurması ile ilgili bir haber sizce ne kadar etik.
Sayın Bakan maliyeci olduğu için mali konularda uzman ama bir Batmanlı, bir Kürt olarak da bu bölgenin bir ferdi. Ekonomi verilerine kafa patlattığı kadar neden Kürt meselesinde de kafa yormaz. Dahası kullandığı dil de ne yazık ki hiç iyi değil. Hâlbuki Diyarbakır AKP milletvekili Galip Ensarioğlu Kürt meselesinde o kadar güzel çalışmalarda bulunmuş ve bunları televizyon ekranlarında öylesine güzel anlatıyor ki. Tamam, bu adamında uzmanlık alanı iş adamı olması. Ama yine de Kürt meselesinde elini taşın altına koymuş ve bunu zaman zaman basında da dile getiriyor. Yok, öyle benim uzmanlık alanım bu ve ben bu konunun dışında konuşmam diye. Hele ki Kürt meselesiyle tam bir yabancı bakışı ile bakarım tripleri. Adam hem iş adamı, hem de Kürt meselesinde sistematik devlet anlayışından çok daha yüksek bir görüşe sahip. Kendisini tanımam etmem ama Batmanlı bir üniversite öğrencisinin mecliste kendisiyle ilgilenmesi, hem de hiçbir tanıdık arada olmamasına rağmen bu denli alaka göstermesi bende bu kişi için olumlu duygulara sebep olmuştu. Kürt meselesinde de beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama sıra dışı bir çizgisi var ve bu mantalitedeki insanlar ancak kalıcı barış adına bir şeyler yapabilir. Öyle donuk, öyle süklüm püklüm oturmakla olmaz bu işler. Adam biraz cevval, biraz kahraman bir ruha sahip olacak.
Gelelim bizim bakana. Batmanlı Mehmet Şimşek ile sadece Türkiye’nin ekonomi verileriyle değil, aynı zamanda Türkiye’nin en can yakan sorunu Kürt sorununda da olumlu bir gidişatın olacağını sanmıştık. Yanılmışız. Sayın Şimşek bu sorunda en ufak bir artı değer sağlayamamıştır. Uzmanı olduğu ekonomi konusunda da durumu hiç iyi değil. Kendisine emanet edilen Türkiye’nin ekonomisi kendi ifadesiyle kötüye gidiyormuş. Yani bırakın Kürt meselesinde bir katkı sağlamayı, uzmanı olduğu konuda dahi tökezleme durumu.
Bu gün kan ve gözyaşının oluk gibi aktığı bir zaman. Kalıcı barış adına kim ne yapabiliyor, kim kimi ikna edebiliyorsa tam zamanıdır.
Ölen gençler bizim gençlerimiz, bu ülkenin taze fidanları. Rabbimden bir lütuf, bir esenlik olarak bu ölümlerin bir an önce bitmesini diliyorum.
Yazık bu gençlere.