Ülkemizde bir sabah ansızın sosyal paylaşım sitesine giden vatandaşlarımız Twitter üzerinden paylaşımın kapandığını gördüler. Bu açık bir şekilde haberleşme özgürlüğünün kısıtlanmasıdır başka bir şekilde izah yapmanın ne anlamı ne de imkanı var.
Twitter’i kim kapattı, kuşu kim uçurdu diye fail aramanın da anlamı yok çünkü bunu yapan hükümet ve yaptığının arkasından da dimdik durma kararlılığı gösteriyor. Başbakan Erdoğan Bursa mitinginde, “Şimdi mahkeme kararı çıktı. Twitter, mwitter hepsinin kökünü kazıyacağız. Uluslararası camia şöyle der, böyle der hiç umurumda değil. Herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü görecek” diyerek tavrını ortaya koydu.
8. yaşındaki sosyal paylaşım sitesinin boş durmayacağı açık ancak olup bitenlerin pek hoş gelişmeler olmadığını da belirtmek gerekiyor.
Peki, toplumsal bir tepkiye neden olacağı bilindiği halde, seçim arifesinde hükümet neden böyle bir karar alır?
Bize göre bu sorunun üzerinde durmak gerekiyor. Eğer getirisi ve götürüsü hesaplanmışsa- ki hesaplandığı açık- bu hesaptan zararlı çıkılacağını bile bile böyle bir kararın alınmayacağı malum. Sosyal paylaşım sitesini kapatarak ifade ve haberleşme özgürlüğü başta olmak üzere bir dizi özgürlüğün kısıtlamasına neden olan hükümetin bilgi sahibi olduğu başka konuların da olması gerekiyor. Ve hatta bu bilgiler öylesine bir tehdit oluşturuyor olmalı ki bu tehdit ulusal ve uluslar arası arenada mevcut durumdan daha beter bir sonuç doğurma riski oluştursun.
Yoksa sorun öyle sayın başbakanın konuşmalarında vurguladıkları Türkiye cumhuriyetinin gücünü gösterme falan değil. Türkiye cumhuriyetinin gücü ifade ve haberleşme özgürlüklerinin kısıtlanmasında değil daha fazla özgürlük yaratarak vatandaşlarını rahatlatmasında gösterilmelidir. Twitter öyle ordu gücünü göstereceğimiz, uluslar arası arenada savaş açacağımız bir güç değil. Bildiğimiz kadarıyla Çin’de yasaklanmıştı bir de biz eklenmiş olduk.
Ancak bütün bu yanlışa rağmen insanı kuşkulandıran gelişmeler de yok değil. Twitter kapanır kapanmaz bazı devlet sözcülerinin hemen elde kağıt açıklamalar yayınlamaları da insanın kafasında soru işaretleri doğurtuyor.
Şimdi;
Kapatıldı, neden kapatıldıdan ziyade insanlar twitter’in kapatılmasına neden olan gelişmelerin peşine düşmelidirler diye düşünüyoruz. Yani sosyal paylaşım sitesinin kapatılması durumunda meydana gelecek ulusal ve uluslar arası tepkiyi bile bir tarafa bıraktıracak olan yeni veri paylaşımının ne olabileceği hususuna dikkat etmek gerekiyor!
Gündem değiştirmek için bu adımlar atılıyor fikirleri de değerlendirilebilir. Doğrusu bu sayede gündemin birden yön değiştirdiği de açık. Hal böyle olunca her ne kadar politikacılar için bir malzeme üretilmiş ve sofralarına konulmuş olsa da bu gündemin kısa sürede tükeneceği de açık. Çünkü kısa bir süre sonra açılan veya açılacak davalar neticesinde sosyal paylaşım sitesi devreye girecek veya kullanıcılara sunulacak yeni yol ve metotlarla bu ağ yeniden kullanılacaktır. Ama asıl soru hala ortada duruyor olacak.
Sonuç olarak hükümetin twitter hesabını kapatma politikasının arkasında bir savunma mekanizmasının olduğu açık. Hükümet yaptığı açıklama ile Türkiye cumhuriyetinin gücünden bahsettiğini göre bu oyun uluslar arası ayağı olan bir oyun. Arkasından kimlerin çıkacağını da yakında öğrenme şansımızın olacağını düşünüyoruz.  Buna rağmen yasaklayarak veri paylaşımının önüne geçmenin mümkün olmadığının da bilinmesinde fayda bulunmakta.