Dünyevi çıkar ve menfaatleri için içimizden birileri toplumumuzu zehirlemekten bile çekinmiyorlar…

Onlar kötü insanlarımız…

Hak tanımaz, hukuk bilmez, nasihat anlamazlardır onlar…

Bugüne kadar aleyhlerine çok yazılar yazdım. Çünkü toplumu ifsat ederek, hepimizin ve özellikle çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar…

Evet, toplumumuzu tehdit eden en önemli sorunlardan birisine dikkat çekmek isterken bu değerlendirmeyi yapıyorum. Uyuşturucuyla mücadeleden söz ediyorum. ‘Madde Bağımlılığıyla Mücadele’ başlığı altında da bu meseleye dikkat çekmişimdir.

Uzun dönem Batman Kent Konseyi Çevre ve Sağlık Ana Çalışma Grubu Sözcülüğü görevini yürüttüm. Madde Bağımlılığıyla Mücadele konusunu Batman Kent Konseyi’ne taşıyan, öneren kişiyim.

Madde Bağımlılığıyla Mücadele Çalıştayı’nı düzenleyerek kentte önemli bir çalışmaya imza atarak, tüm kurumların birlikteliğine vesile olmuştuk. Batman Valiliği, Batman Emniyet Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü ve diğer kurumlar adına temsilciler Çalıştayda söz alıp, faaliyetlerini anlatmışlardı.

O Çalıştaydan sonra bir yol haritamız olmuştu. Batman Valiliği bünyesinde Madde Bağımlılığıyla Mücadele Koordinasyon İl Kurulu oluşturuldu. Söz konusu kurul hala çalışmalarını sürdürüyor.

Geçtiğimiz günlerde katıldığım çok önemli bir kurulda uyuşturucu ile mücadele konusu yine en önemli gündem maddesiydi. İlgili bütün kurum yöneticilerinin uyuşturucu ile mücadelede hemfikir olduklarını gözlemledim.

Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerin uyuşturucu ile mücadelede başarılı sonuçlar aldığına dair bilgiler paylaşıldı. Son bir yılda ve özellikle son süreçte Batman’da yakalanan uyuşturucularla ilgili basında yer alan haberler bizi gelecek adına daha da umutlandırıyor…

Bir mücadele var, risk alarak uyuşturucu tacirlerinin üzerine giden güvenlik mensuplarına gerçekten teşekkür ediyorum ancak kesinlikle meseleyi sadece emniyete havale etmememiz gerektiğine inanıyorum.

ARAMIZDAKİ KÖTÜLERLE MÜCADELE!..

Hepimize bu konuda önemli görevler düşüyor. Üç yıl önce şu ifadelerle burada safımı göstermiştim: “Evet, daha önce de ifade ettiğim gibi bu kentte yaşam süren ve kişisel çıkar ile dünyevi menfaatleri için çocuklarımızı, gençlerimizi zehirleyenlerin olduğunu bilirsiniz. Birileri sırf para kazanmak için nice ocaklar söndürüyor ve ne yazık ki toplum olarak seyrediyoruz…

Oysa müdahil olmamız gerekiyor. Çünkü tehdit altında olan bizim çocuklarımız, gençlerimiz ve yarınlarımızdır…

Herkes evinde oturur, ‘bana ne’ der ve ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ zihniyetiyle hareket ederse, yarınlarda bu toplum korkuya teslim olacak ve çocuklarımızın geleceğiyle oynanacaktır. O nedenle hepimiz içimizdeki şer güçlere karşı kendi çapımızda duyarlı olacağız, olmalıyız ve aslında olmak zorundayız…

Daha yaşanabilir, daha huzurlu bir kent için hepimize önemli görevler düşüyor. Vatandaşlar olarak hepimize ‘sorumlulukla hareket etme’ görevi düştüğü gibi, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin de halkın sıkıntılarıyla mücadele etmeleri gerektiğine inanıyorum.

Batman’da özellikle hedef kitlesi gençler ve küçükler olan kirli odaklar gerçeğini bilirsiniz. Bugüne kadar toplumu tehdit eden malum şer odaklarıyla mücadelede üzerime düşeni yapmaktan asla çekinmediğim gibi, inşallah bundan sonra da çekinmeyeceğim. Çocuklarımızı, gençlerimizi ifsat eden, toplumu helak etmeye çalışanlarla mücadelede kararlı ve cesur idarecilere ihtiyacımız olduğu gibi, cesur kalemlere de ihtiyacımız vardır…

Bu kalem çeşitli tehditlere rağmen daima toplumun genel çıkarlarını savunmuştur. Fuhuşla mücadele konusunda yıllar önce kaleme aldığım yazılar nedeniyle bazı şer odaklarından tehditler aldığımda bu köşede tepkimi nasıl ortaya koyduğumu eski okurlarım hatırlayacaktır. Çok yıllar önce “Fuhuş sektörleşiyor mu?” başlıklı yazımda kentimize dışarıdan kötü yola düşürülmüş kadınları getiren ahlaksız yapıların üzerine gittiğimde tehdit edilmiştim. O zaman kaleme aldığım yazımda, namuslu insanların sesinin namussuzlardan daha gür çıkması gerektiğini belirtmiş ve ‘esas kötü niyetliler korksun’ diyerek pis işlere bulaşanlara meydan okumuştum…

Batman’da gençleri, çocukları zehirleyenler gerçeği ile ilgili olarak yapacağım bu değerlendirmede Allah’tan başka kimseden korkmadığımı, korkmayacağımı ifade etmek için geçmişe atıflarda bulundum.

Aramızda dolaşan nice kötü niyetli insanların olduğunu biliyorum.

Gençlerimizi ‘madde bağımlılığı’ illetine bulaştıran, çocuklarımızın geleceğiyle oynayan uyuşturucu tacirlerinin ‘uzaylılar’ olmadığını biliyorsunuz…

Sırf dünyalık kazanma ve rahat bir yaşam sürme adına gençlerimizin geleceğini karartanlar, bunun için mesai harcayanlar, piyasaya esrar başta olmak üzere değişik uyuşturucu madde sürenler aramızda dolaşan insanlar değil mi?

Yine fuhşu sektörleştirmek isteyen, genç kızları ve kadınları kötü yollara düşürüp onların etlerinden kazanç sağlamaya çalışan alçaklar da uzaylılar değildir…

Bugün yine kötülerle uğraşmaktan çekinmem. Halkımıza zarar veren her kirli oluşumun üzerine gitmeyi görev bilirim…

Ancak tüm halkımızın duyarlı olmaları gerekiyor. Topluma zarar veren insanları tanımalı, onlara değer vermemeliyiz.

Kötü insanlar akrabalarımız olsalar bile onları sevmemeliyiz. Yanlış yollara düşenleri uyarmalıyız.

Eğer hepimiz gelişmelere sadece seyirci kalır, görevlerimizi yapmayacak olursak, kötüler hep kazançlı çıkacaklar.

Tabi bu geçici bir kazançtır. Aslında asıl kaybedenlerdir de bunu idrak edemiyorlar. Geçici dünya uğruna ebedi hayatlarını düşünmüyorlar.”

Evet, bu değerlendirmeyi yıllar önce yapmıştım. Dünkü düşüncelerimin arkasındayım. Duruşum, bakış açım hiç değişmedi.

Uyuşturucuyla mücadelede her türlü zemini kullananlar var. Bu gerçeği görmeliyiz.

Haram paralar peşinde koşan, sırf dünyalık kazanma adına her türlü pis işlere bulaşan, bahisler oynatarak, zayıf insanları korku ile sindirip, tefecilik yoluyla ocaklar söndüren bütün şer güçlerinin üzerine kararlılıkla gidilmesi dileğimle.