İnandığım dini ve insani yüce değerler beni, içinde yetiştiğim, büyüdüğüm topluma karşı görevlerini yapmaya sevk ediyor. Bu nedenle toplumumuzu tehdit eden bütün sorunlarla imkanlar ölçüsünde mücadele etmeyi bir ibadet ve insani görev bilirim. Sivil toplum örgütlerinde gönüllülük temelinde çalışmalar yapmamın temel nedeni de bu düşüncemdir.

Evet, şüphesiz toplumumuzu tehdit eden çok önemli sorunlar var. İnsan hakları, çevre mücadelesinde bir gönüllü/aktivist olmanın yanı sıra, elinde kalem tutan bir yazar olarak da bu sorunlarla uğraşmayı, problemlerin çözümüne katkı sunmayı bir ibadet ve insani görev olarak telakki ediyorum.

Toplum sağlığını tehdit eden en kötü yaygın alışkanlıklardan birisinin ‘Sigara tüketimi’ olduğu gerçeğine inanıyorum.

Her yıl binlerce insanımızı hayattan kopartan, hastane köşelerinde ve evlerde yatağa mahkum olarak süründürten sigara iletine karşı halkımızı bilinçlendirme mücadelesi veren biri olarak Batman Valiliğinin başlattığı hayırlı çalışma üzerinde durmak istiyorum.

Önemli toplumsal sorunlar nedeniyle yıllardır ihmal edilerek gündem oluşturmayan, çevre ve sağlık boyutlu ‘sigara meselesi’ ile ilgili önemli bir çalışmaya tanık olmak sevindirici bir gelişme olmuştur.

Değerli Okurlar, Batman Valiliği sigara ile mücadele için ‘İl Tütün Kontrol Kurulu’ oluşturdu. İlgili kamu kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşturulan söz konusu Kurul, ilk toplantısını önceki gün Vali Vekili Sayın Serap Özmen Çetin başkanlığında gerçekleştirdi. Valimiz Sayın Ahmet Deniz’in hassasiyetle üzerinde durduğu toplantıya il dışındaki acil bir programı nedeniyle katılamadığını öğrendik. Toplantıyı çok iyi yöneten Vali Vekilimiz Sayın Özmen, kurulun ileride Vali Başkanlığında yeniden toplanacağını ifade etmişti. Valilik internet sitesinde yer alan İl Tütün Kontrol Kurulu ile ilgili bilgiyi paylaştıktan sonra değerlendirmeme devam etmek istiyorum: “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun uygulamaları sırasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerinin ele alınıp değerlendirildiği toplantıda, tütün ürünlerinin kullanımı ile mücadelede kurumların yürüteceği faaliyetler ele alındı. Sigara ve madde bağımlılığına karşı farkındalık oluşturmak için yazılı ve görsel materyallerin basılarak kentin muhtelif yerlerine asılması, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay Derneği işbirliği ile okullarda sigara ve madde bağımlılığı zararları konusunda bilgilendirme çalışmalarının yapılması, İl Müftülüğü tarafından camilerde tütün ve madde bağımlığı konusunda hutbeler verilerek bu konuda toplumun bilinçlendirilmesinin önemine değinen Vali Vekili Özmen, insanlar üzerinde çok olumsuz etkileri olan sigara ve benzeri maddeler ile etkin bir şekilde mücadele yapılacağını ve bu mücadeleye kararlılıkla devam edilmesi gerektiği, kapalı mekânlarda sigara içen ve sigara içilmesine müsaade eden kurum ve işyerlerine karşı etkin denetimlerin yapılacağını, madde bağımlılığının zararlarına karşı toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde ortak bir mücadele vizyono geliştirilmesi gerektiği, kamu kurum ve kuruluşlarının yanında sivil toplum kuruluşlarının desteğinin çok önemli olduğu, özellikle gençlerimizi tütün ve tütün mamullerinin zararları konusunda eğitilmesi ve farkındalık oluşturulmasına yönelik faaliyetlere ve çalışmalara ağırlık  verilmesi lazım. Yapılacak ortak çalışmalar sayesinde önemli başarı elde edileceğini belirtti.”

Evet, bu gelişme özellikle çocuklarımızı ve gençlerimizi ilgilendiriyor. Geleceğimizin güvencesi olarak gördüğümüz çocuklarımızı bu tehlikeli yaygın alışkanlıktan korumaya çalışmayı kimse basit bir çalışma olarak yorumlamasın.

ZEHİR İKRAMINA SON KAMPANYASI…

Batman Valiliği bünyesinde bir Tütün Kontrol Kurulu’nun oluşturulması, 1990’lı yıllarda başlattığım ve yıllarca mücadelesini verdiğim bir kampanya ile ne kadar isabetli hareket ettiğimin bir göstergesi olarak değerlendiriyorum. Bu köşede insan haklarını tüm boyutlarıyla savunduğum gibi, sigaraya karşı toplumsal duyarlılığı amaçladığımda birilerinin alayları ile karşılaşıyordum. Örneğin 7 yıl önce bu köşede sigara ile ilgili kampanyamı yürütürken yaptığım değerlendirmemi önemine binaen hatırlatmak istiyorum:

Evet, ‘Zehir İkramına Son’ adını verdiğim kampanyanın üç hedefi vardı. Birincisi; Dini bayramlardaki sigara ikramı… Her iki dini bayramda, kentimizdeki bayramlaşmalarda gelen konuklara sigara ikram etmeyen ev belki de yoktu…

Unutmuş olamazsınız; kapımızı çalıp, ’idawe pirozbe’ (bayramınız kutlu olsun) diyen  yüzlerce çocuğa tepsi üzerinde sigara ikram ediyorduk… Hem ikramımızda ciddi bir rekabet söz konusuydu. En yoksul vatandaş bile ‘ayıp olmasın(!) diye yabancı sigara alır ve zehir ikramında bulunurdu. Hatta bazı çocuklar almadığında bir de sanki çok iyi bir şey yapıyormuşuz gibi ‘sigara da alsana’ diye üsteliyorduk…

Biliyorsunuz, kötü alışkanlık bir sigara içimiyle başlar. Tepsi üzerindeki o kahrolası ikram ile çocuklarımızı sigara içmeye teşvik ediyorduk…

İkincisi; Batman’daki bütün taziyelerde her on dakikada bir tepsi üzerinde sigara ikramı adeti vardı… Ev ve çadır gibi kapalı ortamda taziyelere katılan herkesin sağlığı, aynı anda yakılan sigaralar nedeniyle risk altına giriyordu…

Kalp, astım, bronşit KOAHgibi hastalığı olanlarımızı da düşünen yoktu. Tepsi ile dağıtılan sigaralar anında yakılıyor, sigara içmeyenler bile ‘duman altı’ edilip, pasif içici yapılıyordu…

Üçüncüsü; herkesin birbirine sigara ikram etmesi alışkanlığıdır… Ülke genelini bilemem ama Batman’da elini cebine atıp, sigara paketini çıkarıp da çevresindekilere ‘buyur yak’ demeyen yoktu… Yanındakine sigara ikram etmek cömertliğin, etmemek ise cimriliğin göstergesiydi…

Bu gerçeklerin tanığı olarak, topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden duyarlı bir Yazar olarak ‘Zehir İkramına Son’ adı altında kampanya başlatacaktım. Özellikle her iki dini bayramlarımız öncesinde bu konuda uyarılar yapar, kampanyamı kamuoyunun gündemine taşırdım.

“TEK BAŞINA GELENEĞİ DEĞİŞTİREMEZSİN”

Çevrenin, toplum sağlığının öneminden habersiz bazı cahil insanların alayları ve eleştirileriyle de karşılaşıyordum… ‘Başka konu mu bulamıyorsun, sana ne zehir ikramından, sana ne birbirimize sigara ikram etmemizden? Taziyemize gelene veya yanımızda duran dostumuza sigara ikram ediyoruz diye bizi ayıplıyorsun. Elimizi cebimize atıp sadece kendimize sigara çıkaracak olursak bize ‘cimri, pinti adam demeyecekler mi? Sana ne kardeşim sigaramızdan?’ diyen niceleri ile karşılaşmıştım. Özellikle bir eleştiri vardı ki unutamam. Yakın aile çevremden de duyduğum bir ifade şöyleydi: ‘Tek başına geleneğimizi değiştiremezsin.’

Batman basını içerisinde günlük ve haftalık yazı yazan meslektaşlarım, yıllarca sürdürdüğüm kampanyayı ne yazık ki sadece seyretmekle yetindiler. 10-12 yıl öncesinden söz ediyorum. Gerçekten de tek başıma bir mücadele veriyordum. Ancak yılmadım ve usanmadan yazdım. Dönemin bazı Valileri kampanyama destek verdiler. ‘Zehir İkramına Son’ kampanyama destek vermek amacıyla Valilikteki küllükleri kaldırma emrini veren ve makamda konuklarına sigara ikram etmeyeceğini kamuoyuna açıklayan Valimiz Sayın Efkan Ala’yı hatırlıyorum. Dikkat ediniz, yasaların değiştirilmesiyle önceki yıl Türkiye gündemine giren ‘Dumansız Hava Sahası’ndan en az on yıl öncesinden söz ediyorum. Yeni yasa gereği artık kapalı ortamlarda sigara içilmemeye başlandı, halbuki yıllar önce ‘kül tablalarını kaldıran’ Valimiz olmuştu…

Toplumumuzun çok önemli bir geleneğine tek başıma karşı çıkarak çok güzel gelişmelere imza atmanın mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü geçen zaman sürecinde bayramlarda ve taziyelerde tepsiler üzerinde sigara ikram etme geleneği Batman’da tarihe karıştı. Allah’a şükür hiçbir taziyede veya bayramda tepsiler üzerinde sigara ikram eden ailelere rastlamıyorum. Geriye sadece birbirlerine zehir ikram edenler kalmış…’

Yedi yıl önce bu değerlendirmeyi yaparken, o tarihte en az on iki yıl önceki mücadeleye atıfta bulunuyordum. Sigara ile mücadelede başarılı olabilmemiz için önerilerim olacağından yarınki yazımda da bu konuyu inşallah işleyeceğim. (Devamı yarın)