Batman kent merkezinde yayaların güvenliği yok…
Yayalar her an görünmez bir kazanın kurbanı olabilirler…
Ne yazık ki yaya güvenliğini düşünen de yok…
Bir caddede karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalardan söz etmiyorum…
Karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalar dikkatli olmazlarsa, bedelini ağır ödeyecekler…
Bu yazıda dikkat çekmek istediğim yayalar, Batman kent merkezinde kaldırımlarda güvenle yürüyemeyenlerdir…
Yaya güvenliğine bir neşter vurmak istiyorum…
**
**
Evet, uzun zamandır defalarca tanık olduğum ve bir türlü konu hakkında bir değerlendirme yapamadığım yayaların haklarını savunacağım bugün…
Batman kent merkezinin en kalabalık olduğu, adeta insan selinin aktığı caddeyi, bulvarı biliyorsunuz; eski adıyla Diyarbakır Caddesi, yeni adıyla; Turgut Özal Bulvarı…
Bu cadde ve bulvar için, ‘İyi Akşamlar Caddesi’ diyenler de var.
Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Sayın Arif Arslan’ın da birkaç kez yazmasıyla bu tanım toplumda karşılık buldu.
Özellikle akşamları yüzlerce vatandaşın yürüyüş yaptıkları ve birbirleriyle her karşılaşmalarında; ‘İyi akşamlar’ demeleri nedeniyle caddeye, ‘İyi Akşamlar Caddesi’ denilmeye başlanmış.
Ne yazık ki Turgut Özal Bulvarı’nın kaldırımlarında rahat yürüyemiyorsunuz!..
Eşiniz, arkadaşınız, misafirlerinizle söz konusu bulvarın kaldırımlarında yürüdüğünüzde, her an sakat kalma riskiniz açık bir gerçekliktir!..
**
**
MOTOSİKLETLER Mİ, BİSİKLETLER Mİ DERSİNİZ!..
Turgut Özal Bulvarı kaldırımları geniştir.
Oldukça geniş olan kaldırımlarda, özellikle geceleri ve hasetten de serin havalarda binlerce insanımız tur atmakta, yürüyüş yapmaktadır…
Kendi dünyalarına dalmış yürüyüş yapan insanlarımız, yani yayalarımız sürekli olarak risk altındadırlar. Çünkü her an arkalarından veya karşılarından gelen bir motosiklet veya bisikletin kurbanı olabilir, ölümle veya yaralanma ile sonuçlanabilecek bir kaza yaşayabilirler…
Artık şanslarına kalmış; motosikletler mi, bisikletler mi, hangi araçla çarpışacakları meçhul…
Gerçekten var mı böyle bir sorumsuzluk?..
Gerçekten kimse bu gerçeği görmüyor mu?
**
**
Şahsen fırsat buldukça Turgut Özal Bulvarı kaldırımlarında yürüyüşe çıkarım. Defalarca eşimle de yürüyüş yaptığım alanlardır.
Bir misafirliğe, bir ziyarete gittiğimizde de gidiş ve dönüş yolumuz olduğundan ve araçla gitmeyi sevmediğimizden yürüyüş yaparız. Ancak defalarca ciddi kaza riskleri yaşamışız…
Kaldırımda eşimle veya bazen bazı dostlarla yürüdüğümüzde, birdenbire arkamızdan veya karşımızdan hızla gelen bir araçla çarpışmamak için hamle yapmışızdır…
Hızla pedal çevirerek kıl payı farkla yanımızdan geçen nice bisiklet sürücüsü veya kaldırımda yayaların arasında motosiklet süren sorumsuzlarla karşılaşmışızdır. Eminim ki o kaldırımlarda yürüyüş yapan herkes bu gerçeklerle yüzleşmiştir.
Bir keresinde eşimle yürüyüş yaparken gerimizden hızla gelip geçen bir bisiklet sürücüsüne tanık olduk. O kadar hızla yanımızdan geçti ki, bir anlık hatamız, yana çekilmemizle kesinlikle sakatlık yaşabileceğimiz bir durumla karşılaştık. Peşinden sertçe bağırdım.
Sesimi duyup arkasına dönüp bakan genç, hızla uzaklaşmayı tercih etmişti. Biz yaklaşık yüz metre yürüdük. Bu kez aynı kişi karşıdan hızla gelmez mi?
**
**
Hemen önüne atlayıp el işaretiyle durdurduğum 25 yaşlarındaki gence, şunları söyledim: “Bak kardeşim az önce yine hızla pedal çevirerek bizi geçtin. Şayet ufak bir hata yapsak, bizi öldürebilir veya sakatlayabilirdiniz. Bize çarpsaydın; ‘pardon’ mu diyecektin? Burası yayaların alanı. Burada ne hızla, ne yavaş bisiklet süremezsiniz. Parasal 129 TL cezası için demiyorum. Dostça, kardeşçe seni uyarıyorum. Bu yanlışı yapma. Bisiklet yolu hemen yanımızda. Size kimse karışmıyor, Belediye Zabıtaları görevlerini yapmıyorlar diye böyle sorumsuzca hareketle, yaya güvenliğini tehdit edemezsiniz.”
O genç özür dileyerek gitti. Şayet bana diklense ve ters cevap verseydi, kesinlikle şiddete başvurabilecek, bir veya iki hareketle yere serebilecek kadar öfkeliydim.
Öfkemi yenerek yaptığım nasihat etkili olunca, şükür ettim. Benim gibi şiddet karşıtı, kavga yerine barışçıl yaklaşımları savunan bir insan hakları aktivistini bile çileden çıkaracak kadar sorumsuzca hareket edebilenler var…
BELEDİYE ZABITALARINI GÖREVE ÇAĞIRIYORUM…
Değerli Okurlar, basit bir meseleden söz etmiyorum. Aynı sıkıntı Gülistan Caddesinde de yaşanıyor.
Araçlara kapatılan ve sadece yayalara açılan caddelerde(Hatta parklarda da) bisiklet veya motosiklet sürmek yasaktır.
Bildiğim kadarıyla cezası 129 TL’dir.
Yayaların güvenliğinden Belediye sorumludur…
Eski belediye yöneticilerini de geçmişte uyarmıştım. Misal Kine Em Parkı’nda da bisiklet sürücüleri yaya güvenliğini tehdit edince, duruma dikkat çekmiştim. Uyarımdan sonra bazı tedbirler alınmıştı.
Yayaların güvenliği için kaldırımlarda bisiklet vs sürücüleri için bir bilgilendirme ve engelleme yok. Bunun için bazı tedbirler alınabilir. Belediye zabıtalarını göreve çağırıyorum. Zabıtalar böylesi yerlerde görevlendirilmelidirler. Görevlendirilen zabıtalar kesinlikle ceza kesmekten çekinmemelidir. Caydırıcı birkaç cezadan ve yapılacak bilgilendirme, uyarılardan sonra bisiklet ve motosiklet sürücüleri böyle rahat hareket edemeyeceklerdir diye düşünüyorum. Bu yazımın özel kalemce Belediye Başkan Vekili Sayın Ertuğ Şevket Aksoy’a ulaştırılmasını diliyorum. Olası kazalar yaşanmadan etkin tedbirlerin alınması dileğimle, esen kalınız
